Tahşiye kumpasına karışan polislerin, evdeki mühimmatı yerleştirmeden önce bina etrafında keşif yaptıkları, baz istasyonuna takılan cep telefonu sinyallerinden de belirlendi..
Fetullah Gülen’in talimatıyla yapılan Tahşiye operasyonunda ele geçtiği iddia edilen bombaları paralel polislerin koyduğu tespit edildi.
17-25 Aralık yargı darbesi girişimin ardından deşifre olan paralel yapıyla ilgili soruşturma devam ediyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Fetullah Gülen hakkında ilk yakalama kararı Tahşiye kumpası dosyasından verilmişti. Paralel Devlet Yapılanmasının (PDY) lideri Gülen hakkındaki bu somut yasal işlemleri doğuran Tahşiye kumpası soruşturmasında yeni somut gelişmeler yaşandı. Kumpasın mağdurlarının eğitim yeri olarak kullandığı evde bulunan bombaları polislerin koyduğu tespit edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 14 Aralık 2014’te gerçekleştirdiği operasyonla Tahşiye grubuna yönelik kumpası deşifre etmişti. Soruşturma kapsamında Samanyolu Medya Grup Başkanı Hidayet Karaca, eski polis şefleri Tufan Ergüder, Ertan Erçıktı ve Mustafa Kılıçarslan tutuklanmıştı. Şüpheliler, “Silahlı terör örgütü üyesi olma, iftira ve sahte delil üretme” iddiasıyla tutuklanmışlardı.
Gülen hakkında da “Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme”, “Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “İftira” suçlarından yakalama kararı çıkartılmıştı.
Polis telefonunun sinyali
Savcılık, 22.01.2010 tarihinde Tahşiye grubuna yönelik İstanbul Bahçelievler’de Turgut Yıldırım’ın sorumluluğunda olan evde yapılan aramanın detaylarını araştırdı. Aramada görev alan polislerin bazılarının 22.01.2010 gününden bir gece önce bombalar ile diğer silahlı mühimmatları eve yerleştirdikleri tespit edildi. Savcılık, görevli polislerin o dönem kullandıkları telefon numaraları üzerinde detaylı araştırma yaptırdı.
Baz istasyonu kayıtları mercek altına alındı ve polislere ait telefonların tam da o gece Bahçelievler’deki evin çevresinden sinyal verdiği tespit edildi. Bombaların ve diğer silahlı mühimmatın eve nasıl yerleştirildiğine dair yapılan araştırmada, Turgut Yıldırım’ın sorumluluğunda olan evin dini eğitimler için kullanıldığı belirtildi. Eğitimlerin sabahları başladığı ve akşam belli bir saatten sonra bittiği, eğitime katılanların dağıldıktan sonra söz konusu evde kimsenin kalmadığı görüldü.
Turgut Yıldırım’ın da bu evde değil başka bir evde kaldığı saptandı. Savcılığın tespitlerine göre, 22.01.2010 sabahı arama için eve gelen polisler kimseyi bulamayınca Turgut Yıldırım’ın yaşadığı eve giderek kendisini çağırdılar. Oysaki ne Turgut Yıldırım’ın yaşadığı ev ne de bombaların ele geçtiği eve dair o dönemki kumpas dosyasında bir izleme kararı yoktu. Buna rağmen o evde bomba olduğu ve Turgut Yıldırım’ın nerede yaşadığının bilinmesi dikkat çekiciydi.
Bombalar aynı seriden
O dönem hazırlanan bomba irtibat raporunda ise ele geçen bombaların başka bir yerde benzerinin olmadığı iddia ediliyordu. Ancak, son yapılan araştırmada benzer seriden bombalar Ergenekon soruşturmasında Zir Vadisi, Gölbaşı ve Poyrazköy kazılarında ele geçenlerle aynı seri ve kafileden olduğu ortaya çıktı.
‘ŞEY KALIRSAK SİLAH DA VAR’
Bombaların ele geçtiği belirtilen eve giden polisler, arama yapmaya başladıktan bir süre sonra kamera kaydı başladı. Kayıtta bombaların bulunma anına dair diyaloglar dikkat çekiciydi. Arama sırasında bulduğu cihaz için bir polis “Bomba yapımında kullanılır, açma kapama anahtarı” diyor. Bir başka polis bunun üzerine “O zaman odur. Sal gitsin” cevabını veriyor. Başka diyalogda bir polis “Şey kalırsak silah da var” diyor. Aramada bazı polislerin kullandığı eldivenlerinin yırtık olduğu görülmüştü.
Polislerden biri ifadesinde “Aramaya başladıktan 2 saat sonra bombaları bulduk” derken bir başkası “15-20 dakika sonra bulduk” demişti.
ELE GEÇEN SİLAHLI MÜHİMMAT
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından o dönem yapılan operasyonda Bahçelievler’deki evde yapılan aramada (1) adet seri ve kafile numaraları silinmiş Savunma Tipi El Bombası (1) adet rakam grubu olmayan Savunma Tipi El Bombası 1 adet taarruz tipi el bombası gövdesi (1) adet renkli sis kutusu (1) adet kablolar ile irtibatlı açma-kapama siviç anahtarı, çeşitli ebat ve renklerde çok sayıda tek telli kablolar, (50) adet MKE MP5 ibareli fişek, (60) adet SMI 94 ibareli fişek, (34) adet 11-16 ibareli fişek, (20) adet 6704 ibareli fişek (11) adet 393 ibareli fişek, (2) adet 92 ibareli fişek,-(1) adet HP762X39 ibareli fişek – (3) adet 8209 ibareli fişek,- (1) adet 1009 ibareli fişek, (1) adet DAG68203 ibareli fişek (1) adet MKE 77 ibareli fişek,- (42) adet MKE MP5 ibareli fişek,- (6) adet MKE MP5 ibareli fişek, (30) adet EC 42 ibareli fişek, (21) adet EC 43 ibareli fişek, ele geçmişti.
(STAR)
Feto beddua ederken; evlerine ateşler salınsın dedi kendi evleri ateşten de beter oldu cehenneme döndü,birliklerini boz dedi kendi birlikleri bozuldu, darmadağın oldular, bir şey olmalarına fırsat verme dedi, kendileri gerçekten de bir şey olamadılar, yuvaları yıkılsın dedi kendi yuvaları yerle yeksan oldu. Rabbim münafıkların Mü’minlere yaptığı bedduayı kendi başlarına işte böyle geçiriverir. Bütün bunlara rağmen yine de Feto ve avanesini hak yolda zanneden varsa bilmelidirler ki münafıklara itaat edenler de o münafık güruhla beraber Cehenneme zümera olacaklardır. Hiç kurtuluşu yok. Çünkü onları ikaz eden, uyaran milyonlarca Müslümana rağmen bilerek ve isteyerek küfürde ısrar ediyor, Müslümanları bırakıp yahudileri, hırıstiyanları, ateistleri, budistleri kendilerine dost ediniyor, Müslümanları da bu kafirlere şikayet ediyorlar. Onlardan medet umuyorlar. Oysa medet umulacak yegane güç Kainatı yoktan var eden Hazreti Allah Celle Celaluhudur. Biz ancak ve ancak ona güvenir ve ondan yardım dileriz. Onlarsa Netenyahuya, Siyonistlerin ABD deki temsilcilerine, İngiliz kraliyet ailesine ve para baronlarına güveniyorlar. Güvendikleriyle beraber mahşerde birlikte olmamaları için yaptıkları alçaklıklardan, ihanetlerden, küfürden tövbe edip can boğaza gelmeden pişman olup tövbeye davet ediyoruz.