MEDYAGUNDEM.COM- Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir bugün köşesinde tatil için gittiği ABD’den getirdiği Gülen kulislerini yazdı.
Yükselir korkunç bir 17 Aralık senaryosundan söz ederek, “Kaynağım bu konuda inanılmaz bir senaryodan bahsetti. Paralel örgütün 17 Aralık ve sonrasında Başbakan’ın yakın çevresi dahil ülke ekonomisine yön veren tüm işadamlarını tutuklayarak cezaevine göndermeyi planladığını ve sonrasında da hükümeti istifaya zorlayıp ardından da Gülen’i Humeyni benzeri bir şovla Türkiye’ye döndürme hedefi olduğunu iddia etti.” diye yazdı.
Yazısından çarpıcı bölümler şöyle:
ABD NEDEN GÜLEN’E MÜSAMAHA GÖSTERİYOR?
Şu notu düşmek isterim ki; bana aktarılan bağış miktarı SABAH’ın verdiği miktardan çok fazla. Kaynağım sadece Hillary Clinton için cemaat mensuplarından toplanan miktarın 250 bin USD ve Gülen Cemaati’nin ABD’deki en önemli isimleri arasında sayılan Bayrock şirketinin ortaklarından Burak Yeneroğlu’nun da Obama’nın kampanyası için yaptığı bağışın 652 bin 900 dolar olduğunu söylüyor. Biliyorsunuz orada siyasetçilere kampanyalarında destek için sponsor olmak ya da bağışta bulunmak yasal bir uygulama. Ama tabii bunu yapanların çoğu genellikle ABD’nin gelecek politikalarının kendi istekleri çerçevesinde şekillenmesini isteyen ve tabii destek verdiği siyasetçiyle bağını bağış yoluyla güçlendirmek isteyen kişilerden oluşuyor.
Bu bağlamda Cemaat’in ABD’li siyasetçileri seçim dönemlerinde paraya boğmasının anormal tarafı yok bana göre. Nihayetinde hiçbir bahanesi yokken Gülen’in ABD’de yaşamasına ve Pensilvanya’daki çiftliğinde kurduğu örgüt ve geliştirdiği politikalarla Türkiye üzerinde hâkimiyet oluşturmaya çalışmasına göz yumulmasının bir sebebi vardır diye düşünüyorum. Yoksa sadece Türkler’e değil, herhangi bir milletten herhangi bir kişiye bir saat dahi fazladan topraklarında yaşam hakkı tanımayan ABD devleti neden Gülen’e müsamaha göstersin?
HANGİ SEBEPLE GÖZ YUMULUYOR?
Yanlış mıyım bilmiyorum. Yanlışsam lütfen beni düzeltin ama orada kaldığım 10 günde duyduklarım ve gözlemlerim neticesinde hep bunu düşündüm. Hiçbir gerekçesi, bahanesi yokken Gülen’in ABD gibi katı mülteci yasasına sahip bir ülkede elini kolunu sallayarak dolaşmasına ve Pensilvanya’da konuşlu o çiftliği örgütünün merkez üssü gibi kullanmasına hangi sebeple göz yumuluyor?
17 ARALIK OPERASYONU BAŞARILI OLSA GÜLEN DÖNECEKTİ
Gülen öğrenci değil; işadamı değil; işçi değil; sanatçı değil. Ülkesine dönebilmesiyle ilgili de önünde hiçbir engel yok. İstediği an Türkiye’ye dönebilir. Ki bu ülkenin Başbakanı 2 sene evvel kendisini açık açık davet de etti; “Bu hasret bitsin” diyerek. Eee o halde? Neden dönmüyor? Neden 15 yıldır ABD’de yaşamayı tercih ediyor?
Gerçi eski bir cemaat mensubu olan kaynağımın iddiasına göre 17 Aralık operasyonu onun istediği biçimde şekillense ve hayalini kurduğu biçimde sonuç bulsaydı dönecekti Gülen ama olmadı. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Ve Ankara’da Akın İpek ve ailesinin katkılarıyla hazırlanan Beyaz Sarayvari o dev yaşam alanı da boşa çıktı!
İNANILMAZ SENARYO
Kaynağım bu konuda inanılmaz bir senaryodan bahsetti. Paralel örgütün 17 Aralık ve sonrasında Başbakan’ın yakın çevresi dahil ülke ekonomisine yön veren tüm işadamlarını tutuklayarak cezaevine göndermeyi planladığını ve sonrasında da hükümeti istifaya zorlayıp ardından da Gülen’i Humeyni benzeri bir şovla Türkiye’ye döndürme hedefi olduğunu iddia etti.
Doğru mu bilemem bu anlatılanlar; ama 17 Aralık’tan bu yana yaşananları şöyle bir gözden geçirince hiç de mantık dışı gelmiyor. Sizce de öyle değil mi?