Savcıyı şehit eden DHKP’-C’li teröristlerden “Berkin Elvan bizim örgüttendi” itirafı…
MEDYAGUNDEM.COM- CHP, paralel terör örgütü, Doğan medyası… Berkin Elvan için “ekmek almaya giden masum çocuk” dediler… 15 yaşındaki bir çocuk cesedi üzerinden Türkiye’de kaos üstüne kaos çıkardılar…
Bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden DHKP-C’li teröristler, Berkin Elvan için “bizim elimizde büyüyen çocuk” açıklaması yaptı.
Cumhuriyet gazetesinin internet sitesinde yer alan haberde, Ahmet Şık o teröristlerle öldürülmelerinden yarım saat önce konuştuğunu iddia etti.
Şu sözlerse Berkin Elvan’ın katillerinden birinin de DHKP-C olduğunun itirafı:
“Berkin Elvan’ın öldürülmesi kamuoyunun geniş kesimi tarafından zaten tepki toplamıştı. Cenazesine katılan yüzbinlerce kişi de bu haksızlığa isyan etmişti. Eyleminiz bu meşru zemini ortadan kaldırmıyor mu?
Berkin Elvan sıradan bir insandı ama bizim çocuğumuzdu. Berkin’i biz tanıyorduk. Kişisel olarak da mahalleden tanıyorduk. Berkin bizim elimizde buyüyen bir çocuktur. Canımız, kardeşimiz, yoldaşımızdır. Cenazesine milyonlarca insanın katılması kendiliğinden olmadı. Devrimciler yaşanan hakıszlığa dikkat çekmek ve kamuoyu oluşturmak için 360 gün boyunca eylemler yaptı. Haziran ayaklanmasında bir çok şehit verildi ama kimsenin cenazesi öyle olmadı. Elbette Berkin’in bir çocuk olması, yaşı da etkendir ama adalet talepleri sayesinde o kitle Berkin için toplandı. Bu eyleme karar verirken, en başta da belirtmiştik, bu güne kadar her şey yapıldı. Domakratik yollardan adım atılması için ısrar edildi. Ancak adalet sağlanmadığı için biz de namlularımızla adaletı sağlarız dedik. Ve meşruiyetimizi de idelojimizden alıyoruz.”
Madem bu teröristlerin yaptıkları Meşru bir hak arayışı o zaman ben de şunu söyleyeceğim; Berk’in Elvan ın cenazesine katılımın yüksek olmasının tek sebebi Doğan Medya’sının Berk’in Elvan I ekmek almaya giderken öldürülmüş bir masum çocuk gibi göstererek yaptığı dezenformasyondur. Binlerce insanı bu yalanla manipüle edip sokağa döktüler Sezen Aksu gibi sanatçı müsvetteleri Şiirler, destanlar yazdılar 14 Yaşında okulda olması gerekirken yüzünde maskeyle eylem alanlarıda sloganlar ve molotoflar atan bir çocuğun anne ve babasının bu çocuğa neden sahip çıkmadığını niye kimse sorgulamadı.Bu gerçeği bilen aklı başında kimse de o cenazeye gitmedi zaten. . Bu Yetişkin olmayan çocukları sokaklara Süren aileler ve onların dirsek teması içindeki , terör Örgütlü timsah Gözyaşları döküp . Bu ölümlerden beslenip örgütlerine sempatizan kazanma yolunu tercih edip sonra da devlet ekmek almaya giden masum bir çocukları öldürüyor Yalanının arkasına saklandı dhkpc şunu iyi bellesin yüzünde maske elinde taş, molotoflar polisle savaştıkları her an polis de her türlü Saldırıya karşı kendini Koruyacaktır ve bu halk da polisinin yanında olacaktır. Bu Şark kurnazlıklarını bırakın artık hepimiz herşeyin farkındayız.
Bu bir ALEVİ Terörüdür. Buna Alevi terörü diyemiyorsak PKK’dan dolayı yıllardır Kürt halkına haksızlık ettiğimizin farkında mıyız? Buna Alevi terör örgütü de desek, Ümmet olma şuurundaki Kürt halkına haksızlık ettiğimizi ırkçı kafalar bir gün anlayacaktır. Ama olma vasfını asırlardır yitirmiş olup sapık bir inanç haline gelmiş bir mezhebin terörist unsurlarına çıkıp bunlar Alisiz Aleviliğin teröristleri de diyemiyorsak yazıklar olsun bizlere, hem de çok yazıklar olsun. Zalim Sultana çıkıp sen Zalim Sultansın diyemeyeceksem Rabbim beni Kahrı Perişan etsin İnşallah!
