Gazeteci Yazar Aslan Değirmenci, malum medya ile emperyal devletlerin Suriye üzerinden yürüttükleri kirli savaşı yazdı. Değirmenci’ye göre, Suriye’de yürütülen kirli savaşın bir amacı da mazlumların umudu olan Türkiye’yi bölgede etkisiz hale getirmek. Hedefin “Güçsüz Türkiye” hayali olduğunu ifade eden Aslan Değirmenci, malum medyanın plana bir ad bile verdiğini öne sürdü: “Siz Suriye’de Biz Sandıkta Umudu Gömelim!” Bu plan çerçevesinde malum medyanın teröre yataklık yaptığını belirten Değirmenci, yazısında şu değerlendirmelere yer verdi:
Ortadoğu’da ilginç bir denklemle karşı karşıyayız. PYD, IŞİD’den IŞİD PYD’den / Baas Güçleri IŞİD’den, IŞİD Baas güçlerinden / IŞİD, Hizbullah’dan, Hizbullah IŞİD’den / Putin hem IŞİD hem de PYD’den / İngiltere IŞİD’den /Almanya PYD’den güç alarak kirli bir savaş yürütüyor. ABD ise savaştan rant devşiriyor. Fransa fırsat kolluyor, Rusya yaşadığı Afganistan kabusunu çabuk unutmuşa benziyor.
Çok amaçlı iki terör örgütü PYD/PKK ve IŞİD küresel güçlerin yeni karasal gücü. Çıkarları doğrultusunda “Evet” diyemeyecekleri strateji ve yapmayacakları katliam yok. Baas güçlerinin ise ayakta durmak için işlemeyecekleri cinayet yok.
Hizbullah bugüne kadar dilden dile yayılan efsanevi duruşunu Suriye’de gömdü, kirli savaşın tetikçisi konumuna geldi. Tek dertleri özgürlük olan halkların verdiği mücadeleyi kesmek için Şebbiha’ya yoldaş oldu. PYD’ye alan açtı, IŞİD’e her sıkıştığında can simidi attı.
Öte yandan Rusya ile İran’ın yeni işgal stratejisi her şartta IŞİD’in işine yarıyor, kadrosuna her gün yeni militanlar katıyor.
İngiltere ise IŞİD’e yabancı eleman kazandırmak için Batı’da diplomasi atakları yapıyor. Kendi çizdiği sınırların değişmemesi adına elinden ne geliyorsa sonuna kadar zorluyor.
Almanya PYD’yi elinden Rusya’ya kaptırmamak için pusuda beklerken, Libya’yı yerle bir ederek “Bölgede ben de varım” diyen Fransa güç kaybetmek istemiyor. PR desteği ile “Kazanan benim” havasına giren Rusya “İntihar saldırısı” yaptığının farkında olmaksızın Suriye’de sorti yapıyor, sivil katliamlara imza atıyor. ABD bölgede kan aktıkça kazanacağını iyi biliyor ve kirli bir politika izliyor.
Her şartta kazanan terör devleti İsrail oluyor.
Suriye devrimi bugünkü şartlar ele alındığında imkânsızlaşıyor. Bu imkânsızlık en fazla İsrail’in işine yarıyor. Esed’in ömrü uzadıkça kendisini güvende hissediyor. Bölge normalleşmedikçe İsrail, Filistin’deki işgaline devam edecek, kutsal toprakları asıl sahiplerine dar etmeye devam edecek.
Öyle ya ne Şebbihalar ne de IŞİD İsrail için hiçbir tehlike oluşturmuyor. Oluşturduklarına dair tek bir işaret yok. İsrail’in PYD/PKK ile olan yakın dostluğunu ise bilmeyen yok.
Kaybeden Müslümanlar, mazlum Suriye halkı ve Kudüs…
Kaybederken bile sessiz kalan yine bölgedeki İslam Ülkeleri. Çünkü çoğunun liderleri diktatör.. Çünkü kralları çoktan devşirilmiş. Çünkü yöneticileri yıllarca önce emperyalizm tarafından ele geçirilmiş. Onlar için mazlum Suriye halkı da, Müslüman kardeşler de, ÖSO ve Hamas da tehdit! Çünkü onlar Müslüman hakların umudu. Çünkü onlar hem diktatörleri hem de emperyalistleri yıkacak tek yerli güç. Onlar Müslümanların umudu oldukça hem işgalci devletlerin hem de diktatörlerin düşmanı olmaya devam edecek.
