SAVAK
Top sakalların gazetelerde köşe yazısı niyetine çıkan yazılarını okurken insan içinden “okumak cehaleti giderir, eşeklik baki kalır” sözünün eksik olduğunu düşünüyor, çünkü okumak cehaleti gidermiyor, eşek yine aynı eşek olarak kalıyor.
Kırşehir bölgesi ve civarında “savak” kelimesi; saf, aptal, gerizekalı anlamında kullanılır. Kırşehirli birine Savak derseniz epey bir hakaret işitebilir, dayak bile yiyebilirsiniz. Yani bir şey konuşmadan önce dikkat etmek, yazmadan önce de araştırmak gerekir yoksa “Savak” durumuna düşersin.
Şimdi bakalım bizim “savak top sakal” ne yazmış, okuyalım, gülelim:
“ MİT CIA’e ihanet etti SAVAK’tan kazık yedi”.
“Aslında SAVAK Türkiye’ye geçen yılın kış aylarından beri PKK konusunda istihbarat vermiyor. Hatta PKK’lıların İran’ın sınır karakollarında barındığına ilişkin Türkiye’nin İran’a defalarca yaptığı başvurular var. Yani sizin anlayacağınız SAVAK zaten son bir yıldır Türkiye’ye istihbarat vermediği gibi İran karakollarını da PKK’ya açmış durumda. Buna rağmen Türk İran istihbarat birimleri arasında iyi ilişki muhafaza edilmişse bu kendi başına ilginç.”
Önce bizim “topsakal”a açıklayalım öğrensin, sonra zırvalarına cevap verelim:
İran’daki komünist yapıları takip etmesi için Amerikan İstihbaratı’nın yoğun desteğiyle 1957 yılında Devlet Güvenlik ve Enformasyon Teşkilatı kısa adı “SAVAK” kuruldu, İran devrimi sonrası 1979 yılında İran Şahı’nın kaçması sonrası, iktidara gelen Humeyni ilk iş SAVAK’ı lağvetti ve üst düzey yöneticileri ya ABD’ye kaçtı ya öldürüldü, 1981 yılında artık “SAVAK” diye bir şey kalmamıştı.
Yeri boş kalmadı hemen SAVAMAK kuruldu ancak ilk yöneticisinin Rus casusu olduğu anlaşılınca, kapatıldı “VEVAK” yani İran İstihbarat ve Güvenlik Bakanlığı faaliyete geçti.
Söz konusu VEVAK faaliyetlerini “Velayet-i Fakih” şurasının kontrolünde sürdürür, temel amacı İran Devrimini korumak ve diğer ülkelere ihracını yapmaktır. VEVAK’ın bu amaç doğrultusunda Dünya üzerinde 200’den fazla terör eylemine karıştığı bilinmektedir.
Dünya üzerindeki hiç bir istihbarat örgütüyle gizli veya açık bağlantısı yoktur. Ama terör örgütlerinin tamamına yakınıyla bağlantılıdır. Eğer bir ülke VEVAK’dan talepte bulunacaksa bunu direk İstihbarat Bakanı’ndan resmi yolla yapar, bunun iki sebebi vardır, birincisi VEVAK’a sızmayı engellemek ikincisi yapılan çalışmaları gizli tutmak. Bunu dünyadaki bütün istihbarat uzmanları bilir ve yorumlarını bu şekilde yaparlar.
Özetle kendini “Terör ve İstihbarat uzmanı” olarak tanıtan “topsakal” arkadaş, bunun yazılarını yayınlayan gazetelerin editörleri,“SAVAK” diye bir İstihbarat örgütü artık yok “VEVAK” var.
Şimdi gelelim, PKK, PJAK, VEVAK ilişkisine… İran yönetim yapısı itibariyle, sınır bölgelerini özerk bir yapı uygulamaktadır, devrimin çizgisinde idare edilen ancak iç işleyişi kendine ait, serbest bir yapılanma Afganistan, Irak, Pakistan, Türkmenistan sınır hatları bu şekilde idare edilir. Sadece Azerbaycan ve Ermenistan sınır hatlarında biraz farklılık vardır.
Haci Ahmedi tarafından 2003 yılında PKK’ya bağlı PJAK kuruldu ve Irak sınır hattındaki bulunan Casusan tepelerine yerleşti. Casusan tepelerine hızlı bir şekilde 3-4 katlı yeraltı sığınakları, depolar yapıldı. PJAK, Casusan tepelerine alternatif bir Kandil kurdu, eğer Türkiye tezkere 1 Mart’ta Meclis’te kabul edilip Kandil’e girseydi, PKK militanları buraya sığınacaklardı yoksa zaten rahat hareket ettikleri bir bölgede 50 milyon dolara yakın bir para harcayıp alternatif sığınak yapmazlardı.
Tezkere Meclis’te kabul edilmeyince, Casusan’a gerek kalmadı ama çok masraf yapılmıştı para bir yerden geri kazanılmalıydı, Amerikan gazetelerine göre İran’a bir türlü sızamayan CIA, PJAK militanlarını kullanmak için PKK ile pazarlık yaptı uygun bir fiyata anlaşıldı ufak tefek bilgiler akmaya başlamıştı ki, 2007-2009 arası İran bir süpürme operasyonuyla PJAK’a gözüm üzerinde dedi, CIA’in PJAK’ın üzerinden kurduğu bir istihbarat ağının Tahran’da deşifresi üzerine, 2011 yılında Devrim muhafızları ağır kayıplar vererek PJAK’ın ana üs bölgesi Casusan’a girdi ve Kandil’e kadar PJAK militanlarını kovaladı. PJAK’ın İran’da faaliyetleri sona erdi militanları PKK’ya katıldı.
Yani asıl olay CIA, para karşılığı PKK’yı İran’a karşı kullanmak istedi ama Devrim Muhafızları bu oyunu bozdu, İran’ın PKK umrunda bile değil, dikkatli bakan için Suriye’nin bile umrunda olmadığını anlar onun tek derdi milyar dolarlar harcadığı ve elleriyle büyüttüğü Lübnan Hizbullahı’nın bölgede kalması, yok olmamasıdır.
MİT ve Hükümet bu denklemin hiç bir yerinde yok ancak “topsakal”ın aklı MİT’ten başkasını görmüyor çünkü ağabeyleri koordinatlarını MİT’e kilitlemişler.
Gaziantep’te bomba patlıyor, ilk yazdığı “MİT müzakere etti PKK saldırıya başladı” oluyor bunu da Habertürk ve CNN Türk gibi isminde Türk olan kanallar bilgi diye kullanıyor.
“Topsakal Emre”nin zaman zaman, ”Medya ve manüpilasyon” konusunda ders verdiği resmi görevlilerden hızlı bir istihbarat tarihi eğitimi alma zamanı gelmiş gibi görünüyor.
ERDEM YAVUZ
