“Soma sabotajı” diyen Akit yazarından inanılmaz sorular!

19 Mayıs 2014 GENEL, GÜNDEM Yorum Yazın

O bölgedeki tüm baz bilgilerini savcı ve MİT araştırmalı!

ALİ İHSAN KARAHASANOĞLU/YENİ AKİT

Soma sabotajı ile ilgili gözaltılar başladı.

28 savcı, soruşturmayı sürdürüyor.

Bu kapsamda, tabii ki ilk açıklamalardaki gerekçe gösterilen ve patladığı ileri sürülen trafonun durumu tespit edilmiştir.

Tabii ki elektrik kablolarının yanmaz olup olmadığı belirlenmiştir.

Tabii ki oksijen sensörlerin devre dışı bırakılıp bırakılmadığına dair delillere el konulmuştur.

Bunlar, klasik tespitler..

Benim talebim, klasik tespitlerin dışında bazı öneriler..

İhmalleri, kusurları klasik tespitlerle ortaya çıkarabilirsiniz.

Ama kaza kasten gerçekleştirilmiş ise?

O zaman, bu klasik araştırmaların dışına da çıkmanız gerekir..

301 insanımızın kaybına sebebiyet veren bu olayın arkasında derin eller varsa.. Onların da ortaya çıkarılması için gerekli deliller toplanmalıdır.

•

Ne gibi mesela?

En basiti.

En büyük işlev görecek olanı..

Şu an toplanan delillerin yanı sıra..

Teknolojinin imkanlarından da yararlanarak..

Ölümlerin yaşandığı madene en yakın, baz istasyonlarından son 6 ay/bir yıl içinde, sinyal veren tüm cep telefonlarının dökümünün alınması..

O telefon kartlarının takıldığı tüm cep telefonu makinelerinin IMEI numaralarının tespiti..

O makinelere takılan başka hatların bilgileri..

Toplayın bu delilleri..

Görelim, manzara-i umumiyeyi..

Bakalım, kimler o madene gelmiş?

Kimler oradan geçmiş?

Kimler orada konaklamışlar?..

Bilelim; kimler o madende araştırmalar yapmışlar?

Kabloların durumlarını, tespit edenler olmuş mu?

Aslında bir ayağı İsrail’de olan bazı kişiler, günübirlik Soma’ya gelip, o madendeki trafonun özelliklerini not almışlar mı?

Soma ile hiçbir ortak bağı olmayan kimi derin kişiler, belli aralıklarla buraya gelip, şüpheli görüşmeler yapmışlar mı?

•

Ne çıkacak bu soruşturmadan?

Neler çıkmayacak ki?

Siz bir hükümeti devirmek istiyorsanız..

Sansasyon oluşturacak olaylar peşindesiniz.

“Gezi olayları” deyip, üç tane ağaç için, süreç içinde 8 insanı öldürtecek kadar toplumun gözlerini kör etmişseniz..

Bırakın; dini yalın hali ile yaşamayı.. Bir de takvasını hedefleyen insanları bile kafakola alıp, hükümet devirme işinde onları taşeron olarak kullanmışsınız..

Ama yine de başarılı olamamışsınız..

Başka sansasyonel olaylar peşinde koşuyorsunuz..

Böylesi derin operasyoncuların, ayrı ayrı planları olmaz mı?

A planı, B planı, C planı olmaz mı?

A planı Gezi isyanı..

B planı 17 Aralık operasyonu..

C planı da, Soma’da infiale sebep olacak büyük sayıda ölümler..

Nasıl deşifre edeceksiniz, C planını?..

Sadece kabloları inceleyerek mi?

Sadece “bütün işçilere oksijen tüpü verilmiş miydi” araştırması yaparak mı?

“Yaşam odası niye depo odası olmuş” sorusunu sorarak mı?

Hayır, bu sorular tek başına olayı çözmez..

Bu sorularla birlikte… Derin şüpheler de araştırılmalı..

Ancak o zaman.. Gerçek sebebe ulaşabiliriz..

•

Sıradan bir trafik kazasında bile..

1 kişinin öldüğü bir kazada bile..

Savcı olay yerine gelir.. Herkesin bildiği o klasik araştırmaları zaten yapar..

Mahkeme tekrar aynı şeyleri tekrarlar. Şahitleri dinler. Mağduru veya yakınını dinler. Sanığı dinler. Bilirkişi incelemesini yaptırır..

Ama burda 301 insan ölmüş beyler.

301 can gitmiş..

Sıradan bir kazayı soruşturuyormuşsunuz gibi..

“Saat kaçta mesaiye başladınız? Kaçta bırakacaktınız? Amirleriniz size gerekli eğitimi vermiş miydi? İlk anda ne hissettiniz?” türünden sorularla çözülmez bu olay..

Bunların çok ötesinde bir olay, bu!

Bunları soracaksınız ama..

Bunlarla yetinmeyeceksiniz..

“İhmal”i değil..

“Kast”ı araştıracaksınız siz!

Bir kişinin, üç kişinin, beş kişinin ölümünde ihmal olabilir..

Bu öyle bir plan ki..

10-20 kişi ile hedefe ulaşamayacağını bilen, “Yüzlerce insan ölmeli” hedefine kilitlenenlerin bir tezgahı..

Onun için.. Hem savcılık.. Hem MİT..

O bölgedeki tüm sinyal veren cep telefonlarını, derinlemesine araştırmalı..

Olayın boyutlarını, masaya yatırmalı..

Bugün bulunamasa bile..