Bunların temelleri yıllarca önce Masonların hakimiyeti altındaki Galatasaray Lisesi’nin bahçesine Alevi İzzetin Doğan ve Cemaatçi Niyazi Öktem’in katkılarıyla Sembolik Gül Baba türbesi yapımıyla başlanmış olup yakın tarihimizde Cami-Cemevi projesiyle sağlamlaştırılmış bir yapılanma olduğunu biliyoruz.
Cami-Cemevi projesiyle Uluslararası Terör Örgütü olan FETÖ’nün sokakları terörize edecek teröristlerin Alevilerden karşılayacağını yıllar önce yazdık-çizdik, bugün gelinen noktanın aynen bu olduğunu görüyoruz.
Son günlerde Alevilerin Tunceli’de İstanbul’da Savcıları hedef almalarının çok iyi tahlil edilmesi gerekir. Tunceli’de bir Savcımızın katledilmesinden sonra “bunu zaten bekliyordum” diyen keMAL Kılıçtaroğlu’nun akrabası, örgüt yandaşı, partilisi Hüseyin Aygün değil miydi?
Alevi terörü Şah İsmail’dan beri asırlardır süre gelmektedir. Feto’dan sonra Yahudi taktiğini de en iyi kullanan kesim Alevilerdir. Hem döverler, hem ağlarlar. Sivas Madımak olaylarını başlatan ve sonuçlandıranların kendileri olmalarına rağmen hala masum-mazlum edebiyatı da yapanlar bunlar değil mi? Açıkça Sivas Madımak olaylarının intikamını Erzincan Başbağlar’da aldı diyecek kadar cüretkar katil olmalarına rağmen bu toplumun aman kardeşliğimiz bozulmasın anlayışıyla bugüne kadar sessiz kalmasını, bugünden sonrada sessiz kalırsa tarihin affetmeyeceğini bilemenizi isterim.
Sokak ortasında Hasan Sabbah’ın Haşhaşileri gibi toplumu sindirmek için kaç tane polisimizi, güvenlik görevlimizi şehit ettikleri ortada, aynen Haşhaşi saldırıları, psikolojisi bu topluma uygulanmadığını kim iddia edebilir ki? Toplumun gözü önünde bu saldırıları Alevi yapıldığını bir düşünülsene, yer yerinden oynamaz mıydı? Ama duyarsız bir toplum olursak bunları yaşamayı hak ederiz.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu 27 Şub 2012’de “Türkiye İran olmayacak ama Suriye olmasına da izin vermeyiz” ne anlatmak istediğini şimdi daha iyi anlayabiliyor muyuz? Hem Feto gibilerin hem de Suriye’deki azınlığın çoğunluğu idare etmesine müsaade etmeyeceğini söyleyerek hem FETÖ’nün hemde Alevilerin hedefi haline gelerek Şehit edilmiştir. Şuanda ülkede terör estiren iki anlayışı ta 2012’ler de tespit etmiş bir şahsiyetin analizleri bugün hayata geçirilmiştir.
Alevi terörünü bugün anlamaz, anlatmazsak yarın Suriye’ye döneceğimizi iddia etmenin yanlış olmayacağını umarım anlamada geç kalmış olmayız. PKK’nın kısmen etkisizleştirildiği, yakında tamamen etkisizleşeceği bir dönemde, fasılasız-ara verilmeden diğer yedek-istetmedeki terör örgütünün devreye sokulduğunu artık bu topluma anlatma zamanın geldiğini düşünenlerdenim.
Dünkü yapılan, terör saldırısının elektrik siber saldırısıyla doğrudan bağlantılıdır. Fethullah lanetinin masonluğunun ortaya çıkması, tabanı tarafından da bir enkaza çevrileceğinin anlaşılmasıyla birlikte daha önceden A, B, C…planlarından bir tanesinin devreye sokulduğunu gördük, ileri ki günlerde diğer planlardan neler devreye sokulacak bekleyip görmektense TEİAŞ gibi benzer kurumların yazılımlarının, güvenliklerinin yeniden gözden geçirilmeleri gerekmektedir.
Şehit olan Savcımıza Allahtan Rahmet diliyorum. Geberen teröristlerinde Kahrı perişan olmalarını diler, geberenleri gebertenlerinde ellerinden öperim.