MEDYAGÜNDEM- Başörtüsü ile ilgili sözleriyle ortalığı karıştıran sanatçı Şevval Sam, tam anlamıyla “çark etmiş” dedirtecek bir açıklama yaptı.
Sam’ın açıklaması şöyle:
***
Van’da 18 Haziran 2012 günü Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın çağrılısı olarak katıldığım toplantıda öğrencilerle son derece içten bir söyleşi gerçekleştirdim. Konuşmamı tamamladıktan sonra bana yönelen soruları yanıtladım. Bu soru cevaplar sırasında ortaya çıkan diyalogun çok kısa bir bölümünü alıp “ilginç” hale getirmek için başlık yapılmasından sonra, oradaki konuşmamla hiç ilgisi olmayan bir “medya analiz” ortamı yaratıldı. Oysa Van 100. Yıl Üniversitesi’ndeki konuşmam öğrencilerin tamamı tarafından benimsendi. Tartışma çıkmadı. Alkışlandı. Onaylandı. Yapay tartışma, toplantının “haber” haline getirilmesinden sonra ortaya çıktı!
Olayın gelişimi aynen aşağıdaki gibi oldu.
Bir başörtülü kız öğrenci ayağa kalkarak şöyle dedi:
-Şevval Abla bakın ben başörtülüyüm. Yanımdaki en yakın arkadaşım ise başörtüsüz. Ama bu aramızda sorun olmuyor.
-Ne güzel işin doğrusu da bu zaten…
-Fakat ben başörtüsünden dolayı bu ülkede bazı yerlerde okuyamıyorum. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bunun üzerine ben de aynen şöyle dedim:
-Ben düşünce ve inanç özgürlüğüne inanıyorum. ÖRTÜNMEYE KARŞI DEĞİLİM! Eğer 20 sene önce başörtüsü serbest bırakılsaydı bugün bu problemler yaşanmayacaktı, başörtüsü bir ideoloji haline gelmeyecekti. İnancınıza saygı duyuyorum.
Sonra da şöyle devam ettim:
Dünyada 7 milyar insan, 7 milyar farklı parmak izi varsa, bir o kadar da farklı düşünce olabilir. Farklılıklar, bu dünyayı renklendiren ve yaşanabilir kılan unsurlardır…
Konunun gerçek içeriği ve özeti budur. Görüldüğü gibi konuşmamda “başörtüsü karşıtlığı” yok. Genelleme de bulunmuyor. Düşünce ve inanç özgürlüğü var.
Eğer ifade özgürlüğü adına bir şeyler söylenecekse benim (başı açık ve örtülü) öğrencilere söylediklerim dikkatlice okunmalı. Sonra salonda bulunan öğrencilerin, sözlerim etrafında oluşturduğu dostluk-kardeşlik halkasına, özenle bakılıp saygı gösterilmelidir.
***
PEKİ BU SÖZLER NE?
Yaptığı açıklamaya göre Sam meğer “düşünce ve inanç özgürlüğünü” savunan sözler sarfetmiş.Peki sözlerinin tamamına bakıldığında öyle bir manzara mı çıkıyor?
Hayır elbette.
Bakın şu sözleri iyi okuyun ve Sam’ın nasıl çark ettiğini daha iyi anlayın:
***
“Türkiye’de korku imparatorluğu ve mahalle baskısı var”
“Sistem kendi işine yarayacak adamları alıp kullanıyor. Düşünce özgürlüğü ve karşı sesler yok ediliyor. Gençler tutuklanıyor. Kimi poşu taktığı için, kimi konuşmasından dolayı, kimi eğitim hakkını ücretsiz almak için. Ama nerde bir ses, bir tepki olmuş sahibi içeriye alınmış. 600 civarında öğrenci içerde. Türkiye’de güç sahibi iktidar tarafından biraz klişe bir söz olacak ama korku imparatorluğu kurulmuş. Ayrıca belirgin bir mahalle baskısı var.”
“Türkiye’de düşünce özgürlüğü yok!”
“Türkiye’de bu biraz zor, düşünce özgürlüğü olan bir memlekette yaşamıyoruz, var olan toplumsal özellikleri de siyah-beyaza çevirmeye çalışıyorlar.”
“Başörtüsü benim için tekstil malzemesi, insan dünyaya çıplak geldi”
“İktidarlar tarafından bu parçalanmayı gerçekleştirmek için bir takım nesneler kullanılıyor. Birilerinin etnik kimliği, birilerinin başörtüsü, kiminin de ideolojik düşüncesi. Bunların hepsi aslında şekilcilik. Öyle bir gün gelecek ki, bir gün insanların başörtüsü takmadığı yani bunun şeklen gerekli olduğu ve insanlık düzeyinin değişmesiyle buna ihtiyaç kalmayacağını düşünüyorum. Örtünmeye karşı değilim, tek din vs bunlar bana uzak şeyler, benim inancım tasarımcıya dair. Bütün bunlar sonradan üretildi, o benim için tekstil malzemesi, dünyaya geldiğinde insan çıplaktı, bütün bunlar sonradan ortaya çıktı. Bazı çevreler tarafından başörtüsü ideolojik amaçlar için kullanılınca kadınlar kendi aralarında bölündüler. 20 sene önce bu gündeme getirilmeseydi, bugün bir problem olarak karşımıza çıkmazdı. İnsanlar bir Kızıldereli efsanesine göre içlerindeki iyi ve kötü kurtların kavgası arasında kalmışlar. İyi ve kötü kurtlardan hangisini beslerseniz devamı o yönde gelecektir. İnancınızın arkasında durun, ben özgür düşünce ve ifadeye destek veririm. Kimse kimseye bir şeyi zorla dayatmayacak.”
***
medyagundem.com