Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu, ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgeleri temin etme” suçlamasıyla tutuklandı. Baransu’nun emniyette verdiği ifade tutanağında emekli Orgeneral Ergin Saygun’un ifadeleri damga vurdu. Saygun, 1. Ordu Komutanlığı’nda bulunması gereken bazı bilgilerin Yunanistan’ın eline geçtiğini ve Türkiye sınırına hendek kazdığı nı belirtti. Savcı, belgeleri 1. Ordu’nun kozmik odasından çıkaran TSK köstebeğinin peşine düştü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun “Balyoz Planı” davasında yargılanan bazı sanıklara ‘’kumpas’’ kurulduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan gazeteci Mehmet Baransu tutuklandı. Emniyet’te verdiği 17 sayfalık ifadesinin ardından dosya üzerinden mahkemeye sevk edilen Baransu Nöbetçi İstanbul 5. Sulh Ceza Mahkemesi’ne yaklaşık 2 saat ifade verdi. Hakim, Baransu’nun “devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etme” “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme dışında kullanma, hile ile alma, çalma” suçlarından tutuklanmasına karar verdi.
SUÇ DUYURUSUYLA BAŞLADI
Baransu’nun ‘ilk şüpheli’ olarak tutuklandığı soruşturma 27 Aralık 2013’e dayanıyor. Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği, 27 Aralık 2013’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuruda “Ergenekon ve Balyoz davalarında Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alacak şekilde sahtecilik yapıldığı ve suç delilleri üretildiği” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Ergenekon, Balyoz ve Odatv soruşturmalarında şüphelilere “kumpas” kurulduğu iddialarına yönelik ayrı ayrı soruşturmalar başlatılmıştı.
BELGELER TSK’YA AİT DEĞİL
Genelkurmay savcılığın belgelerin gerçek olup olmadığı ile ilgili yazısına ise 5 Aralık 2014 tarihinde cevap verdi. Genelkurmay, “İstihbarat Başkanlığı’nca yapılan incelemede 11 ve 17 numaralı CD’ler içerisinde yer alan Balyoz, Suga, Oraj, Çarşaf vb. isimlerle hazırlanmış olanların TSK’ya ait bilgiler olmadığı” değerlendirmesinde bulundu. Genelkurmay ayrıca CD’lerde yer alan Egemen Harekat Planı’nın ‘ÇOK GİZLİ’ gizlilik derecesini haiz olduğunun tesbit edildiğini, bu bilgilerin ise devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikte olduğunun değerlendirildiğini kaydetti. Genelkurmay CD’ler içerisinde 118 adet çok gizli belgenin listesini de gönderdi.
BİLİRKİŞİ RAPORU KANIT OLDU
Bu süreç içinde hazırlanan bazı bilirkişi raporları Balyoz Davası’na temel dayanak olan dijital delillerin gerçekliğini çürüttü. Raporda Baransu’nun bavulundan çıkan Balyoz CD’si üzerindeki yazıların emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri’nin not defterindeki yazı karakterlerinin yazıcı marifetiyle alıntılandığı ortaya çıktı.
Köstebeğin kimliği araştırılıyor
Savcının belgeleri Mehmet Baransu’ya veren “komutanlık faresinin” peşinde olduğu öğrenildi. 1. Ordu Komutanlığı’nın kozmik odasından çıkarıldığı ortaya çıkan belgeleri Taraf Gazetesi’ne veren “meçhul şüpheli”nin tespit edilmesiyle Balyoz Davası’yla ilgili önemli gelişmelerin yaşanabileceği ifade ediliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen kumpas soruşturmasında Baransu’nun yanı sıra dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt atayün, polisler İsa Akyüz, Bekir Peker, Reşat Polat’ı da şüpheliler arasına aldı. O dönem Taraf gazetesinde çalışan isimler de dosyaya girdi.
Hakimlere inceleme
Balyoz davasında bazı komutanlara kumpas kurulduğuna ilişkin soruşturma farklı kollardan yürütülüyor. Baransu’nun gözaltı kararını veren İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca yürütülen soruşturmanın yanı sıra Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) müfettişi Yunus Nadi Kolukısa Balyoz davasında rol alan yargı mensupları Fikret Seçen, Mehmet Berk, Murat Yönder ve Mehmet Karababa hakkında inceleme yürütüyor. Rapor tamamlandıktan sonra HSYK 3. Daire’ye iletilecek. Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu’nun, Balyoz kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Kurulu hakkında soruşturması ise sürüyor. İstanbul Anadolu Adliyesi’nde devam eden Balyoz davasında ortaya çıkan yeni kumpas delilleri de soruşturma kapsamında değerlendiriliyor.
