Daima toplumun tepkisini çeken Sözcü paçavrasında köşe yazarlığı yapan Can Ataklı bugün iyice haddini aştı. Yazısına “Referandum bitti ama hesabının kapanması çok zor” ifadeleri ile başlayan Ataklı hızını alamayarak Cumhurbaşkanını kalleşçe tehdit etti. İlgili adli makamların bunca olaylar üzerine hala harekete geçmemesi ise büyük tepki çekiyor.
Referandumda mağlubiyeti sindiremeyen ve halkın iradesine saygı göstermeyi bir türlü beceremeyenler vazgeçmiyor.
Sözcü Paçavrasının küstah yazarlarından Can Ataklı bugün büyük bir skandala imza attı. Sözde ‘AK Parti’ye yakın güvenilir bir kaynaktan aldığı bilgileri’ aktaran Ataklı, Cumhurbaşkanı için tehdit içerikli ifadeler kullanıyor.
İşte Ataklı’nın yazısının o bölümleri:
“Asıl bomba” dediğine göre önemli herhalde.
Anlatmaya başladı, “Tayyip Bey’in morali çok bozuk. Kalabalıklar önünde yine esip gürlemesine haçlılardan falan bahsetmesine aldırma. Tayyip Bey’i şu anda 2019’da yapılacak seçimler çok endişelendiriyor. Hale önüne konan bir senaryo var ki, dehşet bir şey, çok korkunç.”
Tabii dinliyorum ama merakla “nedir o senaryo?” diye araya girdim.
“Bak” dedi “eğer bu referandumda yüzde 55 ve üstü evet çıkmış olsa Erdoğan çok rahatlayacaktı, oysa şimdi o seçimi kaybetme riski var. Asıl önemli olan ise kaybetmesi halinde ne olacağı” diye devam etti ve ardından da şunları söyledi;
“Şimdi senaryoya bakalım. 2019’da AKP cumhurbaşkanı adayı olarak Erdoğan’ı gösterecek. Diğer partiler de muhtemelen aday bulacaklardır, bu kez çatı aday falan gibi bir saçmalık olacağını sanmıyorum. Ancak her şey ikinci tura göre ayarlanacak. Muhalefet fazla aday gösterse bile asıl amaçları Erdoğan’ı ilk turda seçtirmemek olacak.”
Araya girip sordum “Erdoğan ilk turda seçilemez mi?” Haber kaynağım “Bana göre çok zor, çünkü zaten şu andaki fark çok az, buna bir de iki yılın sıkıntılı dönemini eklersen, yüzde 1’lik bir azalma bile Erdoğan’ın ilk turu geçememesine yol açar” cevabını verdikten sonra şunları söyledi;
“İlk turda Erdoğan seçilemeyebilir ama AKP Meclis’e birinci parti olarak girer, hatta salt çoğunluğu bile alabilir. Cumhurbaşkanlığı seçimine ise Erdoğan’la birlikte ikinci aday girecek. İşte plan burada işleyecek. Erdoğan’ın ikinci turdaki rakibi diğer bütün muhalefetle oturup bir tür koalisyon pazarlığı yapacak. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar dışarıdan atanacağı için destek verecek her siyasi harekete, gücüne göre bakanlıklar dağıtılacak. Böylece Erdoğan’ın seçilmesi halinde hiçbir şekilde varlık gösteremeyecek olan muhalif siyasetler bu sistemle iktidara gelecekler.”
Burada kendimi tutamadım “Erdoğan için gerçekten korkunç bir şey bu” dedim.
Ankaralı haber kaynağım devam etti; “Dur asıl korkunç olana geliyorum. Şimdi duruma bak, muhalefetin adayı kazanıyor, AKP Meclis’te çoğunluk sağlamış ama yeni sistem gereği yürütmeye asla karışamıyor, denetleyemiyor, yargılanmasını sağlayamıyor. En önemlisi Erdoğan bir anda siyasetin dışında kalıyor. Dokunulmazlığı kalkıyor. Bu durumda yeni Cumhurbaşkanı yargıya tamamen hakim olacağı için hemen harekete geçiyor ve Erdoğan’ın yargılanmasını istiyor. Erdoğan bir anda kendini yargı önünde buluyor ve artık güneş yüzü göremeyeceği bir cezaya çarptırılıyor. Bunu önleyebilecek bir şey var mı. Yok. Böylelikle Erdoğan tek hakim olmak isterken kendi kazdığı kuyuya düşüyor. Bu senaryo
Erdoğan’ı korkutmasın da kimi korkutsun?”
Haber kaynağıma “bunlar spekülasyon mu yoksa sarayda ciddi ciddi konuşuluyor mu?” diye sordum. Çok bozuldu “ben sana ne zaman spekülasyon aktardım, bunlar aynen yaşanıyor sarayda şu anda” dedi.