Suriye’deki çatışmayı izlemek için bölgeye giden ancak PYD milisleri tarafından zorunlu misafir edilen STAR Gazetesi muhabiri Kemal Gümüş ve Milli Gazete muhabiri Cihat Arpacık Özgür Suriye Ordusu’nun devreye girmesiyle serbest kaldı. Herhangi bir gerekçe gösterilmeden 14 saat alıkonulan gazetecileri gece saat 23’te Halep’te ÖSO komutanına teslim edildi. Gümüş 14 saatlik alıkonulma serüvenini şöyle anlattı:
“Suriye’de son günlerde artan şiddet üzerine yaşanan gelişmeleri yerinde takip etmek için bölgeye gittik. Birkaç gün Suriye’nin çeşitli şehirlerinde fotoğraflar çekip haberler hazırladıktan sonra çatışmaların yoğunlaştığı bilgisi üzerine tekrar Halep’e doğru gitmek gerektiğine karar verdik. Salı günü öğle saatlerinde Özgür Suriye Ordusu’nun denetimi altında bulunan Der İzzi kasabasında mola verdik. Halep’e 25 km mesafede bulunan kasabadaki kaynaklarımızın yolun Şebbiha milisleri tarafından kesildiği bilgisini vermesi üzerine yola bir sonraki gün devam etme kararı aldık. Sabaha kadar bomba ve çatışma seslerinin geldiği kasabaya Halep’ten de bilgi akışı mümkündü. Gece boyunca Halep’in hangi sokağının, hangi mahallesinin Özgür Suriye Ordusu’nun eline geçtiği bildiriliyor bu da tekbir sesleri eşliğinde kutlanıyordu. Çatışmalarda yaşamını yitiren ÖSO milisleri olduğu haberleri de hüzünlü tekbirlerle karşılanıyordu.”
BOMBA SİLAH SESLERİ HAYATIN SIRADANLAŞMIŞ HALİ
“Kasabanın oldukça yakınına düşen bombalar ve çok yakından gelen silah sesleri ise buranın sakinleri tarafından adeta kanıksanmıştı. Şiddet Suriye’de adeta sıradanlaşmıştı. Salı gecesi Ahmet Reşit adındaki genç bir Suriyelinin evinde kaldık. Ahmet Reşit ve ailesi kısıtlı imkanlarla yaşamaya çalışsalar da bizi ağırladıklar için çok mutlu görünüyorlardı. Burada rahat etmemiz için tüm imkanları seferber eden kasabalılarla Halep’i, Şam’ı ve diğer kentleri konuştuk.”
NEDEN BURADASINIZ?
“Ertesi sabah saat 08:00 sularında meslektaşlarımızın vurulduğu, onlarca kişinin hayatını kaybettiği ve bombardıman nedeniyle adeta harabeye dönen Halep’e doğru yola çıktık. ÖSO’ya bağlı mihmandarlarımızla birlikte yaklaşık 1 saat arabayla hareket ettikten sonra PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin kontrol noktasına ulaştık. Kimlik kontrolü yapan silahlı PYD’liler Türkiyeli gazeteciler olduğumuzu anlayınca bizleri arabadan indirdi. Birbiri ardına gelen sorular neden Suriye’de olduğumuza ve neden ÖSO’luların aracında olduğumuza yönelikti.”
MUHABİR MUHBİR SANILINCA
Yaklaşık bir saat süren ayaküstü sorguda adeta bir komedi de yaşanıyordu. Basın kartlarımızın görev bölümünde yazan “Muhabir” kelimesini “Muhbir” diye anlayan PYD’liler Türkiye devletinin muhbirleri olduğumuzu zannetti. Uzun süre muhbir değil muhabir olduğumuzu anlatmaya çalıştık ancak bu bizi alıkonulmaktan kurtarmadı. Bizimle birlikte olan ÖSO milisleri PYD’nin tavrından oldukça rahatsız olsalar da sayıca onlardan az olmaları müdahale etmelerinin önüne geçiyordu. Artık ÖSO’lulardan ayrılıp PYD’lilerin aracındaydık. Yaklaşık 1.5 saat süren meçhul bir yolculuğa çıkmıştık. Yol boyunca gördüğümüz tabelaları aklımızda tutmaya ve bulunduğumuz yerden kaç kilometre uzaklaştığımızı hesap etmeye çalışıyorduk.
PYD KARARGAHINDA
Yolculuğun ilk durağı ormanlık bir arazideki, PYD bayrağının dalgalandığı bir karargah oldu. Kapısında silahlı milislerin nöbet tuttuğu karargahın içinde de nedenini bilmediğimiz hummalı bir hazırlık yürütülüyordu. Bir süre kapalı bir odada bekletildikten sonra karargahın sorumlusunun da sorularına maruz kaldık. Bir taraftan çektiğimiz fotoğraflar incelenirken diğer taraftan da neden Suriye’de olduğumuzu anlatmaya çalışıyorduk. Burada bizi sorgulayan karargah sorumlusunun 2007 yılında PKK’ya katılarak Türkiye kırsalında silahlı faaliyetlere katıldığını ve Yüksekova doğumlu olduğunu öğrendik. Burada da kimliklerimiz uzun uzun bir “incelemeden” geçiriliyordu. Bir müddet bu odada tutulduktan sonra ne kadar daha bekletileceğimizi sorduk. Aldığımız cevap hiç de iç açıcı değildi: “Parti genel merkezden haber bekliyoruz. Durumunuz ona göre netlik kazanacak! Karargahta yaklaşık 2 saat bekletildikten sonra Afrin’e yakın bir köye götürüldük. Bizim için asıl sıkıntılı saatler ise burada başladı. Bir PYD milisinin evinde saatler süren bir bekleyiş başladı. 19:00 sularında iki PYD militanı bulunduğumuz yere gelerek bizi götüreceklerini söyledi. Ancak ısrarlı sorularımıza rağmen nereye götürüldüğümüzü öğrenemedik. Yolda Halep tabelalarını görmemiz endişelerimizi arttırıyordu. Yolculuğumuz Halep’e 5 km kala sona erdi. PYD’liler bizi yolu kapatan ÖSO milislerine teslim etti.” (KEMAL GÜMÜŞ-STAR)