Çelişkili
Baransu devletin askeri hareketini tehlikeye sokacak belgelerin yayınlanmadığını da belirtti. Balyoz kapsamında hazırlanan son bilirkişi raporunda dijital verilerin sahte olduğu yönünde rapor verildiği hatırlatılarak, “Bu sahte dijital verileri siz mi ürettiniz?” diye soruldu. Mehmet Baransu, “Hayır. İddia edildiği gibi ‘sahte dijital verileri’ ben ürettiysem orjinal hallerini neden savcılığa vereyim” diye yanıt verdi.
İşte tutuklama gerekçesi:
Nöbetçi 5.Sulh Ceza Hakimliği tutuklama gerekçesinde ilginç tespitlerde bulundu. Mevcut delillere göre şüphelinin eylemine konu olan olayın ‘Balyoz darbe planı’ olarak bilinen ve bu plana ilişkin dvd, cd ve belgeler olduğu, bu belgelerle birlikte ‘egemen harekat planı’nın da şüphelinin temin ettiğinin anlaşıldığını belirten hakimlik, belgeler arasındaki ‘egemen harekat planı’nın ‘çok gizli’ gizlilik derecesine ait olduğu, bu plandaki bilgilerin devletin güvenliği veya iç, dış siyasal yararlar bakımından gizli kalması gereken nitelikte olduğunun anlaşıldığına dikkat çekti. Hakimlik, Baransu’nun teslim ettiği cd’lerdeki 118 adet gizli belgenin de çalındığının anlaşıldığını belirterek şüphelinin bir şekilde ele geçirdiği belgelerin kopyası olsa dahi ilgili mercilere teslim etmek yerine, kendisi tarafından imha edildiğinin ifade edildiği, ancak imha edilip edilmediğinin henüz bilinmediğini vurguladı. Sulh Ceza Hakimliği, bulunamayan gizli belgelerin halen nerede olduğu, kimin elinde bulunduğu ve ne amacıyla kullanılacağının bilinmediği, şüphelinin belgeleri aldığını söylediği, emekli asker olduğunu bildirdiği kişinin kim olduğu hususunda da henüz bir tespit yapılamadığı, bu kişiyle birlikte hareket eden başka kişilerin de henüz bulunup bulunmadığının da tespit edilemediği anlaşılmıştır.” dedi.
Hatırlamadı
Baransu’ya Emniyet sorgusunda ‘Bunları kim ya da kimlerden hangi tarihte teslim aldınız?’ sorusunu yöneltildi. Baransu bu soruya, ‘Bu belgeleri bir kişiden aldım, uzun zaman oldu tam tarihini hatırlamıyorum’ diye yanıt verdi. Baransu bu kişiyle Taraf Gazetesi’ne yakın bir yerde görüştüğünü söyledi. Sorguda ‘Çok gizli belgeleri gazetede kimlerle incelediniz?’ sorusu da yöneltildi. Baransu, belgeleri Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur ile birlikte incelediklerini ifade etti.
Yunanlar duyunca hendek kazdı
3. Kolordu Komutanı olan Ergin Saygun’un soruşturma kapsamında Aralık 2014 tarihinde verdiği bilgilerde Baransu’ya soruldu. Saygun’un ifadesi tutanakta şöyle yer aldı: “3. Kolordu Komutanı iken, 3- 5 Mart 2013’de 1. Ordu’da yapılan Plan Semineri sırasında bir savaş durumunda Yunanistan’a karşı icra edilecek harekat planlarını da sözlü olarak anlattım. 1. Ordu Komutanlığı Harekat Başkanlığı Plan Harekat Şubesi’ndeki Plan odasında bulunması gereken ve Mehmet Baransu tarafından, Taraf Gazetesi’nde yapılan yayınlar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilen 19 adet CD’nin 16 adeti gerçek olup askeri bilgiler ihtiva etmektedir. Bu bilgiler arasında Egemen Harekat Planı ve ekleri de bulunmaktadır. Çalınan CD’lerdeki gizli bilgiler, Yunanistan’ın eline geçmesinden dolayı, Yunan basını da harekat planı ile ilgili değerlendirmeler yapmıştır. Ordunun savaş durumunda asıl taarruzunun olacağını değerlendirdikleri Karaağaç Bölgesi’nde harekatı imkansız hale getirmek için, kaçak göçmenleri bahane ederek hendekler kazmıştır.”
