MEDYAGUNDEM.COM- Sapkın haşhaşi kafa yine felaket ve facialardan üzerinden siyasi rant ve istismara devam ediyor. Nasıl Zaman gazetesi yazarı Ali Ünal çıktı Soma’daki garibanlara “AK Parti’ye oy verdiniz, bu felaket o yüzden başınıza geldi” dedi.
Dün yaşanan deprem sonrası nasıl sapkın Gülenciler “Cemaate dokunursanız Allah sizi depremle uyarır” diyerek gazap tacirliği yaptı.
İşte o sapkın din anlayışının Gülen örgütünde nasıl varlık bulduğu bugün Zaman gazetesinin sayfalarına da yansıdı.
Dün Gökçeada açıklarında yaşanan 6.5’lik depremi Zaman gazetesi yine “Cemaat”e bağladı.
Zaman’ın paralel ilahiyatçılara yorumlattığı depremle ilgili haber birinci sayfaya da “Zulüm arttıkça afet gelir” denilerek Gülen örgütüne yönelik hükümetin tavrı felaketlerin sebebi olarak gösterildi. Oysa Gülen örgütünün bugüne kadar ettiği zulüm, şantaj, komplo, kumpas, tehdit ne olacaktı?
Zaman’ın haberindeki siyasi mesaj, “İlahiyatçılar depremin bir başka boyutuna dikkat çekiyor. Bediüzzaman’ın ‘Zulüm arttıkça afet gelir’ uyarısını hatırlatan Prof. Dr. Muhittin Akgül, insanların haksızlık karşısında ses çıkarmamasının bu tip bela ve musibetlere sebep olabileceğini kaydediyor.” denilerek verildi.
ALLAH’LA “AK PARTİ’YE OY VERMEYİN” TEHDİTİ
Zaman’ın görüşüne başvurduğu Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Muhittin Akgül’ün “İnsanların özellikle toplumun genelini ilgilendiren haksızlıklar karşısında bir anlamda ses çıkarmamaları da bu tip bela ve musibetlere birer sebep olabilir.” sözleri ise “Ak Parti’ye oy verirseniz başınıza daha çok felaketler gelecek” tehditinin bir başka ifadesiydi.
Bedduaları tutmayan Gülen örgütünün şimdi sapkınca gazap ve felaketlerle insanlığı tehdit etmeleri, kendilerini Allah’ın dünyadaki “gazap memuru” gibi konumlandırıp Allah’ın ayetlerini böylesine çarpıtmaları aslında nasıl bir fitne ile Müslümanların karşı karşıya olduğunun da göstergesi.
3* Bediüzzaman kendisine işkence ve zulüm yapanlara, masum eş, çocuk anne ve babalarına zarar gelir korkusuyla beddua etmemiş, hatta hakkını helal etmiştir. İşte paralelci uğursuzlar işte Beduüzzaman. Kıssadan hisse. O yazara gelince. Sonradan Müslüman olan Hıristiyan ve Muvevilerin eski adetlerini yeni dinlerine taşıması gibi o da geldiği derin odakların kurdurduğu Mücadele Birlği’in sapık adetlerini taşıyor. Ve Risale-i Nur okuyup eski adetleriyle harmanlaması sonucu ortaya Risale-i Nur’un şefkat ve hakikat mesleğine aykırı fikirler icad ediyor. Müslüman müslümandır. Yarı Hıristiyan yarı Müslüman olmaz. Derin odakların mücadelecisi Nur’la neyi telif ediyor anlayamadık. Sen önce git bir tövbe et. O Mehdi veya Mesih taslağını meczubun peşine bırak. Sonra da adam gibi Risale-i Nur’u ağzına al.
2* Deprem şiddetli yani korkutucu olarak Çanakkale, Edirne, Trakya’da Balıkesir, İzmir ve Manisa’da hissedildi. Bu bölgeler paralelcilerin oy deposu. Yani haç ve altı köşeli yıldızın güdümündeki Pansilvanyalı’nın imamlığındaki paralelcilerin yüzünü güldüren yerler. Yani ey bu bölge insanları niye paralelcileri dinleyip oy verdiniz anlamı çıkar mı çıkmaz mı? Bal gibi çıkar. Başka? Bedduaya dinen izin verilmemiştir. Özellikle ehl-i iman ve İslam için. Kendinden menkul ilahi misyon uyduranlar ise yurdun dört bir köşesinde beddua seansları tertipliyor. Amma bu beddualar yerini bulmuyor. O zaman gidip masumları vuruyor. Tıpkı bir lidere bombalı suikast düzenleyip hesapsızlıkla patlatılan bombanın lider yerine yüzlerce masumu katletmesi gibi. Mesul oluyorlar
1* Evet bu deprem bir ikazdır. Kime???? Depremlerin iki büyük sebebi vardır 1. Zenginlerin zekatlarını dağıtmayarak fakirin hakkına tecavüzden. 2- O yerde ehl-i iman ve İslam’ın azınlığa düşmesi durumunda yani etkilerinin kırılması halinde mesela 28 Şubat’ta olduğu gibi. Peki bu son depremi neye bağlayacağız? Önce Türkiye’deki deprem fayları bin metre ile 12.500 metre arasındaki derinliklerde meydana gelir. Son deprem 23.300-25.000 metrede oldu. Derinlik artıkça depremin yıkıcı gücü azalır. Son depremde olduğu gibi 40 saniye sürdü ama gücü kırıldığından yıkmadı ama korkuttu. Demek ki deprem Miraç gecesi arifesinde rahmet-i ilahi sonucu can ve mal kaybına yol açmadı. Demek ki ikaz va, ama kime?
Bu A. Çokgüngör kadar sapı samana karıştıran ilginç 1 tip Dünyada sayılıdır…Psikiyatrlar için yeni 1 klinik tip…olmalı incelemeye değer..
normal yıllarca tvlerinden sır kapısı vb. dizilerle insanların inanc sistemleriyle oynadılar, mucizeye odaklı, emeksiz amelsiz duaya endeksli bir din algısı olusturdular….
Allahın işine sual olunmaz, fakat benim inacıma göre tabiri caizse onların işine gelen tecelliler onların batıl yollarına dahada bağlanmalarına sebep oldu… kısaca onların icin dogruyu bulmada bir dönüş bileti daha yandı…….