Anasayfa / ANALİZ / Siyonisti ve içimizdeki Rabin uşaklarını çıldırtacak müthiş proje!
proje

Siyonisti ve içimizdeki Rabin uşaklarını çıldırtacak müthiş proje!

MEDYAGUNDEM.COM- Mesele çok net: Filistin bir vatan toprağıdır ve Filistinli kardeşimizdir, “kan bağımız” vardır.

İsrailli aşırı sağ kadın milletvekili Ayelet Shaked, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği operasyonlara destek vererek, kansızca “Hepsi bizim düşmanımız ve onların kanı bizim elimizde olmalı. Bu öldürülen teröristlerin anneleri için de geçerli. Annelerin oğullarının peşinden gitmeleri adil olur. Ölmeliler ve evleri yıkılmalı ki bir daha terörist yetiştiremesinler.” sözlerini sarfetmişti.

Bar-İlan Üniversitesi’nde Arap dili ve edebiyatı hocası olan Dr. Mordechai Kedar, Filistinli savaşçıların annelerine ve eşlerine tecavüz etmenin saldırıları engelleyebileceğini açıkladı. Kedar, katıldığı bir radyo programında , ‘‘Bir intihar bombacısını durduracak tek şey yakalanan kız kardeşinin ya da annesinin tecavüze uğrayacağını bilmesidir” dedi.

Bunları söyleten, insan olarak geçinen Yahudi-Siyonistlerin dini öğretileridir.

Yahudi, sistemini kendinden olmayan bütün insanlığın yok olması ve yok edilmesi üzerine kurmuştur.

Dünya nüfusu ne kadar azalırsa Yahudinin oksijeni de o kadar artar hesabı yapılır. Bu hesap ve denklem üzerinden hareket ederler. Sistemin işleyişi, kah toplu ölümlere sebep olan hastalık, kah toplu kazalar, facialar olarak zuhur etmekle beraber, sistemin vazgeçilmezi “savaş”tır.

Dünyada nerede bir savaş varsa Yahudi orada olmasa bile ya silahı ya da savaş sanayinin sarf malzemeleri kesin vardır. Savaşlar Yahudisiz mantık dışı, anlamsız olaylardır. Savaşın savaş olması için Yahudinin en azından fitnesi muhakkak olması gerekir. Kısaca kanı, gözyaşını, parçalanmış bedenleri görmek için Yahudiye ve sapık inancına bakmak kafidir. Hep öldür der, hep yok et der, senden olmayanlara yaşama hakkı tanıma der.

Durum böyle olunca da İsrailli aşırı sağ kadın milletvekili Ayelet Shaked’in ‘katliam’ ve sapık fantezilere sahip Dr. Mordechai Kedar’ın “Filistinli analara, kızlara tecavüz’” söylemleri ortaya çıkmaktadır. Bu söylemler karşısında İslam dünyasının karşı hamle veya söylem-eylem geliştirmemesi, İslam Dünyasına asırlarca liderlik yapmış ecdadın torunlarına büyük görevler düştüğünü göstermektedir.

TEKLİFİMİZ VAR

Filistinli anneleri yok etmeye, tecavüz etmeye kalkışan sapkın inancın çocukları İsrail’in-Yahudilerin yerlerinin genişlemesi ve daha fazla oksijen tüketmeleri için bu katliamları, soykırımları anlamsız seyredeceğimizi sananları her zamanki gibi hayallerini kursaklarında bırakacak bir teklifimiz var.

Bu teklifimiz ‘kan bağıdır.’ Gerek Osmanlı döneminde, gerekse Cumhuriyet döneminde zulme uğrayan hangi milletin, dinin, dilin yanında olmadık ki? Neden kan bağı ile Filistinlilerin yanında olmayalım. Bu ülkemizde “Tek Millet, Tek Devlet, Tek Bayrak” diyen Kafkas-Trakya halkları, Boşnak’ı, Tatar’ı,…vesaire var mı, var. Bunlarla kan bağı kurmuş muyuz, kurmuşsuz. Katliamın eşiğinde bekleyen Filistin’le neden kan bağı kurmayalım?

