Anasayfa / GENEL / Taraf’ın finansörü de sahneye çıktı!
taraf-finansör

Taraf’ın finansörü de sahneye çıktı!

MEDYAGÜNDEM- Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın istifasıyla Taraf’ta yaşanan “operasyonu”, “tetikçi değişimi”ni ve yeni “operasyon planlarını” günlerdir deşifre ediyoruz.

taraf-soros

Yazdıklarımızı teyit edecek bir gelişme daha yaşandı. Son operasyonda aktif görev alan Taraf yazarı Doğan Akın’ın sahibi olduğu t24 sitesine konuşan Taraf’ın finansörlerinden Mehmet Betil, ilginç açıklamalar yaptı.

Taraf’taki yeni operasyonda Soros’un desteklediği TESEV, “Yaşlı Kurt” unsuru ve Sarıgül faktörünü anlatmıştık.

İşte bulmacanın parçalarını tamamlayacak bir ayrıntı daha ortaya çıktı.

Taraf Gazetesine para veren TESEV üyesi Mehmet Betil, Taraf’a ortak olma sinyalini t24’e şöyle anlattı, Taraf operasyonunda “Ben de varım” dedi.

Betil’le yapılan röportajdan bazı bölümler şöyle:

—————————————————————————————————————–

Taraf, çıktığında tek tanıdığım Neşe Düzel’di. Uzun zamandır görüşmemiştik ve söyleşilerini görünce heyecanlandım. Davet ettim ve bir araya geldik. Taraf’ın yaşadığı mali sıkıntılardan söz edince “Taraf’ta senin sponsorun olabilirim” dedim. Derken önce Ahmet Altan’la, sonra da Başar Arslan’la bir araya geldik ve ilişki güçlenmeye başladı. Tabii ilişkileri güçlendiren somut olarak yapılanlardan kaynaklanan bir heyecandı, farklı bir şey olduğunu hissetmiştim. Taraf, Türkiye’nin üzerine örtülen örtüyü kaldırıyordu.

– Kamuoyunun sizi Taraf’la anmaya başlaması 20 Ocak 2009’da Altan’a “10 yıllık stratejimizi belirledik” cümlesini kaleme aldıran maddi yardımınız oldu.

Altan’ın o cümlesi enteresan oldu. Bir araya geldiğimizde, Taraf’ı destekleyeceğimi söylemiştim ve Altan müthiş heyecanlandı. Bir plan filan yapmış, herhangi bir bütçeden söz etmiş değildik ama sanki plan yapılmış, somut karara varılmış gibi bir algısı oldu. Bu beni çok şaşırttı ve “acaba” sorusunun doğmasına yol açtı.

– “Acaba” sorunuz tutumunuza nasıl yansıdı?

Başlangıçta Taraf’a ortak olmayı düşünmüştüm. Ama bu açıklamayla birlikte soru işaretim oldu. Üzerinde mutabakat sağlanmamış bir söz, çalışanlara anons edildi. Tabii burada benim pasif duruşum, o anda ses çıkarmamış olmam, “Hayır öyle değil, böyle” şeklinde düzeltmeye teşebbüs etmemem de ciddi bir zaaf.

– Ortaklığı istemeyen taraf siz mi oldunuz?

Başar Arslan teklif etti, ama ben istemedim. Çünkü yönetim anlayışımız çok farklı. Ama ben burnumu Taraf’a soksaydım, gazete de bugün belki böyle olmazdı. Böyle bir risk vardı. Taraf, kendi kendini yöneten bir yapı ve tarzı çok değişik.

– Ortaklık kararınızı CNBC-E Business’tan Meryem Tek’e değerlendirirken araştırma safhasında olduğunuzu söylemiştiniz. Araştırmanızın sonuçları ne oldu?

