“Kazanan hep kasa” aklıyla Aydın Doğan kaybeden damadı yerine diğer damadını öne çıkardı. Damat Yalçındağ’ın Doğan medyasının CEO’su olması Hürriyet’te Vuslat Doğan Sabancı ve Ali Sabancı yani paralel yapının tasfiyesi mi? Bunu Yalçındağ’ın yapacakları gösterecek.
MEDYAGUNDEM.COM- 1 Kasım seçimlerinin kaybedeni Aydın Doğan, yine son 13 yıldır yaptığı gibi her seçim sonrası medyasında kaybedenleri tasfiye süreci başlattı. Öncelikli olarak girdiği savaşta kaybetmiş bir medya patronu olarak “gaz alma operasyonu” kabilinden yaptığı değişimle “zeytin dalı” uzatırmış gibi davranıyor. Aydın Doğan’ın son büyük operasyonu damadı Mehmet Ali Yalçındağ’ı Doğan medyasının CEO’su olarak ataması oldu.
Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ile Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada şöyle denildi:
“Uzun yıllar Doğan Yayın Holding’in İcra Kurulu Başkanı olarak değerli hizmetlerde bulunmuş olan Mehmet Ali Yalçındağ, bu kez Doğan Grubuna bağlı medya organlarının koordinasyon ve yayın politikalarının yönetiminden, Doğan Yayın İlkeleri ve evrensel yayıncılık değerleri çerçevesinde tam yetki ile görevlendirilmiştir. Sayın Yalçındağ’a yeni görevinde başarılar dileriz.”
KAYBEDEN HEP AYDIN DOĞAN AMA KAZANAN DA HEP KASA MI?
“Her zaman kasa kazanır” hesabı, kaybeden hep Aydın Doğan oluyor ama her nasılsa kazanan da o! Çünkü kumarcı mantığıyla iş tutuyor. Gülen terör örgütüyle anlaşıp, 17-25 Aralık darbe girişimiyle birlikte medyasını FETÖ kadrolarına ve FETÖ aklına teslim eden Aydın Doğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yine deviremedi. “Muhtar bile olamaz” dediği 1998 yılından bu yana bu kaçıncı kaybedişti? Aydın Doğan son intihar saldırısında özellikle Hürriyet’i Vuslat Doğan Sabancı üzerinden FETÖ’ye teslim etmişti.
FETÖ KAZANIRSA DAMAT SABANCI KAYBEDİNCE DAMAT YALÇINDAĞ
Girdiği savaşta FETÖ safında yer tuturken de tercihi diğer damadı olmuştu. Damadı Ali Sabancı’nın FETÖ ile derin bağı sıkça gündeme geldi. Aydın Doğan’ın kaybettiği savaşta Hürriyet’teki “komutanı” da kızı Vuslat Doğan Sabancı idi. Doğan medyasının CEO’su olarak diğer damadı Mehmet Ali Yalçındağ’ın atanması, Aydın Doğan’ın kaybeden kızı ve damadını da kenara çektiği anlamına geliyor. “Kazanan hep kasa” diyoruz çünkü her konjonktüre göre piyasaya süreceği bir damat portföyü var Aydın Doğan’da. FETÖ kazanırsa damat Sabancı, FETÖ kaybederse damat Yalçındağ…
VUSLAT DOĞAN SABANCI’NIN HÜRRİYET DÖNEMİ KAPANIR MI?
Yalçındağ operasyonu aynı zamanda diğer damat Ali Sabancı ile Aydın Doğan’ın kızı Vuslat Doğan Sabancı’nın ipinin çekildiği anlamına geliyor. Aydın Doğan’ın kızları arasındaki rekabette de bu kez kazanan Arzuhan Doğan Yalçındağ oldu.
Hürriyet ve Radikal’i terör örgütleri FETÖ ile PKK’ya sözcülük yapacak kadar militanlaştıran, kadrolarını gazeteci değil teröristlerle dolduran Vuslat Doğan Sabancı’nın enkazını damat Yalçındağ nasıl toparlayacak göreceğiz.
Öyleydi ki Vuslat Doğan Sabancı Hürriyet koridorlarında yanında çanta gibi FETÖ kayyumu Eyüp Can’ı taşıyor, her kararında ona danışıyordu. Bir anlamda Hürriyet’i FETÖ kayyumu Eyüp Can, Vuslat Doğan Sabancı üzerinden yürütüyordu.
Yalçındağ Doğan medyasını normalleştirme sürecine sokacaksa bunun ilk yolu “terörist” kadroları temizlemek olmalı.
Eğer var olan kadrolarla yoluna devam ederse meselenin Aydın Doğan’ın tamamen göz boyama operasyonu olduğu netleşir.
Valla ne diyelim inşallah artık milli bir yayın politikası benimser pkk ya arka çıkmaktan vazgeçerler de bizi utandırırlar.diye düşünüyorduk ancak bugün radikalde ezgi başaranın pkk hendekçilerine güzelleme yapan yazısı bu temennimizi boşa çıkardı skandal yazıda teröristleri masum gençler, güvenlik güçlerini de işgalciler gibi yansıtan hastalıklı bir şiddet övgüsü vardı şiddetii böylesine meşrulaştırmaya çalışmanın acı sonuçlarını ise sadece terör değil hayatın ne yazık ki her alanında yaşıyoruz bu patalojik şiddet seviciliği kocasının kurşunuyla ölen kadına kadar uzuyor çünkü bu bir zincirin halkası gibi şiddetin meşru bir hak arama aracı olarak normalleştiği toplumlarda her türden şiddet de normalleşiyor..karısını boşanmak istediği için öldüren erkek de kendini; ne yapayım çok seviyordum beni aldattı o nedenle öldürdüm diyerek haklı görebiliyor şimdi toplumsal şiddetin yayılımı ve meşrulaşması gibi bilimsel gerçekler ışığında baktığımızda bizim aydın doğanla kişisel bir meselemiz yok meselemiz milli ve yerli olmayan, duruşuna ve pkk nın şiddetine arka çıkıyor oluşunadır..