MEDYAGÜNDEM- Hep diyoruz onların Yılmaz Özdil’i varsa bizim de Salih Tuna’mız var! Zeka mı zeka, birikim mi birikim, mizah mı mizah…. İyi yazı mı, iyi yazı….
İşte bugünkü yazısı…
Kılıçdaroğlu’nu yazmış Tuna bugün, “T. C Yılmaz Özdil, T.C Can Ataklı, T.C Uğur Dündar, T.C Emin Çölaşanların ağzına bakarak politika yaparsanız sittin sene iktidar yüzü göremezsiniz şeklindeki ‘eleştirimiz’ maalesef ‘yergi’ olarak algılanmış!” demiş…
Tuna, “CHP projelerini dile getirsin; Kılıçdaroğlu üç gün üst üste aynı görüş üzerine bulunsun; demokratik her adımı itibarsızlaştırmak için olmadık popüler söylemlerin girdabına kapılıp gidilmesin; daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi söylemiyle AK Parti’ye muhalefet yapılsın yollu önerilerimizin alayı ‘muhalefete muhalefet’ olarak değerlendirilmiş! Yazık çok yazık! Ne bekliyordular bilemiyorum; çoraplarımızla masalara çıkıp ‘Gandi Kemal’ diye tezahürat yapmamızı mı?” diye sitem etmiş…
Tuna kaleminin kıvraklığıyla “hep muhalefeti eleştiriyorsun” diyenlere de cevap olacak biçimde, “CHP’nin övülmesini AK Parti’nin yerilmesini istiyorlar ya, onu diyorum. Şimdiden sonra muhalefeti öveceğim, hadi bakalım. Zaten bu yazıyla da maksadım budur.” deyip şöyle övgüye başlamış:
“AK Parti’nin medyası varsa CHP’nin de Kılıçdaroğlu’su var.
Çünkü hiçbir konu hakkında tutarlı bir girişim başlatmasa da bir şekilde kendisini de partisini de gündeme getirmeyi başarıyor.
Nerden baksanız çok büyük bir başarıdır bu.
Bu denli masrafsız PR çalışmasını yeryüzünde hiçbir lider başaramaz.
Her defasında kendi öz kaynaklarıyla bir şeyler bulup buluşturuyor gündeme oturuyor. Hiçbir şey bulamazsa yürüyen merdivene ters biniyor, biliyorsunuz. (Talihsiz denilince çok kızdığına göre demek ki bütün bunları bilinçli bir şekilde gerçekleştiriyor, bunu inkâr edemeyiz. )”
Tuna sonra da Kılıçdaroğlu’nun akıl almaz gündeme gelme başarısını yazdı.