Gezi Parkı eylemlerinin başladığı günden bu yana siftah yapamayan, dükkanını açamayan, rezervasyonları iptal olan Taksim esnafı dertli… Borçlarını ödemek için kredi çeken, çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kalan esnaf, eylemin bir an önce sona erdirilmesini talep ediyor.
Talimhane’de seyahat acentası bulunan Hamit Düger, dünyada genel bir ekonomik kriz olduğunu belirterek, Talimhane’nin eski ile yeni halini kıyaslayanların adeta ağladığını söyledi.
Özellikle Taksim ve çevresinde hizmet veren turizm ve seyahat acentalarının, Gezi Parkı eylemlerinin başladığı günden bu yana 200 bin dolar zarar ettiğini dile getiren Düger, her turizm acentasının sabah kapıyı açtığında 3-4 milyar lira gideri olduğunu kaydetti.
Düger, günlük gideri karşılamanın dışında iptaller de olduğunu belirterek, “Kan ağlamışız, bitirmişler bizi. Her turizm acentasının bu 15-17 gün içerisinde 200 bin dolar kaybı var. Ciromuz 1 milyon dolar civarında etkilenmiştir. Bizde normalde 60-70 araba var. Yani günlük 60-70 rezervasyonumuz var. Şu anda bu sayıdan 5’e düştük. Bir turizm acentası turizm sezonunu bekler. O sezon da olmazsa 2-3 sene geri gider” dedi.
Eylemler süresince iş yerinin fiziki zarar da gördüğünü aktaran Düger, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a zararlarının giderilmesi çağrısında bulundu.
“EYLEMCİLERE DAVA AÇACAĞIZ”
Aynı acentanın işletme müdürü İsmail Düger de eylemcilerin yaptığının insanlığa sığmadığını ifade ederek, eylemcilerin sadece kendilerine değil, ülkeye zarar verdiğini söyledi. Düger, ancak en büyük zararı otelcilerin ve turizmcilerin çektiğini dile getirdi.
Düger, Taksim ve civarında, özellikle yabancı turistlerin uğrak mekanı olan Talimhane’de hiç turist kalmadığını belirterek, özellikle yabancı basının camı kırılan otelleri bile yayınlarında kullandığını ve bu durumun Türkiye’ye gelecek turistlerde fikir değişikliği oluşturduğunu anlattı.
Ödemesi olan bir turistin, Taksim’e gelmekten korktuğu için hala ödeme yapamadığını bildiren Düger, “Eylemcilerden şikayetçiyiz. Bunlar halk adına yapmıyorlar. Halka zarar veren insanlar. Bunlar ekmeğimizle oynuyorlar. Avukatımızı çağırıp gerekeni yapacağız. Bunlardan davacı olacağız, hasarımızı onlardan karşılayacağız” diye konuştu.
“TURİSTLERDE KAYIP YÜZDE 100”
İstiklal Caddesi’nde kafe işleten Selim Dişbudak, başlarda güzel başlayan eylemlerin provokatörlerin müdahalesiyle kötüleştiğini, taşkınlık sonucu işlerinin etkilendiğini kaydetti.
Turist sayısında büyük azalma olduğunu belirten Dişbudak, “Son 15 günde ciromuzda epey düşüş oldu. Çünkü barikatları gören insanlar ‘savaş var’ zannediyor. Barikat, savaş yerinde yapılır. Saldıracakları bir şey olmadığı için barikat yaparak durdurmaya çalışıyorlar. İnsanlar da haliyle tedirgin oluyor, korkuyor ve gelmiyor. Ciromuzda yüzde 100’ün üzerinde kaybımız var. Türk müşteriler, az çok geliyor. Turistlerde kayıp yüzde 100 nerdeyse” ifadelerini kullandı.
“TALİMHANE ÖLDÜ”
Talimhane’de hizmet veren bir restorantın işletme müdürü Neriman Dinçer, Talimhane’nin turistik bir bölge olduğuna dikkati çekerek, yılın 3-4 ayında yoğun çalıştıklarını, bu dönemin de mayıs ayının 15’inde başlayıp, eylüle kadar devam ettiğini anlattı.
