75 yaşındaki büyük usta Şener Şen, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Ödülleri törenine katıldı.
Törende Şener Şen’in konuşmasını yapmadan önce filmlerinden gösterilen bölümler salonu kahkahaya boğdu.
“Sinema” ödülünün sahibi Şener Şen, kürsüde yaptığı konuşmasında toplumsal barışa vurguda bulunarak şunları söyledi:Şener Şen Beştepe’deki ödül töreninde konuştu
“ÖDÜLÜMÜ TOPLUMSAL BARIŞA KATKISI OLMASINA ADINA KABUL EDİYORUM”
“Doğru hikayelerin toplumda çatışma yerine sevgi ve saygıyı hakim kılacağına inanıyorum. Bu duygu beni ayakta tutuyor. Bu duygu beni ayakta tutuyor. Ödülümü toplumsal barışa katkısı olması adına kabul ediyorum”
ŞENER ŞEN’İ LİNÇ ETMEYE BAŞLADILAR
İŞTE ÖDÜL ALAN İSİMLER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde konuştu. Erdoğan, “Bu yılki Cumhurbaşkanlığı Kültür, Sanat Ödülleri, edebiyat alanında sayın Mustafa Kutlu’ya, tarih alanında sayın Prof.Dr. Kemal Karpat’a, müzik alanında sayın Prof.Dr. Erol Parlak’a,sinema alanında sayın Şener Şen’e, geleneksel sanatlar alanında sayın Feridun Özgören’e verilmiştir. Vefa ödülü merhum Ord. Prof.Dr. Süheyl Ünver belirlenmiştir” dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Kültür sanat alanında gelişemeyen bir ülkenin bağımsızlığını sürdürebilmesi mümkün değildir. Kesintisiz bir beka arayışı içinde geçirdiğimiz son 200 yılımızın biz getirdiği yer kökü mazide olan ati arayışıdır. Sağlam bir ekonomik askeri birikiminiz yoksa kültürünüzü sanatınızı yaygınlaştırmakta zorluk çekersiniz.
Yeni devletimizi kurarken pek çok alan gibi kültür sanat konusunda da yanlış bir strateji takip ettik. Karşılıklı etkileşim mutlaka olacaktır ama biz bu etkileşimi tek taraflı yaptık. Kültür sanatta taklit ettik, kopya çektik onları da kötü yaptık.
Mevcuda dahi sahip çıkamadık. Bu sürecin sonunda ne özü ne şekli itibariyle dünyaya söyleyecek sözü olamayan bir ülke ve toplum tehlikesiyle karşı karşıya kaldık.
Elbette çok önemli çok takdire şayan kültür sanat ürünleri ortaya konmuştur. Ama bunların hepsi çok sınırlı kalmış bırakın dünyayı kendi toplumumuza dahi ulaşmakta zorluk çekmiştir.
Siz kendi mimari anlayışınızı ortaya koyamazsanız gecekondulara ve son derece çirkin cam ve beton yığınlarına mahkum kalırsınız.
Türkiye’nin son 14 yılı tarihi başarı hikayeleriyle doludur. Mutlaka eksiklikler vardır ama elde edilen neticeler gurur vericidir.
Sadece 2 alanda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamamış olmaktan dolayı üzgünüm. Bunlardan ilki eğitim diğeri kültür sanattır. Önümüzdeki dönem bu iki alanı hak ettiği seviyeye çıkartmamız gerektiğine inanıyorum.
