Anasayfa / ANALİZ / Şimdi daha iyi anlıyoruz Hanefi Avcı’yı niye cezaevinde tuttuğunuzu!
hanefi-avci

Şimdi daha iyi anlıyoruz Hanefi Avcı’yı niye cezaevinde tuttuğunuzu!

MEDYAGUNDEM.COM- Şimdi daha iyi anlıyoruz, Hanefi Avcı’yı. Şimdi daha iyi farkediyoruz Hanefi Avcı’nın cezaevinde neden tutuklandığını. Zamanında Hanefi Avcı’yı anlayamadığımız için de gerçekten kendimize kızıyoruz.

Haliç’te Yaşayan Simonlar kitabında Avcı tehlikeyi göstermiş, herşeyi deşifre etmiş. Casus polisler, iftira, hukuka müdahale, hakimleri etkileme ve şantaj faaliyetleri… Bunları cemaatin içindeki illegal yapının yürüttüğünü bir bir anlatmış.

İşte kitabından bir çarpıcı bölüm… Bu satırları yazan adam nasıl hala cezaevinde tutulur anlamak mümkün değil:

Ben cemaatin kendi mecrasında faaliyet yürütmesine karşı değilim. Hatta bir yandan akla ve bilime, diğer yandan da inanç ve manevi değerlere bağlı yeni bir nesil yetiştirmek adına yurtiçi ve yurtdışında yapılan eğitim faaliyetlerini çok değerli buluyorum. Bugünkü toplumsal yapımız içerisinde yalnızlaşan insanlarımız arasında yapılmaya çalışılan yardımlaşma, dayanışma faaliyetlerinin çok önemli olduğunu, düşünüyor ve kültürel faaliyetler, kültürler ve dinler arası diyalog için yaptıklarınızı destekliyorum. Hatta bu faaliyetlerinizin artarak devamının çok önemli olduğuna inanıyorum. Ancak casus polislik, iftira, hukuka müdahale, hakimleri etkileme ve şantaj faaliyetlerine karışmanız kabul edilemez; bu yöntemler devleti yok eder, nizam intizam ve kural namına, her şeyi alt üst eder. Bundan dolayı da bu uygulamalara kesinlikle karşı çıkılması gerektiğine inanıyorum. Askeri, polisiye, casusluk faaliyetlerine harcanan enerjinin diğer toplumsal dayanışma ve eğitim faaliyetlerine harcanması gerekirdi.

Ergenekon, Balyoz vb. adlarla açıklanan soruşturmalara karşı değilim. Bu ülkede demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile uygulanmasını, özgürlüklerin başkalarının özgürlük sınırına kadar sınırsızca kullanılmasını, devletin özgürlüklere sınır koymamasını savunuyorum. Bu ülkenin geleceği açısından, ülkenin sosyal ve siyasal olarak kalkınmadan ekonomik, teknik ve diğer acılardan kalkınamayacağına inanıyorum. Sosyal olarak kalkınmanın da iki temel aracının demokrasi ve özgürlük ortamının tesis edilmesi olduğunu düşünüyorum. Demokrasi ve özgürlüklerin sağlanmasında çok sorunlar olmakla birlikte bu konuda ülkenin önünde duran en önemli sorunun ordunun batıdaki gibi kendi asıl sahasına çekilmemesi ve her zaman demokratik hayata müdahaleyi kendince haklı görmesi olduğu kanaatindeyim. Bundan dolayı da Deniz Kuvvetleri Komutanının günlükleri, Jandarma Genel Komutanlığının darbe planları, Ergenekon, Balyoz gibi soruşturmaların hukuka uygun olarak yapılmasının çok önemli olduğuna inanıyorum.

Bugün bu tahkikatların, arka planda cemaatin talimatı ile Emniyet İstihbarat Şubesindeki unsurları ve cemaate bağlı savcılar desteği ve zorlaması ile yürütüldüğüne, yürütülürken hukuksuz işlemlerin yapıldığına dair ciddi emareler vardır. Bu soruşturmaların hukuka uygun şekilde yürütüldüğü müddetçe sonuna kadar gitmesi gerektiği kanaatindeyim, hatta benim inancım ve samimiyetim cemaatin bugünkü iddiasından daha fazladır. İlerde cemaat fikir değiştirir ve askerlik peygamber ocağıdır, ordu kutsaldır derse bile ben ülkedeki demokratik ortamın muhafazası için ordunun kendi sınırları içerisinde kalması, toplumsal hayata hiçbir kayıt ve şatta karışmaması gerektiğini, Genelkurmayın ayrıcalıklı makam olmaktan çıkarılmasını, ordunun da diğer devlet kurumları hizasına gelmesini savunurum. Ülkede bugüne kadar güven ve huzurun olmamasında en büyük rolün ordunun her şeye müdahil olup toplumsal ve siyasal hayatı doğrudan veya dolaylı olarak tanzim etmeye kalkmasından kaynaklandığını ifade ederim.

MEDYAGUNDEM

hanefiavci1

Hanefi Avcı’nın tanığı FETÖ’cü çıktı

FETÖ’nün darbe girişiminin ardından kamu kurumlarından ihraç edilen personellerin arasında dikkat çeken bir isim yer …

soner-enis

FETÖ’nün Hürriyet ve CHP imamı!

Soner Yalçın Sözcü gazetesinde “Cemaat’in CHP imamı” başlıklı yazısıyla CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun FETÖ bağlantısını …

hanefi1

‘Milli damar’ kumpası çöktü

Eski İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı’nın, emniyet içinde, “Milli Damar” isimli suç örgütü olduğuna dair …

2 Yorumlar

  1. Hanefi Avcı başta olmak üzere Nedim Şener, Ahmet Şık’tan bende özür diliyorum. Ailece özür diliyorum. Bu kişileri Vatan Haini olarak görmemizi sağlayacak kadar başarılı Karanlık Oda Senaristleri kendiniz olmasa bile bir gün bunun hesabını çocuklarınızdan çıkar. Allah korkusu olup, ahret inancınız olsaydı zaten böyle olaylara hiç tevessül etmezdiniz. Bu kişilerin yanı sıra Salih Mirzabeyoğlu’nu da unutmamak lazım. Başta Salih Mirzabeyoğlu’nun işkenceci polisleri başta olmak üzere geriye dönük araştırma, soruşturmanın derinleştirilmesi gerekmez mi? Bu işkencecilerinin her şeyi anlatabileceğini tahmin ediyorum. Hanefi Avcı başta olmak üzere Nedim Şener, Ahmet Şık, kardeşlerimiz, ağabeylerimiz tekrar tekrar özür diliyoruz. Hakkınızı helal edin. Müslüman’ım diye geçinenler sizlerde Allah korkusu, Ahret inancınız varsa yaptıklarınıza pişman olup her şeyi gün yüzüne çıkartırsınız, yoksa hem bu dünyada çoluğunuzdan çocuğunuzdan, hem öbür dünyada Allahın huzurunda hesap vermeyeceğiniz mi sanıyorsunuz?

  2. Halkın sesine kulak verin

    Hanefi Avcı’nın avukatlarında iş yoktur. Önder Aytaç’ın Hanefi Avcı’yı Nurettin Veren’e benzettiği yazılarını okusalardı işi çoktan çözüp mahkemelere sunacak çok kuvvetli deliller bulabilirdi. Türkiye’nin en kısa zamanda Hanefi Avcı olayıyla ilgili özür kampanyası başlatıp gerçeklerle yüzleştirilmesi gerekmez mi? Evet en kısa zamanda Hanefi Avcı’ya iadeyi itibarı için kampanya başlatılması gerekmektedir.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir