MEDYAGUNDEM.COM- Murat Belge’nin Ayasofya için gösterdiği hassasiyeti, İspanya’daki Kurtuba Camii-Katedrali için de göstermesini bekliyoruz.
Solcu Murat Belge, liberal Burhan Asaf Belge’nin oğludur. Murat Belge’nin ailesinin Almanbağlantısı bilinmekle beraber babası Burhan Asaf Belge’nin ilk eşi Zsa Zsa Gabor, CIA adına ajanlık yapıp, Türkiye’nin dönemin siyasetçi, asker, bürokrat ve sosyal kültürel yapısının bütün inceliklerine kadar CIA’ye teslim etmiş bir kişidir.
Murat Belge’nin 27 Kasım 2007 tarihli “Ayet tartışılmaz” başlıklı belgesinden bazı paragraflar şöyledir:
-Ben kendi hesabıma bir ateist olarak bu ülkede Müslüman halkın inançları nedeniyle baskıya uğramasına hep karşı çıktım.
-İslam’ı tartıştı diye insanlara saldırılmayan bir özgürlük ortamı yaratmalıyız.
-Ayetin ve her şeyin tartışıldığı ortam diyorum.
Bunları söyleyen Murat Belge’dir. Ateist olduğunu söyleyip Ayasofya’nın camii olarak açılmasına da karşı çıkan Murat Belge’dir.
Sen ateistsin, sen Allah-Camii-Kilise-Mabet tanımazsın, senin zihniyetinin Ayasofya ile ne alakası, ne kadar alakası olabilir ki?
Hayırdır!
“Bu ülkede Müslüman halkın inançları nedeniyle baskıya uğramasına hep karşı çıktım.” diyorsun! Bu söylediklerin bir ateistin üzerine farz mı? Sen ateistsen ateistliğini yap, Müslüman’ın ne yaptığına, ne yapacağına sen mi, bir ateist mi karar verecek? Bu ifadelerinden sadece Müslümanlara yönelik hep bir ‘karşı’ çıkış olduğunu anlıyoruz. Peki, başka dinler için neden böyle keskin bir dille ‘karşı’ çıkışın yok diye adama sormazlar mı?
Bu ifadelerinden nasıl bir ‘İslam Düşmanlığı’ yaptığını görebiliyoruz değil mi?
Ateizmin fedaisi Siyah Murat; “İslam’ı tartıştı diye insanlara saldırılmayan bir özgürlük ortamı yaratmalıyız.” diyor. İslam’ı tartışma özgürlük ortamı diyerek, “İslam Düşmanlığı’ yapma özgürlüğünü ateist biri olarak sen nereden, hangi yetkiyle alıyorsun? Sen ateistsin, sen kendi düşünce sistemini özgürce tartışabilirsin de, İslam’la alakan yoksa ne diye İslam’ı tartışma ortamına açmaya kalkarsın ki?
Şunu diyemiyor;
“Ben İslam Düşmanıyım.”
Makalesinin başlığının ‘Ayet Tartışılamaz’ dediğine bakmayın, bu ifadeyi içindeki kini aldatıcı bir gizleme için yazdığını ‘Ayetin ve her şeyin tartışıldığı ortam diyorum.’ diyerek ortaya koymaktadır.
Ateizmin fedaisi Siyah Murat’ın ayetleri tartışma ortamı için 2007 yıllarındaki mücadelesini PDY’nin (Paralel devlet yapılanması) görmemesini, görmemezlikten gelmesi enteresan değil mi?
O malum operasyon paketlerinin içine dahil edilmemesinin sebebi; bugün Müslümanları ve Hıristiyanları kucaklayacak Hükümetin Ayasofya için hamlelerinin önünü kesmeye yarayacak elemanları uykuda tutması mı, uykudan uyandırılması mı diye de, düşünmeden edemiyoruz.
Özgürlük ifadeleriyle kendilerini bugünlere kadar gizleme başarısı gösteren zer zevatların Kurtuba Camisinin 1236’da Katedrale, Ayasofya’nın 1453 Camiye, yani Kurtuba Camii Ayasofya’dan 217 yıl önce Katedrale çevrilmesini görmemezlikten gelip, ateistliği sadece İslam’a ve İslam Mabetlerine karşı kullanmalarının ardındaki sır ne olabilir ki?
