MEDYAGUNDEM.COM- Kamuoyunda, askeri casusluk davası olarak bilinen halen İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden dava kapsamında yaklaşık 357 subay sanık olarak yargılanırken , 830 bürokratta mağdur olarak ifade verdi.
Dava kapsamında , kurumların önemli bir kısmı ismi geçen bürokratları ile ilgili işlem yapmazken, paralel yapının güçlü olduğu Hazine Müsteşarlığı, ismi geçen 19 kişiye çeşitli cezalar verdi, kimini görevden aldı, kimini de meslekten attı.
Bunlardan 10 kişinin davaya sanık olarak dahil edilmesi için İzmir Savcılığına yazı yazdı. Ancak, geçtiğimiz günlerde ceza mahkemesi bu kişilerle ilgili takipsizlik, idare mahkemesi de bu kişileri görevlerine iade etti.
Diğer taraftan, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi bugün tüm sanıkları tahliye etti.
ŞİMDİ HESAP VERME ZAMANI
Bu kumpası kuran paralel polis şefleri ile kurumlarda işbirliği halinde çalıştığı bürokratların hesap vermesi gerekir.
12 yıldır aynı koltukta oturan ve paralel kadrolaşmaya göz yuman Hazine Müsteşarı ve yardımcıları şu sorulara cevap verebilir mi?
* Daire başkanı ve genel müdür yrd. olmak için gerekli olan 10 yıl kamu hizmeti şartını sağlamayıp tedviren atananların tamamının cemaatçi olmaları tesadüf mü?
* Son 10 yılda işe alınan uzman yardımcısı ve hazine kontrolörlerinin kahir ekseriyetinin cemaatçi olmaları tesadüf mü?
* KİT Yönetim kurulu üyeliğine atanmanın temel kriteri cemaatçi olmak mıdır?
* Devlet Denetleme Kurumunun 1999’dan sonra işe alınan uzman ve kontrolörler için detaylı bir inceleme başlattığı doğru mu?
* Bakan ve Müsteşar danışmanlarının neredeyse tamamının cemaatçilerden seçilmeleri tesadüf mü?
* Bu danışmanların kısa süre içinde önce daire başkanı, sonra genel müdür yardımcılıklarına atandıkları doğru mu?
* Hangi emniyet müdürünün eniştesi cemaatçiyi hangi hülle yöntemle önce sektör dairesi başkanı yapıp sonra Dünya Bankasına Vaşington’a gönderdiniz?
* İzmir casusluk davasında birkaç ay önce haberdar olduğunuz ve kimleri görevden alıp yerlerine hangi cemaatçileri atayacağınıza daha önce karar verdiniz mi?
* İzmir casusluk davası kapsamında fişlenen 19 personel için detaylı bir soruşturma yapmadan hemen görevden alma ve yer değişikliğini neden hemen yaptınız?
* Yer değişikliği yaptığınız personeli cemaatçi olmayan daire başkanlarına ceza işlemlerindeki sorumluluğu onlara atmak için mi bağladınız?
* Soruşturmayı yapan Hazine kontrolörleri ile Emniyet istihbaratta görüştükleri ve raporlarda imzası olan polis şeflerinin tamamının cemaatçi olmaları tesadüf mü?
* Tetikçi ve cellat olarak kullandığınız hazine kontrolörünü soruşturma sonunda Daire Başkanı ve KİT yönetim kurulu üyesi olarak atamanız kamu etik ilkelerine uygun mu?
* Şimdi de yargılamaktan kurtarmak için bu kişiyi yurtdışı göreve atayacağınız doğru mu?
* Fişlenen 5 kişi ile değişik tarihlerde aynı odayı paylaşan paralelci Genel Müdür Yardımcısı bu kumpasta olağan şüpheli olduğu doğru mu?
* Özürlü kompleksli Personel Daire Başkanı ile yardımcısı başka bir kurumdan operasyonel amaçlı getirilen yardımcısının sizin adınıza fişlenen personele ceza vermek istemeyen Daire Başkanlarını tehdit ettikleri doğru mu?
* Soruşturma casusluk konusunda olmasına rağmen, kişilerin özel hayatına, otel konaklama, banka hesapları, e-postalarını incelemek soruşturma usulüne uygun mu?
* İzmir cumhuriyet savcısı yetkisini aşarak kurumda yöneticilere brifing verdi mi? Bu brifingi hangi cemaatçi organize etti?
* Bu brifingte savcının ellerinde yeterli belge olmadığı, davanın altınındoldurulması için emniyete yazı yazıp bu kişiler için dosya oluşturulmasını istedi mi?
* Oluşturulacak kumpas dosyası ile bazı personelin davaya sanık olarak dahil edilmesi için savcılığa yazı yazıldı mı?
* Bu kişilerin tamamı beraat etti. Kamuoyuna açık bir özür beyanında bulunacak mısınız?
* Fişlenen 19 personelinizin hemen yanı başınızdaki Ekonomi Bakanlığının aksine onur ve şerefiyle oynadığınız için istifa etmeyi düşünüyor musunuz?
