MEDYAGUNDEM.COM- Taraf gazetesinin bu topraklara 200 yıldır vampir gibi çöreklenmiş emperyalistlerin bir taşeronu olduğu, Türkiye düşmanlığından, Türkiye’nin büyük bir ülke haline gelmesine engel olmak için kiralanmış bir hain çetesinden başka bir şey olmadıklarını anlamak için bugün o gazetede yer alan bir habere dikkatinizi çekiyoruz.
Taraf’ın birinci sayfasındaki haberin başlığı şu:
“Kürt petrolü denizde kaldı.”
Haberde ise, “Türkiye’de depolanan Kuzey Irak petrolünün 1 milyon varili, Ceyhan’dan yola çıktı. Ancak alıcısı ve varış noktası olmayan tanker, Akdeniz’de belirsiz bir rota çiziyor. Petrolü alan ülkeleri dava edeceğini açıklayan Irak Başbakanı Maliki dün de, Ankara’nın K.Irak petrolünün satışıyla ilgili attığı adımları kabul edilemez bulduğunu açıkladı.” denildi.
Türkiye’nin çıkarına olanı değil de ABD ve İngiltere’nin hesabına çalışan bir gazete olduğunu şu haberi bile net biçimde ortaya koyuyor.
Bölgesel Kürt Yönetimi petrolünün Avrupa piyasasında satışa sunulmasıyla Türkiye 200 yıllık prangalarından kurtulup müthiş bir zenginliğe kapı aralamışken Taraf denilen paçavra taşeron, bu kutlu yürüyüşü durdurmanın derdinde.
Haberde o gemiyle ilgili, “Gemi rotalarını veren internet sitelerine göre, Ceyhan’dan yola çıkarak Avrupa’ya yönelen ve Kürt petrolünün ilk partisini taşıyan tanker sürekli yön değiştiriyor. İzleme servislerinden edinilen bilgilere göre yaklaşık 1 milyon varil petrol taşıyan United Leadership adlı tanker son olarak Meksika Körfezi’ne doğru gittiği Atlantik rotasından çıktı ve Fas’ın Muhammediye bölgesine yöneldi. Marshall Adaları’na kayıtlı petrol tankerinin sahibinin kim olduğu ve petrolün gemi limandan ayrılmadan satın alınıp alınmadığı kesin olarak açıklanmış değil.” iddialarına yer verildi.
İşte bu varilleri dolduran FAROE bandıralı gemi geçtiğimiz günlerde Akdeniz’e açıldı! İçinde tam 1 milyon varil KÜRT PETROLÜ vardı! Yani start verilmişti! Geminin nereye gideceği merakla bekleniyordu! Kaptan önce İTALYA ve ALMANYA rotasına saptı! Gemi o yöne hareket ederken gelen bir emirle tam tersi yöne döndü! Akdeniz’in ortasında yol alırken gelen son komutla FAS’a yöneldi! Hedef SAMİR rafinerisiydi!
Kaptan dümeni kırıp Muhammediye Limanı’na yanaştı! Bir güç KÜRT PETROLÜNÜN AVRUPA’ya gitmesini önlemişti! Akdeniz’de satranç oynanıyordu!
Yani 11 Eylül İKİZ KULE saldırısıyla başlayan olaylar yeni yeni sonuç veriyordu! Film daha yeni başlamıştı! Bundan sonra her gün, her hafta, her ay öyle gelişmeler olacaktı ki Türkiye kimsenin hayal etmediği kadar büyüyecekti!
CHP’ye rağmen, eski devlete rağmen, Avrupa malı gazetecilere rağmen! Çünkü karar verilen OYUN çok büyüktü! Rolümüz de öyle!
Gerisi çok hızlı gelecekti!
Artık Kuzey Irak’tan çıkan petrol ve gazı ANKARA kontrol edecekti!
Bölgedeki bütün enerji kaynaklarında OSMANLI’nın çocukları son sözü söyleyecekti!
Rusya ise gazla biraz Avrupa’yı, daha çok ÇİN’i kontrol edecekti!
Bu güzel olduğu kadar, büyük olduğu kadar, kazançlı olduğu kadar uyanık olmayı gerektiren bir kurguydu! Çünkü paylaşım savaşları yüzünden İKİ DÜNYA savaşı çıkmıştı!
Erdoğan artık eskisinden daha çok hedefti!
Şahdeniz, TANAP ve Kuzey Irak hesaba katıldığı zaman 15 yılda 2.7 trilyon dolar buraya akacaktı!
İnanılmaz bir para girişi yaşanacaktı!
Türk denilince ZENGİNLİK akla gelecekti! Dağılma eşiğinde olan, krizle boğuşan Avrupa için inanılmaz bir tehlikeydi bu! Paraları olsa da Türkiye petrol vermediği zaman yapabilecekleri bir şey yoktu! Bu nedenle çok ama çok uyanık olmak durumunda olduğumuz bir virajdayız!
17 Aralık’la sonuç alamadılar! Ama PES etmediler!
Bu paralar gelinceye kadar bütün enstrümanlar onların adamlarının elinde!
Ellerinden geleni yapacaklar!
Daha birkaç gün önce Teröristler, Diyarbakır-Bingöl Karayolu’nda 3 askerimizi yaraladı. Tam askerler, teröristlerin olduğu düşünülen çadıra ateş açacaktı ki, bir işçi uyardı: Sakın, çadırda işçiler var. Size tuzak kurdular, diyerek bir felaketi engeldi.
Bu haberi tetikçilikte sınır tanımayan Taraf hiç görmedi, ne yazık ki Taraf’ın görmemesini bizim medya hiç görmedi. Çok önemli!
Uludere katliamı-Roboski katliamı olarak dünyayı ayağı kaldıranlardan Taraf’ın yerle bir edilmesi için çok iyi bir fırsatı ne yazık ki kaçırdılar.
Diyarbakır-Bingöl Karayolu’nda ki bu çadır olayı başarıya ulaşsaydı tarihe 2. Uludere Vakası olarak geçilip Hükümete karşı Doğusuyla-Batısıyla isyan başlatılacaktı, olmadı. Gerçekleşmesi halinde Taraf başta olmak üzere bütün vatan hainleri yılarca sürecek yaygarasını izleyecektik.
Taraf’a soruyorum; bu çadır vakasını neden görmediniz? Kör mü oldunuz? ‘Uludere-Roboski’ olayında MİT’i günlerce suçladınız hala da suçlamaya devam ederken, bu ‘Çadır’ olayıyla birlikte ‘Uludere-Roboski’ olayının da failleri ortay çıkmış olmadı mı?
Evet, ‘Uludere-Roboski’ olayının failleri aynı zaman da Diyarbakır-Bingöl Karayolu’nda şantiye basıp işçileri çadıra kapatıp katliam oluşturma girişiminin de failleridir.
Bu katliam girişimi tıpkı ‘Uludere-Roboski’ olaylarını yanlış yönlendirme, dezenformasyon girişimi gibi, Diyarbakır-Bingöl Karayolu’nda şantiyedeki ‘Çadır’ katliamı girişimini karartma girişimi misyonunu yerine getirme görevini Taraf’ın yapması tesadüf olamaz.
Aynı Taraf ihanetlerini her olay gibi burada da sınır dışına taşımıştır