Buradan Ateizmin fedaisi Siyah Murat’a sesleniyoruz; Ayasofya için gösterdiğin hassasiyeti, İspanya’daki Kurtuba Camii-Katedrali içinde “Kurtuba Camisini Katedral Yapmak Hastalıklı Ruh Halidir” diye savunabildiğin kadar savunmanı, özgür tartışma ortamına taşımanı bekliyoruz.
Son günlerde ülkemizde garip olaylar yaşamaktayız. Hükümet nereye el atsa karşılarına entel yobazlar çıkıp devşirme Yeniçeriler gibi ‘biz istemezük’ naraları atıp akıllarınca hükümeti ürkütüp, geri adım attıracaklarını sanıyorlar. Bu yobazlarda vatan, millet sevdası olmadığı gibi, manevi değerlere saldırganlıkları da hat safhadadır. Zamanında yapılan planlamalarla, dışarıdan ithal edilen akılla hareket edenleri iyi tanıyalım. Ne zaman ülke bir sıkıntı atlatsa veya atlatırken anında bitiveriyorlar. Hiç konuyla uzaktan yakından alakası olmayan bu tiplerin artık organize işler olduğu kesinleşmiştir. Zamanlama derseniz garip, ortaya dökülenler derseniz daha da garip, garip oğlu garipler.
Şimdi çıkıp bir dindar Müslüman ateistler şöyle-böyle deseler, ne yobazlıkları kalır, ne gericilikleri kalır, Altan girip üsten çıkarken, yardımcı kuvvetlerinden Aydın Axel’de tam gaz destek verip, linç girişimine, yetmez katliama başlarlar.
Ama dinsizliği, mezhebi, meşrebi belli tam bir katıksız yobaz herif çıkmış İslam’a, Müslümanlara had bildirmeye kalkıyor, olmaz diyor. Ben aydınım, ben ne diyorsam o olacak diye baskı yapıyor. Kendileri yapınca tartışma ortamı oluyor, karşı taraf yapınca Mahalle Baskısı oluyor. Var mı dünya da böyle bir zeka? Var! Murat Belge ve türevleri işte!
Herifin oğlu, ateist olup da herkesime karşı aynı mesafede dursa biraz olsun anlayacağım. Sadece İslam’a, Müslümanlara karşı savaş açmış pozisyonda saldırıyor. Ayasofya’dan yıllar önce Katedrale çevrilmiş Kurtuba Camisi içinde aynı mücadeleyi versene, yok olur mu, ‘İslam Düşmanlığı’ dururken Kurtuba Camisine dönüp bakar mı? Hedef İslam!
Garip! İspanya gibi ülkelerinde Murat Belge’leri var mıdır ola? Onlarda da çıkıp, “Kurtuba Camisini Katedral Yapmak Hastalıklı Ruh Halidir” diyen var mıdır? Camiyi Katedrale çeviremezsiniz naraları atan, atacak sarhoş kimseleri var mıdır? İspanya gibi ülkelerde böyle bir olay duyulmadığına göre demek ki bu bize mahsus bir olay gözüyle bakmak gerekir.
Ateistliğin arkasına sığınarak yapılan bu saldırıları normal karşılamak mümkün değil, normal olmamasının nedeni zamanlamasından, ülkenin içinde bulunduğu konjonktürden dolayı normal değil. Hükümetin herkesimi kucaklayacağı her hamlesine karşılık yobaz aydıncıkları çıkarıp nara attırmaları normal değil. Bu konuyu büyütecekleri, genişletecekleri görülüyor.
Geçen günkü PDY’nin tuzluk Milletvekilinin Ayasofya ihanet hamlelerinin deşifre olması, PDY’lilerin maksadının anlaşılıp bertaraf edilmesinden sonra sahneye bunların sürülmesi gerçekten dikkat çekici bir olay, yani birilerinin düğmeye bastıkları kesin, PDY’lilerin altından kalkamayacaklarının anlaşılması, tabanlarına anlatamayacakları bir pozisyondan sonra Entel-Dantelerle yapılan bu hamlenin çok iyi takip edilmesi gerekir.
