MEDYAGÜNDEM- Bir yalan haber üzerine kelimeler dolusu kin ve nefret kusan, “din düşmanlığı” ile 28 Şubat medyasının süzme temsilcisi olduğunu gösteren, utanmadan, yüzü bile kızarmadan özür bile dilemeyen Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz’ın hakkından bugün Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç geldi.
“Sen intihar et Yakup” başlıklı yazısında Kekeç şu çarpıcı satırları yazdı:
(…)
Hep böyle yapıyorlardı… Toplumun bir kesimini aşağılamayı kendileri açısından doğal hak sayıyorlardı. Onları zararlı, gelişmemiş, “topyekün seferberlikle yok edilmesi gerekli varlıklar” olarak görüyorlardı.
Gazetecilikten anladıkları buydu.
Ve kendi ürettikleri haberlerle, çoğu zaman fındık kabuğunu doldurmayacak bir meseleyi bahane ederek, topluma karşı “psikolojik savaş” yürütüyorlardı.
(…)
Bu tür “gazeteciliğin” tarih olduğunu sanıyorduk. En azından, 28 Şubat sürecindeki üstün performanslarını hatırlayıp, utanma cihetine giderler diye düşünüyorduk.
Hayır, değişmiyor.
Değişmeyecekler.
Fırsatını bulduklarında kafa çıkaracaklar.
Nitekim öyle yaptılar… “Başörtülü pengueni” gerekçe göstererek, birbirinden eşsiz irtica yazıları yazdılar… “Biz buradayız. Ölmedik. Ölmeyeceğiz” mesajı verdiler.
Siz buradasınız, ölmediniz, ölmeyeceksiniz, ilelebet yaşayacaksınız da, insanın biraz yüzü kızarır yahu…
(…)
Muhafazakar toplum yaratmak isteyenlere şarlıyorsun, mangalda kül bırakmıyorsun, aferin iyi ediyorsun da, bu eşsiz demokrat duruşunu “asker sopasıyla batılı laik toplum” yaratmak isteyenlere karşı neden sergileyemiyorsun?
HAMİŞ:
Ben Mehmet Yakup Yılmaz’ın yerinde olsaydım, TİMAŞ’ın yaptığı açıklamadan sonra, refikim Mehmet Tezkan’la elele tutuşur, kendimi denize atardım.
(…)