MEDYAGUNDEM.COM- Ne dedik, cemaati ele geçiren Neo-Ergenekoncu fitneci şebeke, Ergenekoncuları, Balyozcuları ve 28 Şubatçıları kurtarmaya çalışıyor. İşte fitili Taraf ateşledi,işaret geldi, darbeci Çetin Doğan Taraf’ın manşetini dayanak göstererek tahliyesini istedi.
Tam da tezgah buydu ve cemaat da bu operasyonun mimarı oldu.
İşte cemaatteki fitnecilerin “operasyoncusu” Radikal’de yayınlanan haber:
********************
Balyoz davası hükümlüsü Emekli Orgeneral Çetin Doğan, Taraf Gazetesi’nde yayımlanan MGK Belgesini avukatı aracılığıyla İstanbul ve Ankara savcılıklarına teslim ederek tahliyesini talep etti.
Çetin Doğan’ın sunduğu tahliye dilekçesinde şunlar yer alıyor:
“MGK’nın tavsiye niteliğinde aldığı kararlar sadece 54. Hükümet tarafından değil sonraki Hükümetler tarafından da uygulanmaya devam etmiştir. Bu husus, irtica ile daha etkin olarak mücadelenin sürdürülmesi amacıyla birbiri ardına yayınlanan genelge ve talimatlardan da anlaşılmaktadır.
Bu bir devlet politikası olarak yıllarca uygulama bulmuştur. Öyle ki 25 Ağustos 2004 tarih ve 481 sayılı MGK Toplantısında alınan kararlar da bunu göstermektedir. 25 Ağustos 2004 tarih ve 481 sayılı MGK Toplantısında, “Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler” başlığıyla, “Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması” ve bu eylem planının Başbakanlığın koordinesinde gerçekleştirilmesine karar verilmiştir. Öyle ki Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığı görevli kılınmıştır.
Bu toplantıda alınan kararlar arasında, “F.GÜLEN grubunun ‘ öğrenci evleri’ kapsamında sempatizan ve yandaş edinme gayretleri İçişleri Bakanlığı nezdinde dikkatle takip edilmelidir. Yasal olmayan yollar kullanılarak din eğitimi veren ve bir nevi dini alet ederek yandaş toplama sistemi olan ‘öğrenci evleri’ uygulamalarına engel olunmalıdır.” değerlendirmesi de irtica ile mücadele kapsamında bulunmaktadır. MGK Kararında, Dış İşleri Bakanlığı’nın Büyükelçiliklere ve cemaat okullarına yardım edilmesi için gönderdiği 3846 ve 3847 sayılı genelgelerin geri çekilmesi istenmiştir. Söz konusu MGK Kararının altında Hükümet temsilcilerinin tamamının imzası bulunmakta olup, hiçbirisinin şerh koymadığı görülmektedir.
25 Ağustos 2004 tarihli MGK Toplantısı ile 28 Şubat 1997 tarihli MGK Toplantısında alınan kararlar birbiri benzerlikler göstermektedir. Bu çerçevede bu toplantılardan bir tanesi suç unsuru olarak nitelendirilirken diğeri hakkında yasal bir işlem yapılmaması hukuka aykırı bir durumdur. Savunmalarımızda ısrarla ifade edildiği üzere, irtica ile mücadele kapsamında yürütülen faaliyetlerin tamamı yasal platformda gerçekleşmiştir. Bunların tümü Başbakanlığın ve İç Bakanlığı’nın koordinesinde gerçekleşmiş olan faaliyetlerdir. Bu faaliyetler 481 Sayılı MGK Kararından da anlaşılacağı üzere günümüze kadar devam etmiştir. Bu noktada 28 Şubat 1997 tarihinde irtica ile mücadele çerçevesinde yürütülen faaliyetlerin hükümete karşı işlenmiş olan bir suç olarak nitelendirilemeyeceği açıktır. Bu çerçevede suçun unsurlarının oluşmaması yanında, müvekkile iddianamede isnat edilen suçlamaların dayanaktan yoksun olduğu da açıktır. Bu noktada müvekkilin öncelikle tahliyesine sonrasında ise beraatına karar verilmesi yasal bir zorunluluk oluşturmaktadır.”
*****