MEDYAGÜNDEM- Ertuğrul Özkök’e “Düğün evinin tefçisi, yas evinin yasçısı” deyimi ne kadar da uyuyor… Son dönemin “loser” tayfasından olan Özkök, popülaritesini kaybettikçe çıldırıyor. Bu halleri insana Erol Büyükburç’u hatırlatıyor. Jüri üyesi olarak katıldığı bir programda yeterli ilgiyi görmediğini düşünen Büyükburç, birden bire çıldırıyor ve “Ben Erol Büyükburç’um, Türk popunu ben kurdum. Bana tuzluk muamelesi yapamazsınız, en çok soruyu bana soracaksınız! “ diye feveran ediyordu; işte o hal de Özkök’te tebarüz etti bu aralar…
Ertuğrul Özkök her ne kadar “Ben Ertuğrul’um, pop sosyolog benim, en çok ilgiyi bana göstereceksiniz, benim yazılarımı konuşup, saçmalıklarıma kafa yoracaksanız” diye cinnet hali göstermese de, lisan-ı hal ile buna yakın bir feryat içinde… Yani hali, tavrı, davranışları bu feveranı fazlasıyla gösteriyor. Zira, konuşulur olmak için, gündemde kalabilmek için eski gazino sanatçılarıyla aynı psikolojik harbi veriyor…
Nerede bir “popüler” olay var, Özkök orada… Toplumun genel tavrına ters düşecek saçma-aykırı bir fikir mi üretilmesi gerekiyor? Özkök hemen oracıkta bitiveriyor…
Şimdi Ramazan ayı yaklaşıyor ya, Özkök şarapları, kalçaları, cinsel saplantılarını bir tarafa bırakıp uhrevi bir havaya bürünmüş… Topkapı Sarayı’nın “Kutsal Emanetler” bölümünü gezerek, kimsenin bilmediği “keşifleri” yapıyor…
Elbette buna diyecek bir sözümüz yok ancak cehaleti “pes” dedirtecek düzeyde… Sultan 2. Abdullhamit Han için “Osmanlı’nın en uzun süre hükümdarlık yapmış Sultan’ı…” ifadesi bu cehalete örnek… 33 yıl hükümdarlık yapan Sultan Abdulhamit Han’dan evvel 46 yıl hüküm sürmüş Sultan Süleyman Han’ı hatırlayamamış galiba…
“Hadi Özkök, heyecanına yenik düştü de hatırlayamadı, sayfayı hazırlayan editörler armut mu topluyordu” diyesi geliyor insanın…
medyagundem.com