MEDYAGÜNDEM- 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı istismar edip, Taksim inadıyla CHP, DİSK ve bir kısım medyanın nasıl bir organize amaç için seferber olduğu ortaya çıktı.
Özelikle CNN Türk’te mikrofon uzatılan CHP’liler sözlerine “söz birliği” etmişçesine “faşizm, katliam” diye başladılar.
CNN Türk’ün “savaş çığırtkanlığı” yapan ve “kışkırtıcı” yayınları dikkat çekiciydi.
Taksim inadıyla “savaş alanı” görüntülerinin çıkmasını siyasi bir fırsata dönüştürmek, polisin müdahale görüntüleriyle yeni bir tahrik sergilemenin derdindeki muhalefet ve marjinal grupların derdinin aslında ne 1 Mayıs, ne de Taksim olmadığı iyice anlaşıldı.
Daha doğrusu, Taksim inatlaşmasının sırf bu görüntülerin çıkması için sergilendiği anlaşıldı.
Medya Taksim’de yürütülen çalışmaların 1 Mayıs gösterileri için elverişli olmadığı ihtimalini tartışmadı bile. Bir gazetecilik gereği, Taksim’e izin verilseydi, buradaki çalışmaların nasıl bir tehdit oluşturabileceği ihtimalini uzmanlar aracılığıyla tartışılmalıydı. Ama bu ihtimalin tartışılması bile akıllarına gelmedi. Bunun yerine CNN Türk ekranında Gürsel Tekin’in yediği gazın da etkisiyle “kabadayı ağzıyla” tehditleri yayınlandı.
Taksim inatlaşması ile azgın ve militan bir muhalefet anlayışı üzerinden sokakların terörize edilmesi CHP, sol sendikalar ve bir kısım medya eliyle sahneye sürüldü.
Ekranlardan tehdit savuran CHP’lilerin özellikle CNN Türk canlı yayınındakşi sözleri tehdit ve tahrik doluydu. Gürsel Tekin çıktı “Burunlarından fitil fitil getireceğiz” diye tehdit savurdu, Süleyman Çelebi çıktı “Burada katliam yaşanıyor, katliam için illa kan amas gerekmiyor” gibi ala ziyan sözler sarfetti.
Bir kez daha anlaşıldı ki, lan kaybeden CHP iyice ümidini sokakların terörize edilmesine bağladı, marjinal sol grupların kuyruğuna takılmaya mahkum oldu.