Sabah Gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, ‘Ekrem Dumanlı’nın beş yıl önceki yazısını’ yorumlayarak, “Taktik hiç değişmiyor değil mi Ekrem Dumanlı?” sorusunu yöneltti.
İşte Yükselir’in yazısı:
DUMANLI’NIN ESKİ YAZISI
Dün internette dolaşırken hem 17 Aralık, hem de ondan evvel iktidara karşı girişilen operasyonların en büyük medya destekçisi Zaman Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın eski bir yazısına rastladım. Ve okuduklarım karşısında da gözlerime inanamadım. Evet Dumanlı “Seçim stratejisi belli olmuştur gelin deşifre edelim” başlığını verdiği o yazıyı 2009 yerel seçimlerine 2 ay kala… O günün derin güçlerinin ve kirli ittifakçılarının AKP iktidarını sandık dışı yollarla indirmek için izlediği yolu analiz etmek için kaleme almış ama inanın bugün yaşananların üzerine de “cuk” diye oturmuş. Emin olun son 2 yılda yapılan alçaklıkları, hükümeti sandık dışı yollarla devirmek için izlenen yolları daha iyi analiz eden ve daha iyi yorumlayan bir başka yazı yok elimizde. İmkânınız olursa lütfen 29 Aralık 2008’de kaleme alınan yazıyı bulup okuyun. Biliyorum ki epey uzun olan o yazıyı okuyup bitirdikten sonra diyeceksiniz ki “Vay be! Demek ki değişmiyormuş bir iktidarı sandık dışı yollarla devirme taktikleri!”
GAYRİMEŞRU GÜÇLERİN MEDYA ÜZERİNDEN SALDIRACAĞINI SÖYLEMİYOR DUMANLI!
Bakın… Yazıda aynen şu ifadeleri kullanıyor Dumanlı: “Yolsuzluk iddiaları dünyanın her yerinde gazetecilerin ilgisini çeker.
Çünkü vatandaşın ilgisine mazhardır. Ayrıca gazetecilik, kamu yararı gözetilerek yapılan bir çeşit demokratik denetimdir.
Ne var ki seçime çok az bir süre önce yolsuzluk kampanyaları açmak çok sayıda soru işaretlerinin oluşmasına da sebeptir.
İki kritik konu var zamanlamada: Bir, bahsi geçen dosyalar niçin bu zamana kadar bekletildi? İki, bu kadar kısa bir süre kalmışken yapılan yolsuzluk suçlamasına cevap vermek için yeterince savunma süresi kaldı mı? Açık söyleyeyim, bu saatten sonra yapılacak olan yolsuzluk suçlamaları doğruyu arama ve yoksulluktan arınma talebinden daha çok siyasette belli bir imaj ve hava oluşturmak içindir ve güvenilir olma özelliğini kaybetmiştir. Bu konuda samimi olan, seçim sonuçlarının sabahında elindeki dosyaları kamuoyuna arz eder.”
Tabii hükümeti yıpratıp, itibarını sarsmak için dönemin gayrimeşru güçlerinin kendilerine bağlı medya araçlarıyla yolsuzluk dosyalarını kamuoyu dikkatine sunacağını söylemiyor Dumanlı! Aynı zamanda yargının istenmeyen sonuçlara gölge düşürmek için kullanıldığını ifade ediyor. Ve bunu eleştirirken de şöyle diyor: “İşin en acı tarafı da her türlü polemiğin dışında kalması gereken yargı bu işlerin tam göbeğine yerleşiyor. Sanki millet iradesinden hiç ders çıkarmamışlar gibi…
ADAM SANKİ MÜNECCİM
Sayelerinde Cumhuriyet tarihinde görülmemiş hadiselere rastlıyoruz!”
İmkân olsaydı Gülen Cemaati’nin kritik yayın organı Zaman’ın 5 yıl önce sayfalarını süsleyen Dumanlı’nın o yazısını yayımlamak isterdim köşemde. Çünkü dedim ya… Son dönemde olan bitenin, elimizin altındaki fotoğrafın müthiş bir yorumlaması yapılmış o yazıda. Son 1 yılda ülkenin yaşadıklarını film şeridi gibi gözden geçirince, ister istemez Dumanlı’nın yazdıklarının da bire bir nasıl hayat bulduğunu tespit ediyoruz. Adam sanki müneccim! Düşünün sandıkta indiremeyecekleri iktidarı güçsüzleştirmek için ipleri derin güçlerin elinde olan medyanın yoksulluk haberleriyle kamuoyu vicdanını sızlatmak için inanılmaz haberler yapacağını, milliyetçi duyguların, terörün kaşınacağını ve daha da önemlisi hükümetin mahalle baskısı yaptığı temasıyla liberallerin, laiklerin, Alevilerin korkutulup, kışkırtılıp sokağa dökülmesi için mizansenlerin hayata geçirileceğini ifade ediyor.
İÇERİDEKİ MAŞALAR
Hep diyorum… Bir kez daha diyeyim; Türkiye siyaseti ipleri dış mihrakların elinde olan içerdeki maşalarca 2 yıldır yeniden şekillendirilmeye çalışılıyor. Tabii o mihrakların işine gelecek biçimde. Ve kadere bakınız ki 5 yıl önce yazdığı yazıyla o günün derin güçlerinin oynadığı oyunu tek tek deşifre eden Dumanlı, bugün daha kirli kalemlerce yazılan bu senaryonun beyazperdede gösterime sunulması için tüm gücüyle çarpışan bir sinema yapımcısı rolünde. İnanılır gibi değil ama o gün yazısında yapılanların tamamını mizansen şeklinde yorumlayan o Dumanlı barışı sabote etmek isteyenlerin, 7 Şubat’ta barış için çözüm arayan bürokratları vatan hainliği suçlaması ile tutuklamaya çalışan yargıemniyet blokunun en büyük destekçisi!
17 ARALIK OPERASYONUNUN 1 NUMARALI SAHİBİ
İşe bakın ki, o gün o yazıları yazan Dumanlı ağaçlara sahiplik etmek niyetiyle yola çıkan çevreciler üzerinden kitleleri, “yaşam tarzına müdahale var” deyip kışkırtan ve sıradan protestoların başka noktalara evrilmesini sağlayanların sözcüsü ve Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk soruşturması olduğu iddia edilen 17 Aralık operasyonun 1 numaralı sahibi!