Bu 3-4 ay içerisinde esnafın kazanç sağlayıp, gelirini 12 aya böldüğünü aktaran Dinçer, esnafın işlerin yoğunlaşmasını beklediği anda Gezi Parkı eylemlerinin ortaya çıktığını söyledi.
“Oteller boşaldı. Turistler gitti. Şu an hiçbir turist yok ve öğrendiğimize göre olan rezervasyonların hepsi de iptal oldu. Şu an kimse yok. Talimhane öldü” diyen Dinçer, bunların dışında fiziki olarak da zarar gördüklerini, camlarının kırıldığını, masalarının yakıldığını kaydetti.
“ELEMAN ÇIKARMAYA BAŞLADIK”
İnsanların televizyondan sadece meydanı ve oradaki olayları gördüğünü aktaran Dinçer, şöyle devam etti:
“İnsanlar televizyondan bir meydanı görüyor ve oradaki olayları biliyor. Ama hayır. Talimhane’yi gezin, sokaklara bakın, otellere, bankalara, esnafa bir bakın, esnafın çektiğine bakın. Biz burada sabaha kadar nöbet tutup iş yerimizi bekliyoruz. Bu dönem, iş yapma dönemi. Sabaha kadar çalışmam lazım ki, bir yıl boyunca rahat edeyim. Ama şu anda herkes sadece mekanını bekliyor. Sabaha kadar yoğun şekilde çalışacağımıza şu anda sadece bekçilik yapıyoruz. Ciro yok. Dükkanı açıp kapatıyoruz o kadar. Müşteri yok, ciro yok, hiçbir şey yok. Eleman çıkarmaya başladık. Gelirimiz yarı yarıya düştü.”
Dinçer, Beyoğlu Belediyesi, hükümet ve devletten esnafa yardımcı olmalarını istedi.
“CİROMUZ YÜZDE 100 DÜŞTÜ”
Hediyelik eşya satıcısı Cihan Gerger, günü neredeyse siftahsız kapattıklarını söyledi.
Özellikle turistlerin yaşananları gördükten sonra korktuğunu kaydeden Gerger, “Ciromuz yüzde 100, en aşağı yüzde 80 düştü. Turistler yaşananları gördükten sonra korktular. Rezarvasyonlarını bu yüzden iptal ediyorlar. Bu da bize olumsuz yansıdı” diye konuştu.
“BANKALARA KREDİYE BAŞVURUYORUZ”
Giyim mağazası sahibi Suat Uysal, bütün esnaf gibi kendilerinin de perişan olduğunu ve sıkıntıya düştüklerini belirterek, dükkanlarını siftahsız kapattıklarını bildirdi.
Özgürlüğün bu şekilde, bir başkasının özgürlüğünü kısıtlayarak ve başkalarını zora sokarak aranamayacağını vurgulayan Uysal, hakkın, daha çağdaş ve medeni demokrasi kuralları çerçevesinde aranması gerektiğini dile getirdi.
Uysal, otellerin boşluğuna ve rezervasyonların iptaline değinerek, şunları kaydetti:
“Perişanız yani. Sıkıntı üzerine sıkıntı. Biz buraya ‘Adres belli olsun’ diye gelmiyoruz. Para kazanacağız, buranın giderleri var. İnşallah bir ortası bulunup bu çözümlenir, esnaf olarak biz de rahata kavuşuruz. Dükkana alınan mallar çekle senetle borç alınıyor. Bunları erteletmek için elimizden gelen gayreti sarfedip, rica ediyoruz. Bazısı ‘tamam’ bazısı da ‘Benim de borcum var. Ben de sıkışığım’ diyor. Bankalara krediye başvuruyoruz. Bakalım ne olacak? İnşallah bu şekilde bu sıkıntıdan kurtuluruz. Ciromuz yüzde 90 düştü. Ciro diye bir şey yok.”