Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) üyesi Abdullah Çavuşoğlu, 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonuna bilgi verdi.
TBMM FETÖ ve 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) üyesi ve 2014’te bir yıl TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı görevini üstlenen Abdullah Çavuşoğlu’nu dinledi.
2014 Şubat ayında Fikri Işık’ın önerisiyle TÜBİTAK’a Başkan Yardımcısı olarak atandığını söyleyen Çavuşoğlu, “Başladığım vakit, TÜBİTAK’ta çalışan personelle ilgili merkezde bir envanterin olmadığını gördüm. Verileri bizzat kendim toplayarak bir resim çıkardım ortaya. Yücel Altunbaşak, 2011 Temmuzunda TÜBİTAK’ta işe başlıyor. Kurumu 3 bin kişi teslim alıyorlar. Tedrici olarak süreçte 600 kişiyi gönderiyorlar.
Bu 600 kişi de stratejik projeleri geliştiren kişiler genelde. Kurumdaki çalışan sayısı 2 bin 400’e düşüyor. 2011’den 2014 yılına kadar geçen sürede 2 bin 400 kişiyi daha alıyorlar işe. Kurum bir anda 4 bin 800 kişinin çalıştığı kuruma dönüşüyor. Kurumun stratejik işlerden koparak bazı devlet kurumlarına rutin bazı işler yaptığını gözlemledim.
1 yıl zarfında ben yaklaşık bin kişiyi işten attım. Bu alınan 2 bin 400 kişinin yaklaşık 379 kişisi açıköğretim fakültesi mezunuydu. 180 kişisi fizik bölümü mezunuydu. Sırf 500-600 kişiyi bu şekilde sadece himmet sağlamak için ilgili yapıya himmet sağlamak için kurulmuş bir mekanizmaydı” ifadelerini kullandı.
17-25 Aralık darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın incelenmek üzere TÜBİTAK’a geldiğini belirten Çavuşoğlu özetle şunları söyledi:
“FETÖ’nün bilişime olan ilgisini TÜBİTAK’ta çalışırken fark ettim. Cumhurbaşkanımızın oğluyla konuşması TÜBİTAK’ta incelendi. O grubu inceleyenler arasında ben de vardım. Gözlemledim, orada incelediğimizde ilginç bir durum ortaya çıktı. Değişik telefon konuşmalarından alınmış kısımlar var ve bir araya getirmişler.
Kopyalayıp yapıştırmışlar. İnsanın kulağının duyma aralığı, duyduğumuz sırada 2 kHz’den başlar, 20 kHz’e kadar olur. Telefonda sadece 4 kHz uygulanır. O telefon görüşmesinde ‘tamamen sıfırladı mı’ ibaresinin, dışarıdaki konuşmalardan hece hece alınıp yapıştırıldığını gördük.
7, 8,10 kHz’lik kısımlar vardı. Telefonda konuştuğunuzda böyle şeyler olmaz. Diğerleri 4-5 telefon konuşması birleştirerek ama ‘tamamen sıfırla’ ifadesinde ‘ta-ma-men sıfırlandı mı’ ibarelerini artık mitingde mi nerede söylemiştir bilemem. Ben olsam filtreden geçirir, tırpanlar, öyle yapardım ama kendilerine öyle güveniyorlar ki bunu yapma ihtiyacı duymamışlar”
“BÖCEK YERLEŞTİRİLMESİ, BAZI POLİSLERİN KARIŞTIĞI BİR OLAY”
Başbakanın ofisine böcek yerleştirilmesiyle ilgili Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Başbakanın ofisine böcek yerleştirilmesi, bazı polislerin karıştığı bir olay. Polislerin odaya giriş tarihi video kayıtlarıyla sabit. Bir prizin içerisine böcek yerleştiriyorlar. O böceği de silikon sıkıp yerleştiriyorlar. Silikonun yaşlanma süresi var, yaşlandıkça sararıyor. Ondan ömrünü tayin edebiliyorsunuz. Savcı TÜBİTAK’a yazı yolluyor ne kadar süre önce yapıştırılmış silikon diye.
Buna cevabı Elektrik Mühendisi Hasan Palaz yazıyor altına başka elektrik mühendisi imza atıyor. Silikonlar polislerin girmesinden sonra sıkılmıştır diye rapor yazıyorlar. Amaç oradaki polisleri korumak. İşin ilginç tarafı bunu bir elektrik mühendisi yazıyor. Normalde bunu bir kimyacı inceler. TÜBİTAK’ta böyle kimyasal analiz yapacak yetkinlik yok”
Dönemin Başbakanın televizyonlardan ‘beni dinliyorlar’ diye beyanat verdiğini anlatan YÖK üyesi Çavuşoğlu, Fikri Bey’e ‘bu kriptolu telefonları toplayalım’ dediğini ifade etti.
Çavuşoğlu, “Tamam toplayalım dedi. Tüm kurumlardaki 150 küsur tane 156’ıydı sanırım kriptolu telefonu topladık” şeklinde konuştu.
“En çok rastlanılan dinlenme adedi Enerji Bakanına çıktı”
Çavuşoğlu, o dönemde Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığının, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında bir soruşturma yapacağını ve bilgisayarların imajının alındığını hatırlatarak, “Oturdum 156 telefonun IMEI numaraları TÜBİTAK’ta kayıtlıydı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bir yazı yazdım. Bu telefonların 76 tanesine ait çeşitli sayıdaki görüşme kaydına IMEI numarası TİB’de çıktı. Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı, Bülent Arınç’a ait olanlar çıktı bütün devletin üst kademesindeki en önemli kişilere ait olanlar çıktı.
En çok rastlanılan dinlenme adedi Enerji Bakanına çıktı. Daha sonra kriptolu telefonlarla ilgili dinlemeyi tespit etmiş olduk. Biz 3 yıl nasıl dinlendiğini ispatlamak için uğraştık. Telefonun yazılımını didik didik ettik. Basına yansıdı 15-20 saniye de çözülüyormuş diye. 15- 20 saniyede bütün görüşmeleri çözebilecek bir mekanizma olduğunu tespit ettik. Yeni bir kriptolu telefonu da yapıp devletin üst kademesine teslim etti” açıklamasında bulundu.