Filistinli anneleri-kızları tecavüzle, ölümle tehdit eden siyonizme karşı devletimizin Filistinli anneleri-kızları acilen korumaya alması gerekmektedir. Çocuk-genç yaşta yetim kalmış bilhassa kız çocuklarının ülkemize getirilerek belirli aileler yanında yahut özel yerleşim yerlerinde evlilik yaşına gelene kadar eğitiminden öğretiminden tutun da bütün insani ihtiyaçlarının karşılanması, bakılması, tercihlerine göre eğitim-öğretime devam edebilmeleri sağlanabilinmekle beraber evlilik yaşına gelenlerin istismara uğratmayacak ülkemiz aile fertleriyle evlendirilerek kan bağı sağlanmalıdır.

Siyonistlerin anneyi, geleceğin analarını hedef almalarının nedeni kendi sapkın inançlarında Yahudi olmanın ilk kuralının Yahudi bir anadan olma olduğundandır.

Bu çalışma öncelikle ülkemize ne kazandıracağından ziyade Allah rızası için yapıldığının bilinmesi, anlatılması gerekir.

Ülkemizin gerek diplomasisinde, gerekse diğer birimlerinde, geleceğinde hizmet alacak Arapça’yı ve coğrafyayı çok iyi bilecek insanlar yetiştirebileceğimiz gibi, uluslararası hukuk açısından Filistin’de, Gazze’de söz sahibi olacağımız gibi sayısız faydalarının yanı sıra, ülkemize Filistin davasında uluslararası meşrutiyet de sağlayacaktır. Paralel yapılanmanın Türk okulları çalışmasından daha etkili, ete kemiğe bürünmüşü olacağı da bir gerçektir.

Bir binayı, bir ağacı, bir hayvanı korumaya almanın mantığını savunanların nasıl bir tepki verecekleri belli olmakla beraber, yurtdışındaki ailelerden havadan sudan bahanelerle damızlık amacıyla zorla alınan Türk çocukları gerçeğini hatırlatmak isteriz. Evet, dünya bunu farklı farklı formüllerle yaparken Yahudi’ye-Siyonizm’e saç baş yolduracak, çıldırtacak, engellemek için elinden gelen her şeyi yapacak-yaptıracak olan bu çalışmada oluşabilecek istismarları çok iyi hesap edilerek acilen günlük hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu çalışma geleceğin Türkiye’si, İslam liderliği, Kızıl Elma mefkuresinin olmazsa olmazlarından olacağını düşünüyoruz. İleriye dönük, uzun vadeli bir iş olacağından dolayı bu çalışmaya ne kadar erken başlanırsa o kadar çok yol alabiliriz.

Aynı zamanda Yahudi’nin-Siyonizm’in orkestrasında enstrüman çalan, İsrail’e tepki vermiyorsunuz, seslenemiyorsunuz diyen Müslüman görünümlü Rabin uşaklarının-yanaşmalarının da belini kıracak böyle bir çalışmayı vatan toprakları olarak gördüğümüz Filistin’le kanbağı kurarak neden gerçekleştirmeyelim.

Başbakan Erdoğan’ın “biz Çanakkale’de şehit olan Filistinli kardeşlerimize olan borcumuzu küresel vicdanı rahatsız ederek ödeyeceğiz.’ ifadesinin altını dolduracak bu adımların en kısa zamanda farklı düşüncelerle harmanlanarak, zenginleştirilerek bu kanbağının en kısa zamanda gerçekleşmesi gerekmektedir. Kanbağının, din bağıyla birlikte en güçlü bağ olduğunu unutmayalım.

Filistinli anneleri, kızları koruma altına alarak geleceğin ahlaklı-namuslu mücahitlerini kanbağıyla oluşturmamız bizlerin elinde, bu kanbağını sadece Filistinli değil diğer İslam coğrafyasıyla da gerçekleştirebiliriz. Bu kanbağı çalışması için herkesin fikir üretmesi konuyu daha çabuklaştıracak, daha kaliteleştirecektir.