“EGEMEN DARBE PLANIYDI”
Emniyet’te Baransu’ya Saygun’un bu ifadeleri doğrultusunda sorular soruldu. Bavul içinde 10 adet seminer ses kaydının da bulunduğu kasetlerin teslim edildiği belirtilerek, “Ses kasetleri üzerinde 1/10’dan 10/10’a kadar numaralandırılmıştır. Ancak 6. ses kasetinin üzerinde sıralama gereğince 1/6 yazması gerekirken 6 rakamı yazılı. Bu ses kaydında ise Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’ya ait deprem konulu bir sunumun olduğu tespit edildi. Bu ses kayıtlarında Ergin Saygun tarafından Egemen Harekat Planı’na ilişkin sunum bulunamadığı” tespitinde bulunuldu. Baransu’ya devletin güvenliği ve askeri yararları için çok gizli olan ses kaydını neden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etmediği soruldu. Baransu ise kasetlere herhangi bir surette müdahale etmediğini belirterek, “Egemen planı adı altında hükümeti yıkmaya yönelik eylemler yapıldığı tespit edildi. Saygun’un ses kayıtlarına bakıldığında hükümeti düşürmeye yönelik bir hareket olduğu planlama yapıldığı görülecektir” dedi.
“Beyanlarınız gerçek değil”
Baransu’nun 1. Ordu Askeri Savcılığı’nca alınan 26 Şubat 2010 tarihli ifadesinde “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 21 Ocak 2010 tarihinde tutanakla kopyalarını teslim ettiği 4 adet DVD ya da 3 adet DVD ve 1 adet CD’yi incelediği sırada içinde çok gizli belgeler olduğu için imha ettiğini, elinde devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararlarına ve askeri yararlarına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığını” söylediği ancak söz konusu belgelere Mart 2010 tarihinde basılan Karargah isimli kitapta yer verildiği hatırlatıldı.
GAZETECİLERİN ADINI VERDİ
“Beyanlarınızın gerçeği yansıtmadığı anlaşılmaktadır.” tesbitinin yer aldığı ifade tutanağında Baransu’ya “Belgeleri kimden ne zaman nereden aldın?” diye soruldu. Baransu ise Taraf Gazetesi’ne giderken yolda gördüğü bir kişinin kendisine bir haber için görüşmek istediğini söylemesi üzerine görüştüğünü ve bu kişinin kendisine belgeleri verdiğini söyledi. Baransu, bu kişinin kendisini emekli asker olarak tanıttığını ifadesinde de tekrarladı.
(Mustafa Sait Özkan,Cihat Arpacık/YENİ ŞAFAK)
PİÇ Memmed ne hallere düştün lan! Senelerdir bu sayfalardan bu günleri göreceğinizi-yaşayacağınız yazılmadı mı? Hatta Erdem Yavuz top sakallarınızı nasıl tıraşlayacağını yazmadı mı? PİÇ Memmed bunları bildiği için sakalı normale çevirdi.
PİÇ Memmed ilk gecen nasıldı yavrum? İçeri girerken münasip yerinde telefon sim kartı saklamasın diye ters çevirip silkeledikten sonra fena öksürttüler mi lan it? Suçlu suçsuz demeden kaç kişinin böyle canını yakmayı bırakın kaç ailenin yuvasını yıktığınızı biliyor musunuz?
Deli Memmed hesapta döndü, senin gibi Delibalta sapı da döndü ve hak etiğinizi çekmeye başladınız. Daha bu suçlamalar da bir şey yoook, hele FETÖ suçlaması ortaya bir çıksın bakalım. Tek tek en aza 500-800 sene ceza alacağınızı biliyorsunuz değil mi?
Gerçi senden için satışlara pik yaptıran iyi pazarlamacıdır diyorlar ama göreceğiz bakalım, milli olmanın gururunu artık yaşamaya başlarsın!
Bizim torunların torunlarının….zamanında içerden çıkarken Hafız olarak çıkmayı da unutma haaa!