AĞZINDAKİ BAKLA
Türkiye’nin hemen hemen her yerinde yetişen, kökleri 1.5 metre derinliğe kadar uzanan, zengin protein, karbonhidrat, demir ve kalsiyum mineralleri bulunan besleyici bir bitkidir. Baklayı, Türk halkı çok sever ve tüketir. Halk, sevdiği bu bitkiyi deyimlerinde kullanarak günlük hayata sokmuştur.
Vatandaş, sabrı tükenince karşısındakine “Yeter artık, çıkar ağzından şu baklayı! “ sözünü söyleyiverir.
“Amerikalı top sakal”, bu ülkede istihbarat filan yok her şey tesadüf, MİT’in personeli Doğu’ya gitmez, filan diye yumurtlarken, eş zamanlı olarak top sakal çetesinin en küçüğü, dayanamamış MİT ile ilgili ağzındaki baklayı sonunda çıkarmış, aslında çıkarmamış, sanki kusmuş…
Ne demiş bakalım;
“MİT arşivlerini MOSSAD’a açtı”,
“ MİT zaten MOSSAD’ın kontrolünde”,
“MİT beni 1999 yılında, Ankara yolunda öldürmek istedi”,
“MİT içinde satılmış adamları bilirim, 1996 yılından beri bu yapıyı tanırım”,
“ MİT borsayı dinleyip manipülasyon yaptı”,
“Sadettin Tantan Bufalo operasyonu yapınca kim kimle ilişkili anladık”,
“ Eski Milli Görüşçüler, yeni yetme AK Partililer bilip bilmeden MİT’i savunuyorlar”
Ne güzel kusmuş değil mi, eskiden mahalle kahvelerinde yaşından dolayı saygı duyulan ancak palavracı olduğu herkes tarafından bilinen insanları eğlendirdiği, kahveci iyi çay sattığı için konuşmasına müsaade edilen hikayeciler olurdu, bu hikayeciler kahveye gelince bunların hemen yanına ergenlik sivilcesi patlamamış bir iki tip oturur, hayran hayran palavracıyı dinler, anlattığı hikayeleri gerçek sanırdı.
Bizim küçük top sakal, çok hikaye dinlemiş büyürken hepsini birbirine karıştırıp ortaya bir çorba yapmış, bu işin sonu şizofrene doğru gidiyor gibi bence şöyle bir psikiyatri kliniğinde koltuğa uzanıp çocukluğundan başlayarak anlatması gerekiyor.
Şimdi sormak lazım bu küçük top sakala, 1996 yılında sen yumurtadan yeni çıkmış civciv değil miydin, Aksiyon dergisinde cemaat kontenjanından stajını yaparken, Emniyet İstihbarat’daki abilerinden getirdiğin manipülatif evrakları, kimse önemsemiyordu değil mi, henüz top sakal bırakmamıştın, top sakallı başka ağabeylerin de henüz medyaya tayinleri yapılmamıştı.
Zaten sen askerliğini yaparken de mutlaka MİT takip ediyordu, konuştuğun ankesörü de dinliyordu.
2000 yılında Sadettin Tantan’ın başlattığı kaçak et operasyonu olan Bufalo, o zamanki en büyük soğuk hava deposu sahibi ve et ithalatçısı İnter Gıda firmasının sahibi İshak Romano ile siyasi uzantılarına yönelik bir operasyondu, 2007 yılında dava sonuçlandı. İ.Romano 3 yıl ceza aldı, burada MİT’in hiç bir yerde ismi geçmedi.
1998-1999 yılı Türkiye için yoğun geçen yıllardı, Refahyol hükümeti, geçici hükümetler ardından Öcalan’ın yakalanması olayları varken, MİT işi gücü bırakmış, daha çocuk sayılacak yaştaki Mehmet Baransu’yu öldürtmeye çalışmış! Bunu sokaktaki çocuğa anlatsanız o bile sadece güler geçer.
Ayrıca MİT’in Mehmet Baransu diye birinin varlığından o dönemde haberi olacağını sanmıyorum. Onun Ankara yolunda ölüyordum dediği olay için de MİT’in değil Karayolları’nı sorumlu tutması gerekir. Ama bu çeteye her zaman “çamur at izi kalsın” mantığıyla her fırsatta her türlü iftirayı MİT’e atmaları talimatı verilmişti.
İsrail,Türkiye ilişkileri Mavi Marmara olayından beri çok gergin vaziyette, İsrail’in siyasetçilerinden, istihbaratçılarına kadar pek çok yerden,Türkiye’ye, hükümete, MİT’e yönelik sayısız menfi girişim yaşandı, top sakal hiç birinde tek bir yazı yazamadı, hiç bir yerde tek kelime konuşmadı, kimseye MOSSAD beni dinliyor, takip ediyor, çeşitli evlerde gizli kameraya çekiyor, diyemedi, diyemez de o cüssesine bakmadan Türk Başbakanı’na hakaret eder, İsrail Başbakanı’na katil diyemez, MOSSAD, Türkiye’de medya üzerinden manipülasyon yapıyor, gizli operasyon yapıyor da yazamaz, o ancak bavulla evrak taşır, cemaat polisleri, savcılarıyla kol kola hükümet yıkmaya çalışır, MİT operasyonlarını deşifre eder, TSK’yı yargılar ve cezalandırır, sonra da zeytinyağı gibi üste çıkar ve utanmadan hakaret eder.
Küçük top sakal, bakla ağzından çıktı artık kustuğunu kaşıkla yemene az kaldı yaptığın kirli çamaşırlarının kanundışı uygulamaların örgütsel faaliyetlerin ve yalan haberlerinden dolayı senin de yargılanacağın döneme az kaldı, seni de evden alacaklar, koluna girip araca tıkıp götürecekler, ifade verecek, yargılanacaksın hiç endişen olmasın sana şimdi, devlet görevlisi olarak yardım edenler ve yönlendirenlerle birlikte…
Şimdi birbirini destekleyen bu çete, o zaman birbirini nasıl satacaklar, hep beraber göreceğiz…
ERDEM YAVUZ