PDY’nin tuzluk Milletvekilinin başını çektiği organize hareket, Ayasofya’yı anahtar teslimi ‘Diyalog’ hediyesi olarak batı dünyasına sunulmaya çalışılmasının anlaşılmasından sonra ülkenin tanınmış isimleriyle yeni bir boyuta taşınmak istendiği anlaşılmaktadır.
Pensilvanya’dan gelen ‘İmanı Canlı Tutmak’ kriptosuyla harekete geçen PDY’lilerin ihaleyi başka tarafa verip‘İmanı Canlı Tutmak’ kriptosunu ‘Sokağı Canlı Tutmaya’ çalışmasına tercüme edildiğiniz görüyoruz. Devlet başkanlığı seçimleri yaklaşırken Sayın Başbakanımızı bütün köşelerden cendereye alma girişimlerinden olan Ayasofya mevzusunu hafife almamak gerekir.
Medya Gündem’in analizindeki yazı çok garip, garipliği Murat Belgenin bu yazıyı Ertuğrul Özkök’le paslaşarak yazdığından dolayı gariptir. Zemin oluşturma girişimleri ta 2007’ler de başladığı anlaşılıyor.
bu entel zat ile ilgili tarihini tam hatırlamıyorum ama bir söyleşisinden dolayı 2 eleştiri yazısı kaleme almıştım. dönmelerden meşhur bu kişi milliyet gazetesinde çıkan haberinde” eğer din olarak bir seçimde bulunacak olursan hıristiyanlığı seçerim,isllam bana korkutucu geliyor” demişti. bizde cemaziyelevvelinide ortaya koyarak belgeyi belgelerle lakin aşırı ifadeler kullanmak suretiyle eleştirmiştik. bu kişide yazılarımı ele alan sinan başak diye birisi diyerek hem korkusunu ele vermişti ve hemde yazımızı hafife alan “sirkatin söyler” doğru cümlesi editörün gözünden kaçtığı için siraktini söyler diye çıktığı için alay etmiti. gözündeki merteği görmeden elin çöpüyle uğraşmıştı ama çokta tırsmıtı yazılarımdan. aşırı ifade kullandığım için pişman olmuştum lakin bu kişiyle ilgili az bile demişim meğerse. o gün pişman olmuştum demekki millet ve islam düşmanlarıyla ilgili hakkı hakikati onların anlayacağı dille yazmak pişmanlık duymamamızı gerektiriyormuş.değmez dunların dikkate almaya adını bile anmak gerekmez. siz bunu zsa zsa gabor denen üvey anasıyla hatırlayın, üvey anasının macar yahudisi olmasıyla değerlendrin, babası burhan beyin bu kadını atatürkle tanıştırmasıyla tanıyın, dayısıyla tanıyın ve özelliklede millet ve islam düşmanlığıyla dolu geçmişiyle tanıyın. bu taifenin alayı böyledir.islam düşmanıdırlar ama yahudiliğe ve hıristiyanlığa yakındırlar.millet dedinizmi akıllarına ingilizler yahudiler fransızlar almanlar ve amerkalılar gelir ama müslümanlarlar asla gelmez.bunların göbek bağını kesince devlet şimdi sirkatlerini ortaya koyuyorlar. bilmem bu yorumumu okurmu içinde harf değişiklikleri veya düşük cümle olmuşmudur? neyse arasın bulsun da biraz daha tırssın bu kişi. yuh olsun alayına ve zsa zsa gaborun üvey evladına
Evet, Zsa Zsa Gabor’u bu Ülkenin yatak odalarına sokarak CIA adına casusluk yaptıranların nesilleri çıkıp ateistlik ayağıyla İslam Düşmanlığı yapıyorlar. Dün ne yapılmışsa bugünde dünün devamı niteliğindeki ihanetleri hız kesmeden devam ediyor, ederken de Ertuğrul Özkök’le olan kirli ilişkisini çok iyi değerlendirmek gerekir.
MURAT BELGE KİME GÖRE NEDİR?KENDİSİNİ TANRITANIMAZ OLARAK TANIMLAYAN BİR İNSANLA TANRININ DİNİNİ VE MABEDİNİ KONUŞMANIN,VATANDAŞI GÜNDEME OTURTMAKTAN BAŞKA NE FAYDASI OLABİLİR Kİ!…BEN ŞAHSEN BU POLEMİĞE GİRMEYİ KENDİME HAKARET KABUL EDERİM.GELELİM AYASOFYA’YA.500 SENEYE YAKIN MÜSLÜMAN TOPRAKLARI İÇİNDE KALMIŞ,CAMİ VAZİFESİ GÖRMÜŞ BİR MEKANI,MÜZEYE ÇEVİRMELERİNDEN ŞAHSEN RAHATSIZ DEĞİLİM.BİR MÜSLÜMAN OLARAK BENİM İÇİN YERYÜZÜ MESCİTTİR,MABETTİR,CAMİDİR.BENİM SAHİP OLDUĞUM TOPRAKLARDA ORTODOKS HRİSTİYANLARIN,ROMA’YA İNAT YATIKLARI KENDİ ÇAĞININ EN BÜYÜK ESERİNİ ELİMİZDE TUTMANIN HAZZINI ZATEN YETERİ KADAR YAŞIYORUM.ALLAH BİZLERE VE BİZDEN SONRAKİ NESİLLERE SULTAN AHMET CAMİSİNİN MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNİ GÖSTERMESİN.BÜTÜN HALİSANE NİYETİMLE SÖYLÜYORUM.BANA NE OLMASINI İSTERSİN DESELER…HER GÜN MÜZE,”SADECE CUMA NAMAZI İÇİN CAMİ OLSUN” DERİM.
Pek sağduyuya benzemiyorsun. Önder Aytaç’ın taktikleriyle hareket ediyorsun. O da senin gibi sinsice yaklaşıp zehrini yapıştırıp kenara çekilip, etkisini izlerdi.
‘BİR İNSANLA TANRININ DİNİNİ VE MABEDİNİ KONUŞMANIN,VATANDAŞI GÜNDEME OTURTMAKTAN BAŞKA NE FAYDASI OLABİLİR Kİ!.. BEN ŞAHSEN BU POLEMİĞE GİRMEYİ KENDİME HAKARET KABUL EDERİM.’/ Diyon hemi? Yıv ne kadar zekisin, imrendim sana! Senin gibi zekiler ‘Bana Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın’ diye Yahudi bir atasözünü çok kullanır ve kullandırırlar. Yılan bana dokunmuyorsa bin yaşasın, benden sonrakileri sokabildiği kadar soksun heee! Bizim olmayan bu atasözleriyle bizleri yıllarca enayi yerine koyup istedikleri gibi kullanıldığımızın artık farkında olan bir neslin olduğunu gözden kaçıran sözüm ona hangi duyunun sesiyse ahıl veriyor. Yoooo yaaa!
Nerenin, neyin sesi, neyi fesi aslında; sizler analiz, sentez, yorumlar için kendinizi yormayın, teslim olmuş bir şekilde Murat Belge ve türevi zer zevat takımı çıkıp konuşsun, günü geldiğinde de hazırlıksız yakalanıp ibinize çöksün diyor. La nağadar zekisin be! İşte Medya Gündem’in İMHA edilmek istenmesinin sebeplerinden birisi de budur. Olayları anında %100 lük bir başarıyla analiz edip sentezleyip, yapılmak istenen, yapılacak olan işte budur demesinin korkusu tüm PDY’nin Haşhaşilerini sarmış vaziyettedir. Medya Gündem’de korkuyorlar, İmirin iti gibi titriyorlar.
Örgüt suçlamasıyla olmadı, AYM ile olmayacak, bari kendini ahıllı sanan götü bokluların sızmasıyla hiç değilse ileriki günlerde oynanacak oyunlar, tuzaklar için Murat Belge ve diğer zer zevatın önünü açabildiğimiz kadar açalım tilkiliğiyle Medya Gündem’e rota çizecekler ya! Ha siddirin şerefsiz köpekler.
‘MÜZEYE ÇEVİRMELERİNDEN ŞAHSEN RAHATSIZ DEĞİLİM.’/ E eee! Ne müzesi lan, ora Fetih Camisi Fetih! Aslında Ayasofya ismini kullanmamızda yanlış! Orası Fetih Camii! He! Fatih Sultan Mehmed Han Hazretlerinin Fetih Camii! Aaanadın mı? Zırto!
‘BİR MÜSLÜMAN OLARAK BENİM İÇİN YERYÜZÜ MESCİTTİR,MABETTİR,CAMİDİR.’/ Fethullah’ın izindeyiz demiş!
Fethullah ne diyordu?
“ Kuvvet dengesi olmadığı yerde teknik esastır. Sen karşı tarafı teknik nakavt edeceksin. Hep sen haklı görüneceksin, alem sana haklı diyecek, hukuki müesseseler sana haklı diyecek, efkar-ı amme sana hak verecek. Nesi vardı bu insanların diyecek. Allah Allah diyor bir de bu adam için şöyle derler nesi var bu adamın? Ben umum cemaat için işte bu sözün söylenmesini bekliyorum. Nesi var bu insanların? O müteahhir yüzde seksen hayretle çamuru balçığı misk-i amber gibi yüzüne gözüne süren insanlara bunu dedirteceğimiz anı bekliyoruz. Allah Allah diyor bir de bu adam için şöyle derler nesi var bu adamın? Ben umum cemaat için işte bu sözün söylenmesini bekliyorum.” Hocalarının bu taktiğiyle hareket edip ahlı sıra tabanlarını kandırdıkları gibi Medya Gündem’i takipçilerini de kandıracaklar ya! Haklısın diyeceğiz ya, nesi var bunun adam gayet güzel fikirlerini beyan etmiş diyeceğiz ya! Geeeet Laaaan!
‘BİZDEN SONRAKİ NESİLLERE SULTAN AHMET CAMİSİNİN MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNİ GÖSTERMESİN.’ Amin de, de işte, nereden çıktı Sultan Ahmet Camisinin müzeye dönüştürülmesi? Şunu demek istiyor; sizler Fetih Camisini ibadete açarsanız, bir gün birileri de Sultan Ahmet Camisinin müzeye dönüştürürse haklıdırlar, demek istiyor. İblise bah! Ajitasyon!
‘BÜTÜN HALİSANE NİYETİMLE SÖYLÜYORUM.BANA NE OLMASINI İSTERSİN DESELER…HER GÜN MÜZE,”SADECE CUMA NAMAZI İÇİN CAMİ OLSUN” DERİM.’ Bah bah, bütün halisane niyetiyleymiş! Bu sözü tanıdınız mı?
He! Fethullah Gülen’de; “Kemali samimiyetle itiraf etmek lazım ki ayet ve hadisleri yanlış anlamış ve yaptığım izahlarda yanılmış, olabilirim.” böyle diyordu ya!
Birisi, ‘Bütün halisane niyetimle’
Fethullah Gülen, ‘Kemali samimiyetle itiraf etmek lazım’ ifadelerindeki benzerliğe bakın, şaka gibi değil mi? Aynı yalan dolanlar, tıpkısının aynısı!
Konuya dönecek olursak, abidinin yutturmaya çalıştığı masallardan bir tanesi, ‘her gün müze’ olayıdır. Yan taraftaki Sultan Ahmet Camisini biran gözlerimizin önüne getirelim. Gayri Müslim turistler için her saat, her dakika zaten müze değil mi? VİP turistlerden Obama’yı mı sayalım diğer kral, kraliçeyi mi sayalım, hangi birini sayalım? Her Camii gezmek, görmek isteyen için zaten bir müze değil mi?
Evet; asıl konuya, konun özüne gelelim.
‘Kostantiniye, bir gün fetholunacaktır. Onu fetheden asker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandır.’ Bütün sıkıntıları işte bu Hadisi Şeriftir. Ülkeyi işgal altından kurtarıp, Ayasofya’yı-Fetih Camii ibadete açacak o Devlet Başkanın önün kesilmesi olayıdır. II. Fatih’in önün kesilmesi olayıdır. Korkuyorlar, bu manevi hazzı bu millete tattırmamak için deli oluyorlar. Bu hazzı sahtekar mehdinin tattırması gerektiğine inanıyorlar. Başaramayacaksınız! Köpek soylular bunu ba şa ra ma ya cak sı nız! Aaaanaşıldı mı?
Osman Yüksel Serdengeçti şöyle diyordu;
Ey İslam’ın nuru, Türklüğün gururu Ayasofya!
Şerefelerinde fethin, Fatih’in şerefi,
Işıl ışıl yanan muhteşem mabet!…
Neden böyle bomboş, neden böyle bir hoşsun?
Hani minarelerinden göklere yükselen,
Ta maveradan gelen ezanlar?…
Hani o ilahi devir, ilahi nizamlar?…
Ayasofya ses vermiyor,
Ayasofya bir hoş,
Ayasofya bomboş!…
Hani nerede?
Şu muhteşem minberde,
Binlerce erin baş koyduğu şu temiz yerde,
Şimdi hangi kirli ayaklar dolaşıyor?…
Ayasofya! Ayasofya!…Seni bu hale koyan kim?
Seni çırılçıplak soyan kim?!…
Hani nerede?
Gönüllerden kubbelere,
Kubbelerden gönüllere
Gürül gürül akan Kur’an sesleri?…
Kur’an sesleri dindirilmiş,
Müslümanlar sindirilmiş!…
Allah-Muhammed-Hülafa-i raşidinin
İsimleri kubbelerden yerlere indirilmiş!…
Fethin, Fatih’in mabedinden kitab-ı mübini,
Bu ulu dini kaldıran kim?
Dinimize, imanımıza saldıran kim?
Mabedimin göğsüne uzanan namahrem eli,
Kimin elidir?!…
Söyle Ayasofya, söyle.
Seni puthane yapan hangi delidir?!…
Elleri kurusun, dilleri kurusun!
Ayasofya! Ayasofya! Seni bu hale koyan kim?
Seni çırılçıplak soyan kim?!…
Ayasofya,
Ey muhteşem mabet;
Gel etme,
Bizi terketme!…
Bizler, Fatih’in torunları, yakında putları devirip,
Yine seni camiye çevireceğiz…
Dindaşlarımızla,
Kanlı göz yaşlarımızla,
Abdest alarak secdelere kapanacağız,
Tekbir ve tehlil sadalarıboş kubbelerini yeniden dolduracak
İkinci bir fetih olacak,
Ezanlar bu fethin ilanını,
Ozanlar destanını yazacaklar…
Putperest Roma’ya yeni bir mezar kazacaklar, sessiz ve öksüz minarelerinden yükselen ezan sesleri fezaları yeniden inletecek! Şerefelerin yine Allah’ın ve O’nun sevgili peygamberi Hz. Muhammed’in aşkına, şerefine ışıl ışıl yanacak; bütün cihan Fatih Sultan Mehmed Han dirildi sanacak!…
Bu olacak Ayasofya,
Bu muhakkak olacak…
İkinci bir fetih, yine bir ba’sü ba’delmevt…
Bugünler belki yarın, belki yarından da yakındır,
Ayasofya, belki yarından da yakın!..
Bizde diyoruz ki;
Bu olacak Ayasofya,
Bu muhakkak olacak…
İkinci bir fetih, yine bir ba’sü ba’delmevt…
Bugünler belki yarın, belki yarından da yakındır,
Ayasofya, belki yarından da yakın!
Evet, II Fetih, II Fatih’i bekliyoruz.
Osman Yüksel Serdengeçti;
Allah-Muhammed-Hülafa-i raşidinin
İsimleri kubbelerden yerlere indirilmiş!…
Söyle Ayasofya, söyle.
Seni puthane yapan hangi delidir?!…
Elleri kurusun, dilleri kurusun!
Ayasofya! Ayasofya! Seni bu hale koyan kim?
Seni çırılçıplak soyan kim?!…
Kim olacak? Diyolog için anahtar teslimi Ayasofya-Fetih Camii peşkeş çekmeye kalkan PDY ve sızma Ertuğrul Günay’dır. Elleri, dilleri kuruyacaklar yine Osman Yüksel Serdengeçti ile cevap verirsek;
Ayasofya,
Ey muhteşem mabet;
Gel etme,
Bizi terketme!…
Bizler, Fatih’in torunları, yakında putları devirip,
Yine seni camiye çevireceğiz…
Şerefelerin yine Allah’ın ve O’nun sevgili peygamberi Hz. Muhammed’in aşkına, şerefine ışıl ışıl yanacak; bütün cihan Fatih Sultan Mehmed Han dirildi sanacak!…
Bu olacak Ayasofya,
Bu muhakkak olacak…
İkinci bir fetih, yine bir ba’sü ba’delmevt…
Bugünler belki yarın, belki yarından da yakındır,
Ayasofya, belki yarından da yakın!..