MEDYAGUNDEM.COM- İçinde bulunduğumuz günleri ibretle izleyin, düşen maskelerin altındaki yüzleri bir bir takip edin!
İsrail’in, Neo-Conların, küresel Neo-Ergenekoncuların içerideki işbirlikçilerini, zerre kadar ülke sevgisi taşımayan, kendi milletine düşman olanları iyi tanıyın.
Bu ülkede “İstiklal Marşı”mızı faşist uygulama “Andımız” ile bir tutup, Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı kahramanlık destanına düşmanlık edecek kadar haysiyetsizler olduğunu iyi bilin.
Taraf denilen gazetenin bu soysuzlukların taşeronu olduğunu da unutmayın.
İşte Ceyda Karan isimli yaratık…
Bugün köşesinde resmen istiklal Marşı’na düşmanlık kustu.
“Andımız”ın kaldırılmasıyla ilgili yazısında İstiklal Marşı’mızın da kaldırılmasını istedi.
İşin ibretlik yanı bu soysuzluklara prim vereni bu haysiyetsizlikleri destekleyen bazı “camia”lar olması…
Karan’ın ifadesi şöyle:
“‘Andımız’ın günümüz koşullarında Kürtler ve azınlıklarla adeta dalga geçen içeriğiyle kabulü mümkün değildi. Gerçi ‘tek dişi kalmış canavarların’ bulunduğu İstiklal Marşı yerli yerinde… Asıl mesele her demontenin bir montajının olabilmesi. Çanakkale Savaşı’nı milli mücadele kadrolarına mal etmemek için velîlerle evliyaların sahneye sürülebildiği memleketimizde, umarız yeni ‘montaj çalışmaları’ görmeyiz.”
Ceyda denen tek dişi kalmış canavar, sen ne konuştuğunu bilmiyorsun? Lafa bak, ‘Asıl mesele her demontenin bir montajının olabilmesi.’ imiş,! Sen demonte ile montenin anlamını bilerek mi yazdın, yoksa kendini dantel göstermek için mi saçmaladın? ‘Asıl mesele her montajın bir demontesi olabilmesi’ şeklinde yazsaydın cümlen biraz olsun anlamlı olabilirdi. Bir şeyin montesi olmadan demontesi nasıl oluyor anlayamadım? Yazıyı sarhoşken mi yazdın? Cahilliğin bu kadarına pes doğrusu! Bunu İstiklal Marşımız için söylediysen halt etmişsin, onu demonte edecek ansından doğmadığı gibi, öyle bir girişime teşebbüs edeceğin malum yerini iyi kontrol etmesi, sağlama alması gerekir. İstiklal Marşı düşmanlığın, İzmir doğumlu olman hasebiyle İzmir işgalinden mi geliyor, yoksa senin yanındaki o Kürtçülerden mi ileri geliyor anlat da dinleyelim. Daha ‘Veli’ yazmasını bilmezsen yazdığına yazı değil paçavra derler. Çanakkale savaşını mili mücadele kadroları yapmadı; sadece Veli’ler, Evliyalar yaptı, diye kimden ne duydun ki bu kadar saçmalama çabasına girdin? Söyle bir tane kaynak göstersene, hodri meydan, tek bir tane istiyorum. En büyük saçmalığa iyi dikkat edelim; ‘Asıl mesele her demontenin bir montajının OLABİLMESİ.’dedikten sonra ki ifadesine bakın, ‘umarız yeni ‘montaj çalışmaları’ GÖRMEYİZ.’ derken, bu çelişkiyi ancak senin anlatabileceğin için, sözü sana bırakıyorum. Sen ilkokulu tazelesen, ya da mankenlik ajansına müracaat etsen iyi olurdu gibime geliyor. On numara saçmalık, daha düşündüğünü ifade edememek…kısaca cahilliğin yazısı da desek daha uygun olur.
Aptallıkla ilgili Atasözleri
Aptal bir adamın akıllı bir sözü sadece bir efsanedir! Bir kaya, bir mum gibi ışık yayamaz!
Bu tuhaf dünyada koca aptalların bir anda büyük birer akıl hocası gibi davranmaları ne kadar da sıkça yaşanan bir durumdur.