MEDYAGUNDEM

karadavi

Kudüs ümmetin davasıdır

İsrail’in Kudüs’te yaptığı, terör olayları sırasında 3 Filistinli şehit oldu, İslam coğrafyası bu zulme son …

israil

İşgalci İsrail’den alçak müdahale

Kudüs’te cuma namazı sonrası yaşanan olaylarda hayatını kaybeden Filistinli sayısı üçe çıktı. İsrail güçlerinin, işgal …

tepki

Türkiye Mescid-i Aksa için ayakta

Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’nın İsrail tarafından ibadete kapatılmasına yurt genelinde gösteriler ve basın açıklamalarıyla …

2 Yorumlar

  1. ONLAR NAMUSUMUZDUR

    Şu proje hayata geçirilsin Türkiye’yi kimse tutamaz artık. Bu projeyi hayata tek geçirebilecek tek kişi Allah’ın izniyle Recep Tayyip Erdoğan’dır. Yıllarca bu ülkenin dışişlerini Monşerler’in İzrael’e bağladıkları bilinen bir gerçek, dışişlerinde yabancı dil bilen insanımızın olmaması gibi nedenlerden dolayı dışişlerinde Monşer yapılanması devletimle top gibi oynamalarına neden olmuştur. Evet buralara ve diğer önemli kritik yerlere de rahatlıkla personel temin edilebilecek böyle bir projenin Allah rızası için yapılması daha da önemli hale getirir. Binlerce yetimi alıp büyütmek ne demek? İnanın bu projeye katkı sağlayacak herkesi cennetlik eder.

    Tabi işin başka yönleri de var. Rabin’in zürriyetinden gelenlerle, CeHaPe’ye HİZMETkar olmuş rakkase-cariye ABLALARLA, Kediciklerle, Gezi eylemcisi çapulcu sürtüklerle, İhsan Eliaçık’ın müritleriyle bu saten sonra kimse evlilik yapacağını sanmıyorum. Daha temiz, daha namuslu bir nesille evlilik ve gelecek için bu proje gerçekten çok önemli, yeter ki alt yapı oluşturulup bazı adımlar atılsın.

    TÜSİAD’ın demografik yapısına bir göz atın bakalım, gelinleri kimlerden oluşuyor? Cinsine-cibilliyetine bir bakalım! Ülkemiz sesiz sakince istila ediliyor da bizim haberimiz yoktur.

    Bacımın Namus batmakta İmansızın gözüne acırım tükürüğe billahi tükürsem yüzüne. Ayelet Shaked, Dr. Mordechai Kedar gibi namusuzlar, bacılarımızın namusuna, canına, kanına göz dikmişken sessiz mi kalacağız? Geleceğin lider ülkesinin bu projeye sahiplenip, sosyal, siyasi hayata en kısa zamanda geçirmesini temenni ediyoruz.

  2. Cemaat İçi Zorla Evlikler Bir Projedir

    Cemaat içindeki zorla evliklere dikkat edelim. Sebebini çok iyi düşünelim. Cemaat buna benzer bir projeyi yıllar öncesinde kendi bünyesinde hayata geçirdiğini çok iyi görelim. Bu projenin acilen hayata geçirilmesi gerekir.

    Bu tip projeleri karşı taraf tepki gösterilmeden, sessiz kalarak bertaraf etmeye çalışır. Devlet büyüklerimiz bu projeyi ciddi ciddi konuşmaya başladıklarındaki teferruatlı hale getirip hayata geçirilmeye kalkındığında ki kopacak kıyameti görür gibiyim. Önemli olan karşı tarafın yani Siyonizmin ve uşaklarının tepkisiz-sesiz kalarak bu projeyi bertaraf etme oyununu çok iyi görebilmek ve bu oyunu bozabilmektir

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir