MEDYAGÜNDEM- Türkiye’deki medyada hep söylüyoruz, Ruşen Çakır, Emre Uslu gibi adamlara çok dikkat edin diye…
Birbirleriyle kavga eder gibi görünürler ama aynı noktada buluşurlar, tıpkı CIA ve Neo-con irtibatlı Jamestown Vakfı’nda buluşmaları gibi…
Vatan yazarı Ruşen Çakır’ı “cemaat karşıtı” hatta daha da ileri biçimde cemaate karşı mücadele eden isimlerle aynı safta biliriz değil mi? Cemaate savaş açmış Ahmet Şık’ın abisidir kendisi…
Ama her ne hikmetse Çakır sinsice cemaatle de ilişkilerini yürütür.
İşte son örnek…
Hem de kendi itiraflarıyla…
Irak Kürdistanına giden Ruşen Çakır’ın Vatan’da iki gündür yazı dizisi yayınlanıyor.
Bugünkü bölümünde, “Erbil’de Fethullah Gülen hareketinin 1994’te ilk açılan okulu olan Işık Koleji’nde yöneticilerle sohbet ederken cep telefonuma bir mesaj geldi: ‘Kerkük Valisi Dr. Necmeddin Kerim saat 2.30’da sizi bekliyor.’ Doğal olarak tüm programımızı iptal ettik çünkü Kerkük’ün statüsü konusu öteden beri Irak’ın en kritik sorunlarından biri olagelmişti.” diye yazan Çakır anlıyoruz ki cemaatle de flört ediyor.
Ama asıl bomba şu cümleleri:
“Sağolsun, Irak’taki cemaat okullarının genel müdürü Talip Büyük, bir jest yapıp arabasını ve kolej çalışanlarından Heriş’i şoför olarak bize tahsis etti. Sonuçta, Heriş, Erbil’den yayın yapan Dewran Radyo’nun Genel Müdürü Bünyamin Şen, foto muhabiri arkadaşım İlker Akgüngör ile Kerkük’e gittik.”
Ruşen Çakır cemaat imkanlarıyla gazetecilik yaptığını itiraf ediyor bu ifadeleriyle…
Emin olun bir başka gazeteci böyle bir şey yazsa “cemaatin adamı” diye tefe kor, medyada kuyusunu kazıp, işinden ettirirdi kendisi ama sanki normalmş gibi bu satırları yazdı.
Çakır’ın “iliştirilmiş gazeteci” olduğunu biliyorduk da işlerin cemaate kadar uzanacağını tahmin etmiyorduk.
medyagundem.com