Yönetim kurulu toplantıları düzenledik, orada gördüklerim beni cesaretlendirmedi. Ortaklıktan da bu nedenle vazgeçtim. Dünyalar çok farklıydı. Yönetim zihniyeti ve işyeri disiplini açısından anlayışlarımız çok değişikti. Performans gibi şeyler ortama çok uzaktı. Benim de zorlamamın çok bir anlamı yoktu. Zorlasaydım belki daha iyi yönetilen, ama muhtemelen daha başarısız bir gazete olacaktı.

– Soru işaretlerinize rağmen Taraf’a yardım eli uzatmaktan vazgeçmediniz. Taraf’a yardımlarınız tek bir seferle sınırlı kalmadı, değil mi?

İhtiyaç oldukça gündeme geldi. Ortada bir bütçe veya hedef yoktu, ben de her seferinde “Böyle bir destek veriyorum, ama yönetim kurulu oluşturmamız gerekiyor” diyordum. “Tamam, tamam ama şimdi hemen ihtiyacımız var” denildi. İş, “Önce parayı ver”e dönüştü.

– Süreç nasıl ilerliyordu?

İletişim halindeydik. Bende hiçbir zaman “İlla böyle olacak” katılığı olmadı. Performansı, ortaya konan ürünü görüyordum. Orada yapılan habercilik, sızdırılan bilgiler, Mehmet Baransu’nun getirdiği belgeler medyada bir taraftan kıskançlıkla karışık küçümseme yaratırken, diğer taraftan “hakim güçler tarafından kullanılıyorlar işte” algısını da yaratıyordu.

– Taraf’a yaptığınız maddi yardımın miktarı neydi?

Bunu söylemek istemiyorum.

– Neden?

Bu bir yerde övünme gibi görülebiliyor. Ben Taraf’a bir borç verdim ve bu borcun muhatabı da bunu biliyor ve “Vakti gelince ödeyeceğim” diyor.

– Bu imzasız verilen bir borç muydu?

Tamamen söz üstüneydi. Zaten banka üzerinden gönderdim. Bunu ödeyebilir mi, ödeyemez mi, bilmiyorum.

– Borcun ödenmeme ihtimali sizin için kaygı nedeni mi?

Hayır. Sonuçta ben de çıkan ürünle ortama büyük ölçüde değer kattığım kanısındayım.

‘Ortaklık teklifini düşünürüm; 45 kişiyle her gün toplantı yaparım’

 – Bugün Başar Arslan, ortaklık teklif etse ve “Krizi birlikte aşalım” dese yanıtınız ne olur?

Düşünürüm. Ne evet, ne hayır diyebilecek lükse sahip değilim. Önce birisini görevlendirir, “Git, incele” derim, sonra da düşüncelerimi daha etraflıca bir şekilde anlamaya çalışırım.

– Bir varsayım: Taraf’a ortak oldunuz ve yönetim kurulu gibi mekanizmalar kuruldu. Ne yaparsınız?

45 kişiyle her gün toplantı yaparım. Başında ve sonunda “Dün bu gazeteyi çıkardık, memnun musunuz, eksik veya fazla gördükleriniz ne? Neleri atladık? Kendi içimizde alışveriş yaparken birbirimizle ne hatalar yaptık?” diye sorarım. Burada, 1- Açıklık ilkesi var, 2- Eleştiri ilkesi, 3- Gözlemi paylaşma, 4- Bundan sonra yapılması gereken konusunda algı olgunlaştırma var.

——————————————————————————————————————————————————-

medyagundem.com

MEDYAGUNDEM

taraf-altan

FETÖ’nün kumpas gazetesi satılık!

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) aralarında Taraf gazetesinin de bulunduğu 8 adet basın yayın kuruluşuna …

kiraz

Yine Anadolu Adliyesi yine skandal karar

İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde 31 Mart 2015 günü DHKP-C’li teröristlerce hain bir şekilde şehit edilen Cumhuriyet …

taraf

FETÖ paçavrasının sahibi için yakalama kararı

FETÖ tetikçisi Taraf’ın imtiyaz sahibi Başar Arslan hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Yapılan incelemede ise Arslan’ın …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir