Bölgedeki dillerde yayınlanan makaleleri İngilizceye çevirip yayınlayan Siyonist lobinin yayını Al-Monitor sitesindeki Türkiye’den yazarlar kim?
Al Monitor adında bir site var. Bölgemizde konuşulan tüm dillerde, Türkçe, Arapça, Kürtçe, Farsça, İbranice vs. yazılmış makaleler ve haberleri İngilizce’ye tercüme edip yayınlayan bir platform. Oldukça maliyetli bir operasyon olduğu her halinden anlaşılıyor. Bölge ülkelerinde mahalli dillerde çıkan yazıları bu sitede İngilizce bulmak mümkün. Çok bilinçli bir tercih ve editöryal profesyonellikle yazılar ve haberler seçiliyor. Ana tema, İsrail ve dünya Siyonist organizasyonunun amaçlarına hizmet edecek ya da onların bilmesi gereken haber ve analizler. Sitenin ana belirgin hedefi Batılı dünyaya Ortadoğu’yu aktarmak. Bunu yaparken bir tek şartları var. İslamcı, muhafazakar yönetim ve aktörlerin, özgürlük taleplerinin, halkların kardeşliğinin yeminli düşmanı ne kadar kalem varsa yazdıkları en ufak bir kırıntı bile anında İngilizceye çevriliyor. Çevirilerin yanında düzenli yazarları da var. Türkiye’den de bazı kalemler var. Bunların da hepsi İngilizce yazmıyor. Yazıları Türkçe’den çevriliyor.
Siyonist bir çalışma olduğu her halinden anlaşılan Al Monitor operasyonunun Türkiye ayağındaki bazı yazarlar dikkat çekici:
Cengiz Çandar
Amberin Zaman
Kadri Gürsel
Mustafa Akyol
Fehim Taştekin
Tulin Daloğlu
Semih İdiz
vs.
Bir an için İngilizce medyayı takip eden bir Amerikalı, İngiltereli, Rus veya Çinli olduğunuzu, Türkiye’yi yukarıdaki isimlerden takip ettiğinizi düşünün. Nasıl bir felaket tablosu ile karşı karşıya olduğumuzu anlamak her halde çok zor değil. Çengiz Çandar’ın Kürt meselesini yazdığı, Fehim Taştekin’in Suriye krizini yazdığı, Tulin Daloğlu’nun Türkiye’nin İsrail politikasını yazdığı, Kadri Gürsel’in Türkiye iç siyasetini yazdığı, Amberin Zaman’ın ve Mustafa Akyol’un anlamadığı her konuda yazdığı, Semih İdiz’in Erdoğan sevgisini her gün kalemine döktüğü bir Türkiye resmi!
Kendi ülkesini İslamofobik siyonist bir yayın organında düzenli bir şekilde Batıya ihbar eden bu takım elbette rastgele seçilmiş isimlerden oluşmuyor. Hepsinin ortak özelliği Erdoğan düşmanlığı ve AK Parti karşıtlığı. İçlerinde entelektüel anlamda kayda değer bir özellik taşımayan Mustafa Akyol gibi anlamsız isimler olsa da resim değişmiyor. Üstelik Oligarşinin perde gerisinde yönettiği son Kemalist ve faşist darbe kalkışması sonrası hemen hepsi artık aynı çizgide buluşmuş oldular.
Kendilerine kolay gelsin diyoruz.
Bir aydır komplo yoktur demekten bir hal olmuş bu tiplerin İsrail Kamu Diplomasisinin kucağında düzenli bir şekilde bölgesel bir komplonun bir aracı olan Al-Monitor’de Türkiye düşmanlığına devam etmelerini not ederek izlemeye devam edeceğiz. Grup Yorum denen Baas bandosunun Esed’e selam durup Erdoğan’ı diktatör ilan etmesi gibi, Türk Monitor bandosunun çaldığı şarkıyı da kulaklarımızdan hiç çıkarmayacağız! (Haber10)