MEDYAGÜNDEM- Bir avuç “marjinalleşmiş gazeteci” yine Taksim’de, bugün gösteri yaptı. “Basına sansür var” tiyatrosundan umduklarını bulamayanlar şimdi “oto sansür var” senaryosuyla sahnedeler.
“Sansür ve otosansür var” deyip, demediklerini bırakmayan, sınırsız bir özgürlükle, işi küfür etmeye kadar götüren medyaya rağmen, sokaklar üzerinden aynı tip gazeteciler iktidara karşı kampanyalarını devam ettiriyorlar.
Tüm dertlerinin aslında merkez medyada yürüttükleri “hegemonik yapı” ve “çete örgütlenmesi”nin dağıtılması ama dertleri “iktidarı devirmek” olunca her zamanki gibi “maskeli taktikleri” sahneye koyuyorlar.
Marjinal çevreleri “mobilize” hale getiren ve sloganları için “sufle “veren isimlerden biri de VATAN yazarı Ruşen Çakır.
Ruşen Çakır, bugün Evrensel gazetesine verdiği röportajda, Türkiye’nin basın özgürlüğü anlamında çok kötü zamanları yaşandığını iddia etmiş. “En büyük sorun otosansür” demiş.
Oysa bugün ne sansür, ne de otosansür sorunu var.
Sorun eski medya düzeninin elemanlarının “çete örgütlenmesi”nin deşifre olması, maskelerinin inmesi.
Belli ki Ruşen Çakır’ın verdiği yeni “sufle” uygulamaya sokulmuş ki, Nedim Şener de akşam üstü çıktığı bir radyo programında “oto sansür”den söz etmiş.
“Sansür” tutmadı Çakır’ın verdiği sufleyle anlaşılan yeni tezgah “otosansür” çığırtkanlığı olacak.
medyagundem.com