Operasyon sonrası, kendisine yakın emniyetçileri görevden alanlara beddualar yağdıran Gülen’e tepkiler sürerken STK’lardan “Beddua Yezitler için caizdir. Hocaefendi bir an önce tevbe etmeli” çağrısı geldi.
Toplum mühendisliği olarak adlandırılan 17 Aralık operasyonunda kendi cemaatine yakın polis amirlerinin görevlerini kötüye kullandığı gerekçesi ile kızağa çekilmesi üzerine vaaz veren ve İçişleri Bakanlığı yetkililerine beddua eden Fethullah Gülen’e bir tepki de STK yöneticilerinden geldi.
YILDIRIM: “BİR AN ÖNCE TEVBE ETMELİ”
İHH Başkanı Bülent Yıldırım, Fethullah Gülen’in, Mavi Marmara olayında, “İsrail’in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır” açıklamasında bulunduğunu hatırlattı.
Yıldırım, “Biz, Mavi Marmara’da bize saldıranların çocuklarına bile o çocuklardan hayırlı bir nesil çıkar umudu ile beddua etmedik” dedi. Herkesin hata yapabileceğini ve Fethullah Gülen’in yaptığının da hata olduğunu hatırlatan Yıldırım, “Fethullah Gülen bir an önce dönüp tevbe etmelidir” diye konuştu.
YAZICI: “SİYASETEN GÜNAH DEPOLARI TIKA BASA DOLU”
Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Mezunları Derneği (TİYEMDER) Genel Başkanı Selahattin Yazıcı da, Fethullah Gülen’in bedduasının özellikle bir din âliminin yapabileceği bir dua olamayacağını belirterek, “Bu bedduanın içeriği İslami değildir” dedi. Yazıcı, “Fethullah Gülen, geçmişte de Ecevit’e, Çiller’e ve o kesime destek vermesinden dolayı sürekli eleştirilmiş bir insandır. 1977’de de tam seçim arifesinde Milli Selamet Partisi’ni adeta çökertmek adına, partide bulunan kendisine bağlı insanları seçim gününe kadar istifa ettirerek o partiye büyük zarar vermişlerdir. Bunlar sadece dindar hükümetlere karşı böyle bir tavır içerisine giriyorlar. Bunların siyaseten günah depoları tıka basa doludur. Bu günahların hesabını verirlerken çok zorlanacaklar diye düşünüyorum” diye konuştu.
AKTAŞ: “BU BEDDUA ANCAK KAFİR VE MÜŞRİKLERE YAPILIR”
İlahiyatçı Hüsnü Aktaş, Hocaefendi’nin yaptığı bedduanın ancak kâfirlere, müşriklere karşı yapılan bir beddua olduğunu belirterek “Beddua ile hiçbir şey çözülmez. Müslüman’ın Müslüman’a karşı bedduası Allah katında caiz değildir. Ayrıca ortada hâlâ neticelenmemiş bir durum söz konusu. Hocaefendi’nin de yapmış olduğu beddua ve gösterdiği bu tepki hem caiz değil hem de İslam dinine göre haramdır. Müslüman Müslümana beddua etmez, sadece birbirlerine dua ederler. Hocaefendi’nin tavrı ise tamamen siyasidir” ifadelerini kullandı.
“CEMAAT AK PARTİ SAYESİNDE BU KADAR BÜYÜDÜ”
Cemaatin bu kadar büyümesi ve bu kadar yayılmasının AK Parti iktidarının sayesinde olduğunu hatırlatan Aktaş, “11 yıldır cemaat ve hükümet iç içedir. Ve hep birbirini desteklemiştir. Hükümet cemaate birçok konuda destek oldu. Yaptıkları faaliyetlerde yardımcı oldu. Hatta Türkçe Olimpiyatları’nda cemaate TİKA hissesi üzerinden paralar aktarıldı. Şimdi ise Yahudilere ya da Hıristiyanlara hiç beddua etmemiş olan Hocaefendi’nin kendisini İslam’ın merkezine alıp, İslam dinini kendisi temsil ediyormuş gibi göstermesi ve kendi dışındaki insanlara gayrı meşru cümleler sarf ederek saldırması kabul edilemez bir durumdur” dedi.
“BEDDUA YEZİT GİBİLER İÇİN CAİZDİR”
Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Akpınar ise, “Bizim temel hedefimiz ve gayemiz Allah’ın rızası ve İslam dinine hizmet olmalıdır” dedi. Akpınar şöyle devam etti: “Müslüman’ın Müslüman’ı açık hedef olarak göstermesi, lanet etmesi ancak Yezit gibi Kerbela şehidinin kanını döken ya da o kanın dökülmesine sebep olanlar için caizdir. Müslüman birinin Müslüman birine karşı Allah’a yalvarıp beddua etmesi hem caiz değildir, hem de İslam’a ve insani değerlere sığmaz. Ayrıca lanet ve beddua sözlerin bittiği, çarelerin tükendiği anda, Müslüman birine değil, ancak kafir ya da inanmayan biri için okunabilir.”
DİYANET: HAKSIZ BEDDUA DÖNER SAHİBİNİ VURUR
Öte yandan; Diyanet İşleri Başkanlığı Alo-Fetva Hattı’na telefon yağdıran vatandaşlar ‘beddua etmenin caiz olup olmadığını’ sordu. Diyanet tarafından verilen cevapta; İslam dininde beddua etmenin yerinin olmadığı belirtilirken, “Beddua eden kişi haksız ve yersiz bir beddua ediyorsa bu bedduası döner kendisini vurur” ifadeleri kullanıldı.
İslam Peygamberi’nin beddua etmediğine dikkat çekilen fetvada, Hz. Muhammed (SAV)’in “Ben lanetçi olarak gönderilmedim. Ben ancak rahmet olarak gönderildim” hadis-i şerifine dikkat çekildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetvasında, Hz. Peygamber’in sadece Bi’r-i Mâûne’de yetmiş İslâm davetçisini şehît eden Kilab kabîlesine karşı beddua ettiği hatırlatıldı ve “Hz. Peygamber kendisine zulmeden kişilere bile beddua etmemiştir. Beddua dinimizce çok kötü görülen bir davranıştır. Beddua etmemek gerekir. Bedduadan uzak durmak gerekir. Müslüman sadece Müslüman kardeşlerinin iyiliği için dua eder” denildi.
Fethullah Gülen operasyon sonrası bir vaazında “Evlerine ateş salsın, yuvalarını yıksın, Allah’ım onları hezimete uğrat! Onları sars! Birliklerini boz! Onları paramparça et! Onları birbirine musallat et! Onlara karşı bizlere yardım et! Onları birbirine kırdır!” şeklinde beddualar yağdırmıştı. (YENİ AKİT)