O onurlu ve iffetli duruşu ve umudu diri tutan tek ülke ise Türkiye. İşte onun için Suriye’de kirli savaşı yürüten tüm devletler tarafından hedef alınan ülke de Türkiye.
Örtülü manşetler de başladı. Düne kadar Rusya ve İran’ı şeytan, radikal ve uzlaşmaz ilan eden gazeteler bugün IŞİD bahanesiyle iki ülkeye yaptıkları haberlerle zırh oluyorlar. Ulusal ve uluslar arası tarafsız medya kuruluşları Suriye’deki Baas Rejimi, Rusya ve İran ittifakının katliamlarını belgeleyen fotoğraflar yayınlarken, belgeli haberlerle zulmü gözler önüne sererken, bölgenin yerel unsurları cinayetleri anlatırken onlar kirli ittifakın peşine takılıp psikolojik harbi yönetiyorlar. Müttefikleri ABD, ortakları Almanya ve üst akılları İngiltere’yi küstürmemek adına da manşetlerinde çok ince bir üslup kullanıyorlar. Çünkü onların yani malum medya ittifakının tek derdi Türkiye. Türkiye zayıflasın kendileri eski statükolarına kavuşsunlar da Ortadoğu da kim kazanırsa kazansın, yeter ki kaybeden Türkiye olsun. Üstelik dostları İsrail’in keyfi yerinde.. Daha ne olsun, varsın ölsün çocuklar!
Zaten alışkınlar. Çok çabuk baron değiştiriyorlar. Çok çabuk sığınacak liman buluyorlar. Her şey buluyorlar da 28 Şubat post-modern darbesi sonrası buldukları tekellerin hükümetini bulamıyorlar. 28 Şubat’da olduğu gibi manşetlerle hükümeti değiştiremedikçe, küresel ajanlığa soyunuyorlar. 1 Kasım günü yapılacak seçimin sonucunu değiştirebilmek için teröre yataklık yapıyor, küresel güçlerle ittifak halinde sandığı ele geçirmeye çalışıyorlar. 13 yıldır ele geçiremedikleri milli iradeyi 1 Kasım günü diz çöktürmek istiyorlar.
Destek bulmak da zorlanmıyorlar. Dedik ya sonuçta coğrafyamızda mazlumların tek umudu Türkiye. Bu umudu ümitsiz vaka haline getirmek hem diktatörlerin hem de emperyal devletlerin en büyük hedefi. Bu hedef doğrultusunda ittifak halinde hep birlikte Türkiye’ye saldırıyorlar. Planın adı; Siz Suriye’de Biz Sandıkta Umudu Gömelim!
@aslandegirmenci
http://www.haber10.com/yazar/aslan_degirmenci/malum_medyanin_suriye_plani-494734
emperyalistlerin atına binip tez inenler hala hafızalarda .. selahattinin pyd amerikanın paralı askeri oldu diye nasıl havalar attığını terör estirdiğini, , devlete nasıl meydan okuduğunu kobani bahanesiyle 54 kişiyi nasıl öldürdüğünü ve c.başkanımıza seni başkan yaptırmayacağız naraları eşliğinde bir gazla seçime girip ve hemen sonrasında da pkk nın kuzey suriye koridororu devlet tarafından engellenip pkk saldırıya geçince nasıl tüm cilasının dökülüp altına s.çtığını çok iyi gördük..Sokağa çıkacak, insan içine cıkacak halleri kalmadı adamı böyle yaparlar işte. Devlete kafa tutmak neymiş gördü gününü selo denen dallama tüm devlet düşmanları da görecek inşallah! şu pyd bölgesinide aynen kandil gibi yerle bir etsek de tüm dünya görse bir Türkiyeyi bölmeye çalışmak neymiş