Cahil ve eğitimli kişiler arasındaki fark, eğitimlilerin daha fazla bilmeleridir. Fakat bunun aptal veya akıllı olmaları ile ilgisi yoktur.
Dünyada insandan daha fazla aptal vardır. Onlarda gazeteciyim diye geçinenlerdir.
Eğer hiç aptal görmek istemiyorsanız, gözlüklerinizi kırın.
Gençler, yaşlıların aptal olduklarını sanırlar, ama yaşlılar gençlerin aptal olduklarını bilirler.
Her aptal onu beğenen başka bir aptal bulur.
Aptallığın başlıca görüntüleri şunlardır; sebepsiz darılmak, lüzumsuz konuşmak, tanımadan güvenmek.
Dehanın sınırları olabilir, ancak aptallığın böyle bir engeli yoktur.
Bir Aptalla asla tartışma, sizi önce kendi seviyelerine çekerler, sonra deneyimleriyle sizi alt ederler.
Aptal bir toplumda akıllı bir adam iktidara gelebilir, ama akıllı bir toplumda aptal bir adam iktidara gelemez!
İnanılması en zor dedikodular, aptalların belleğinde en uzun süre kalanlardır.
Bir aptalı yanıldığına inandırmanın en iyi yolu, onu kendi bildiğine bırakmaktır.
Günümüzde, dünyadaki temel sorun, aptalların kendilerinden son derece emin, akıllıların ise daima şüphe içinde olmalarıdır.
Bir aptal utanacağı bir şey yaptığında, yaptığı şeyin mutlaka görevi olduğunu iddia eder.
Aptallık en büyük günahtır.
Bilge her şeyi bilmez, sadece ahmaklar her şeyi bilir.
Her aptal, kendini beğenen bir başka aptal bulur.
Akıllılar arasında dâhi olmak, aptallar arasında akıllı olmaktan daha değerlidir.
Dünyada gerçek cehalet ve özenle yapılmış aptallıktan daha tehlikeli bir şey yoktur.
Büyük tehlike, yarı aptallarla yarı akıllıların arasında yatar.
Kendini akıllı sanan herkes aptaldır.
Aristo, beynin sadece kanı soğutmak için var olduğunu, akıl ile ilgili bir işlevinin olmadığını düşünüyordu. Bazı insanlar için bu doğrudur.
Aptallık, bulaşıcıdır.
Yalnız aptallarla ölüler fikirlerini değiştiremezler.
Aptallığın insanın canını acıtan bir şey olmaması ne kötü bir şeydir.
Bu güne kadar kuantum teorisine aykırı tek bir örnek bile bulunamadı, bazı aptallıklar hariç.
Evlat herkes aptaldır, ben hariç derler.
Akıllılar toplanınca toplam akıl artmaz, aptallar toplanınca toplam aptallık artar.
Güçlü bir dalganın karşısına bir mezar haçı gibi dikilmek aptallıktır!
Aptallar dinlerken sağır gibidirler; “varken yoklar” deyişi onlara ne güzel uyuyor.
İki şey sonsuzdur, insanoğlunun aptallığı ve evren. İkincisinden o kadar emin değilim.
Aptal ata binmiş, bey oldum sanmış.
Bilgili bir aptal, bilgisiz bir aptaldan daha aptaldır.
İnsanlar bilgisiz doğar, aptal değil; eğitilerek aptal olurlar.
Tüm aptalları kendi tarafına topla, böylece istediğin herhangi bir seçimi kazanabilirsin.
Aptal, bencil ve sağlıklı olmak mutluluk için gerekli üç şeydir, ancak eğer aptallık yoksa diğerleri yeterli değildir.
Bilge olmak öyle basit ki.. Sadece aptalca bir şey söylemeyi düşün, sonra da onu söyleme.
İnsan olmaktansa istiridye olmayı tercih ederdim; hayvanların en aptalı ve amaçsızı.
Herkes düşüncelerinde yanılabilir, ama aptallar bir türlü düşüncelerinden ayrılamazlar.
Yaşamanın tadını çıkarmaktan korkana aptal derim.