Hala şoktayız ve inanamıyoruz. Abdülkadir Selvi nasıl oldu da paralel ihanet çetesine yönelik 14 Aralık operasyonuna karşı tavır aldı? Nasıl oldu da Ekrem Dumanlı gibi bir adamı savundu? Selvi büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve kafamıza deli sorular üşüştü…
MEDYAGUNDEM.COM- 19 Eylül 2014 günü bir analiz yazdık ve yayınlamaktan son anda vazgeçtik. Dedik ki; bir şans verelim!
Ve şu satırları kaleme aldık:
Paralel örgütle işbirliğine devam eden Aydın Doğan medyası yine bir “adam devşirme operasyonu”nun düğmesine bastı. Operasyonun bu kez hedefinde Abdülkadir Selvi var.
Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi paralel örgüte karşı mücadelesiyle hep takdir topladı, her ne kadar zamanında Fetullah Gülen’le Pensilvanya’da birlikte poz verip, ayağına gitse de…
Ama son dönemde Selvi’nin etrafında Doğan medyası öyle bir örümcek ağı örüyor ki, bunu görmezden gelmek mümkün değil…
Bir süredir Selvi, Doğan Medya Grubu’nun da bir mensubu… CNN Türk’ün daimi konuklarından biri… Bunda elbette bir sakınca yok, hele hele Selvi kimliğini ve kişiliğini koruduğu sürece… Ancak Doğan Medya Grubu’nun “adam devşirme” huyunu çok iyi biliriz… Hele hele Aydın Doğan’ın, nomenklaturası bir adamı kendilerinin istediği ayara getirmeden rahat durmayacağını çok daha iyi biliriz.. Bu eski Türkiye kalıntısı, paralel örgüt partneri grup ağına aldığı bir adamı dönüştürmeden duramaz…
Öyle ki Aydın Doğan “Erdoğan’cı görünümlü Doğan’cılar”a sahip olmaya can atar…
Endişemiz o ki, Abdülkadir Selvi, Aydın Doğan’ın ağına düşer mi?
Selvi adına endişeliyiz çünkü bu eski Türkiye vesayetçisi grubun “baş devşirmeni” Ertuğrul Özkök devreye girdi ve Abdülkadir Selvi’yi yere göğe sığdıramadığı bir yazı yazdı. Özkök resmen Selvi’nin üzerine oynuyordu. Özkök bir adamı vitrin önünde çıkarırsa orada iki kere düşünmek gerekir.
Açıkçası bu detay bile kafamızı karıştırdı, ama Selvi bu oyuna gelmez dedik. Sonrasında Ertuğrul Özkök’ün emrinde çalışan başka bir devşirme Ahmet Hakan devreye girdi. O da aynı tezgahla önce Aydın Doğan’ın sonra paralel örgütün tetikçisi haline gelmişti. Şimdi Selvi’yi de kendileri gibi mi yapmak istiyorlardı acaba? Ahmet Hakan’ın Selvi ile tam sayfa röportajı daha da kafamızı karıştırdı.
Erdoğan düşmanı bir medya grubu paralel örgütle birlikte girdiği Gezi ve 17-25 Aralık darbe girişimlerinden sonra niye “Erdoğan’cı” bir gazeteciyi bu kadar gazlasındı? Bu soru hep içimizi kemirdi.
Öyle ki Ahmet Hakan’ın söyleşisinde Selvi, star gibi lanse edildi. Özellikle egosu okşandı. Özkök’le başlayan pohpohlamada zirve noktası oldu.
Dedik ki Selvi kendisine yönelik ilginin ne anlama geldiğini herhalde analiz etmiştir, farkındadır, Aydın Doğan’ın tuzağına düşmez herhalde…
Ama bir de ne görelim yeni Türkiye’ye inanan herkesi şoke eden bir Abdülkadir Selvi vardı… “Şu ömrümde Tayyip Erdoğan’ın devrildiğini ve hapse girdiğini görmek en büyük arzum” dediği Başbakanlık Teftiş Kurulu kayıtlarına girdiği bile gündeme gelen Ahmet Hakan Coşkun’a Selvi bizzat köşesinden övgüyle karşılık veriyordu. Karşılıklı köşelerden “sevgi mesajları” havada uçuşuyordu.
Yeni Türkiye’nin en büyük düşmanları Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan Abdülkadir Selvi’yi övdükçe övüyordu, Selvi de onları….
Doğan’ın kanallarında Selvi’ye bir izzet, bir ikram…
İşte bu ilişki yüzünden Selvi adına endişeliyiz… Övdüğün kişiler senin itibarını yok etmek isteyenlerdir diye tehlikeyi göstermek istiyoruz… O yola sakın girme diye haykırıyoruz… Bu gidiş, gidiş değil. Bu yolun sonu uçurum.
30 Mart öncesinin Abdülkadir Selvi’si nerede, şimdiki nerede?
Sanki Selvi cephesinde bir dönüşüm ve değişim var ve bir adamımızı daha eski Türkiye cephesinin elde etmesini istemiyoruz.
SELVİ BİZİ PİŞMAN ETTİ
İşte böyle yazdık ama yayınlamadık.
Dünkü yazısından sonra Selvi’yi keşke aylar önce uyarsaydık dedik. Pişman olduk o analizi yayınlamadığımız için…
14 Aralık paralel örgüt operasyonuna resmen karşı çıkan ve yalan bilgilerle Ekrem Dumanlı ile Hidayet Karaca’yı savunan Abdülkadir Selvi, büyük hayal kırıklığına sebep oldu.
İki gündür Ekrem Dumanlı’ya verdiği destek yazısı konuşuluyor.
3 tane gariban polisin gözaltı kararını tebliğ etmek için nasıl pervane olduğu görüntüler ortadayken… Evine 3 gün boyunca gitmeyerek polisleri ısrarla Zaman gazetesine çağırıp, ininden özellikle Batı’ya şov yapma peşindeki Ekrem Dumanlı’yı hangi motivasyonla savundu Selvi merak ediyoruz. Şu ana kadar kendisine yönelik eleştirilere hiçbir açıklama yapmaması da ayrı bir konu…
Ve akıllarda tonlarca soru…
KAFAMIZDA DELİ SORULAR
Kafamızda da deli sorular…
Acaip zamanlarda masa altına saklananlar… Deşifre olanlar, olmayanlar… Polisi ayağına getirtip şov yapan bir paralel müptezeli “basın kahramanı” gibi gösterme sefaleti… Paralel medyadan bile daha sert “gazeteye baskın” yalanı…
Hala inanamıyoruz… O yazıyı gerçekten Selvi mi yazdı?
Yine kafamızda deli sorular…
Gezi kalkışmasında gördük… 17-25 Aralık darbe girişiminde yine gördük… Şimdi de 14 Aralık operasyonu… Masa altına saklanan gazeteciler, sesi çıkmayanlar, ya da başka çıkanlar, deşifre olanlar, iyot gibi açığa çıkanlar…
Selvi adına endişeleniyoruz…
Yoksa aklımıza gelen ilk şey doğru mu?