Ahmet Hakan’ın bugün Aydın Doğan’la ilgili itirafı dikkat çekici ancak ciddi soruları da sormayı gerektiriyor.
MEDYAGUNDEM.COM- Bugün Hürriyet gazetesinde Ahmet Hakan’ın “Aydın Doğan hiç tereddüt etmeden ‘demokrasi’ dedi” başlıklı patronu Aydın Doğan’ı “demokrasi kahramanı” ilan ettiği yazısını okurken, bir büyük itirafla daha karşılaştık.
Ahmet Hakan demiş ki;
Kimi Pensilvanya’ya tüydü.
Kimi gözaltına alındı.
Kimi görevinden uzaklaştırıldı.
Kimi aranmakta.
Doğan Grubu’na yönelik vergi zulmünde Fetullahçı parmağından öteden beri kuşkulanıyorduk.
Bu işin başını çeken adamın, cezayı kestikten hemen sonra ABD’ye gittiğinin ve Pensilvanya’yı ziyaret ettiğinin farkındaydık.
O adamın CIA tarafından korunduğunu da biliyorduk.
15 Temmuz’dan sonra…
Vergi cezası işini kotaran ekibin tüm unsurlarının FETÖ’cü çıkması…
Kuşkularımızın ne denli haklı olduğunu ortaya koydu.
Erdoğan sonrasını konuşmalıyız
21.02.2015 Cumartesi
HÂLÂ olabilir… Ama fazla umudum yok…
Peki sadece kendine oy veren yüzde 50’nin başkanı gibi davranıp Türkiye’yi yönetir mi…
-“Saray’ın polisi” haline getirebilirse polisi ile, “Saray’ın savcısı, hâkimi” haline getirebilirse yargısı ile, “Saray’ın MİT”i haline getirebilirse istihbaratı, telekulağı, fişlemesi ile, “Saray’ın maliyesi“ne çevirebilirse, militanlaşmış vergi müfettişi ile, “Milletin muhafız alayı” haline getirebilirse ordusunun tankıyla, tüfeği ile öteki yüzde 50’nin üzerine çullanırsa…Eh… Bir süre daha yönetebilir…
Ama bu devirde kimse padişah değil ve bu böyle gitmez.
Bu ülkede herkes geçmişteki hatalarından ders almaya başladı.
Şimdi sıra AKP’nin bugün ağır bir kibir sisi yüzünden göremediği o sis kadar ağır hatalarından ders almasında…
(***)
Kimdi o ‘maliyeci’
24.06.2014 Salı
Askeri darbeler dahil, siyaset tarihimizin en karanlık ara rejimini artık daha iyi görmeye başlıyoruz.
Kafamda bilançolar çıkarıyorum.
İçeride yaşanan dramları, hayatını kaybeden, intihar ettirilen insanları, analarının, babalarının, kardeşlerinin, evlatlarının cenazesine bile katılamayan insanları, basın tarihinde görmediğimiz linçlere maruz kalan insanları…
İşini kaybeden gazetecileri, öğretim üyelerini…
“Neydi bu yaşadığımız…”
Evet tekrar ediyorum ve hayatım boyunca da edeceğim.
Tarihimizin en karanlık ara rejimi…
* * *
Güya vesayetten kurtuluyorduk…
Güya bu ülkeye demokrasi geliyordu..
Güya insan hakları ihlallerine son veriliyordu…
Tam tersi oldu…
Bu dönem, “kumpas” denilip geçilecek kadar basit miydi…
* * *
Geriye bakarken bu ara rejimin en büyük felaketlerinden birini daha hatırladım…
Şirketlere kesilen vergi cezalarını…
Tabii en başta da, çalıştığım gruba kesileni düşünüyorum.
Üç milyar dolara yakın bir vergi cezası kesildi…
* * *
Şimdi Maliye Bakanı’na, bütün hükümet üyelerine soruyorum.
Hiç merak ettiniz mi, kimdi o cezayı yazan müfettiş…
Hiç merak ettiniz mi, dünya ekonomi tarihinde görülmemiş büyüklükte bu cezayı yazan müfettişin gerisinde nasıl bir mesleki kıdem ve tecrübe vardı..
Nereden mezundu.
O günlerde neredeydi.
Bu cezayı yazdıktan sonra bir yere gönderildi mi.
Ödüllendirmek için mi gönderildi, yoksa “misyonu tamamlandığı” için gözden kaybolması için mi…
Kendi odasına konan böceklerin, yakını işadamlarına açılan davaların avukatı olan Başbakan, acaba yıllarca vergi şampiyonları listesinin başında yer alan bir iş insanına yapılan ve hayatı boyunca çalışarak elde ettiği her şeyi elinden almaya yönelik bu gasp girişiminin bırakın savcısı olmayı, merak edeni bile olamaz mı…
* * *
Madem kumpastan söz ediyoruz..
Bilin ki kumpas sadece askerlere, aydınlara, gazetecilere kurulmadı.
Maliye Bakanlığı’nın son 5 yıllık mazisinde, koridorlarında iş dünyasına yapılan zulmün parmak izleri hâlâ duruyor.
Yok mu bu kumpasa da el atıp ne olduğunu merak edecek bir siyasetçi…
Nereden mi başlamak istiyorsunuz.
Gidin eski Maliye bakanlarına, Maliye’nin geçmişteki dürüst memurlarına, şimdi şerefli bir emeklilik hayatı yaşayan kıdemli vergi müfettişlerine, iş dünyasında güvendiğiniz iş insanlarına sorun…
Sorun bakalım Aydın Doğan’a yazılan o vergi cezalarının haklı olduğunu söyleyen tek kişi çıkacak mı…
Son 5 yılın kumpasından şikâyette samimiyseniz, Maliye Bakanlığı’nın mahzenlerindeki prangaları da gün ışığına çıkarma zamanı geldi…
İşe, o vergi müfettişinin sicilinden başlayabilirsiniz…
Tabii samimiyseniz…