Futboldaki şike iddiaları davasının sanığı Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın suç duyurusu üzerine, AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar hakkında ”hakaret”, ”adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs”, ”devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlarından yürütülen soruşturmada ”takipsizlik” kararı verildi.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Yıldırım, TBMM’nin 24 Kasım 2011’de kabul ettiği, ”Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile ilgili Tayyar’ın yaptığı bazı açıklamalar üzerine suç duyurusunda bulunmuştu.
Şikayette, Tayyar’ın, ”değişikliğin, sporda şiddet soruşturmasına müdahale anlamı taşıyacağı”na ilişkin değerlendirmeleriyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderdiği ve ”Açıkça belirtmeliyim ki Meclis olarak spordaki Ergenekon’a, İstanbul dukalığına ve spor mafyasına yenik düştük”, ”Spordaki şike eylemi organize suç kapsamından çıkartıldığı için bundan sonra spor mafyasıyla mücadele artık imkansız hale gelir” cümlelerinin de bulunduğu mektupla ”hakaret”, ”adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve ”devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlarını işlediği iddia edilmişti.
-Düşünceyi orantısız kısıtlama, toplumsal zarara yol açar-
Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Nuri Yiğit, soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Kararda, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa’nın düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin maddeleri anımsatılarak, ”düşünce özgürlüğü, özgürce düşünebilmenin yanında bunu açığa vurabilmeyi de kapsadığı” belirtildi.
Demokratik toplumlarda düşünceyi açıklama özgürlüğünün, başkalarının öğrenme ve bilgilenme özgürlüklerinin de kaynağı sayılması gerektiği bildirilen kararda, ”bu özgürlüğün, orantısız şekilde kısıtlanmasının, toplumsal zarara da yol açtığı” kaydedildi ve hukuka uygunluk sınırları içindeki eleştiri hakkının, kişi açısından en olumsuz inanç ve sonuçların dahi açıklanabilmesi imkanını ifade ettiği vurgulandı.
-”İncitici, şoke edici ve rahatsız edici eleştiriler”-
Tayyar’ın, şike soruşturması devam ederken, kanunda değişikliğe karşı çıktığını basına yaptığı açıklamalar ve Cumhurbaşkanı’na gönderdiği mektupla ifade ettiği anımsatılan kararda, şöyle denildi:
”(Tayyar) Cumhurbaşkanı’na onay aşamasında mektup yazarak, çıkartılmak istenen kanunun yürürlüğe girmesi halinde kişiye özel kanun olacağı, Ergenekon olarak bilinen davanın olumsuz etkileneceği, sporda işlerin çok daha kötüye gideceğini ileri sürmüştür. Müştekiyi kastederek, ‘NATO’nun müteahhidi, girift ilişkileri var, çok önemli derin ilişkileri var, iddianameye göre gizli tanık ifadeleri var, derinleşirse Ergenekon denilen örgütün finansman ayağına ulaşılabilir’ şeklinde beyanlarda bulunmuştur. Ayrıca, ‘Türkiye’de 600 milyon avro kulüp bütçelerinin toplamı var, kulüplerdeki kirli ilişkiler bu kanun değişikliği ile artık ortaya çıkartılamaz’ şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
Adı geçen milletvekili, iddianamede yer alan hususlarda, iddianamenin kamuoyuna açıklanmasından sonra değerlendirmeler yaparak, görüşlerini açıklamaktadır. Kamuoyuna mal olmuş bir spor kulübünün yöneticisi olan müşteki; incitici, şoke edici ve rahatsız edici de olsa bu yöndeki görüş ve eleştirilere hoşgörüyle katlanma yükümlülüğü altındadır.”
-”Etik olarak daha dikkatli davranılması…”-
Sporda şike cezalarını indiren değişiklik konusunda TBMM’deki tüm gruplar aynı görüşü benimserken, Tayyar’ın muhalif görüşünü dile getirdiği belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:
”Tutuklu olarak yargılanmakta olan bir kişinin, söylenen sözlerden duygusal olarak daha fazla etkilenebileceği, yargılama esnasında moral bozukluğu içerisine düşebileceği, bu nedenle etik olarak daha dikkatli davranılması gerekliyse de somut olayda TBMM’nin bir üyesinin, ortada bir kanun çalışması bulunduğu sırada, kanunun onay sürecinde ve onaylandıktan hemen sonra güncel halde bulunan yasama faaliyeti ve sonuçlarıyla ilgili değerlendirmeler yapması, azınlıkta kalan görüşünü toplumda rahat bir şekilde paylaşabilme hakkı daha üstün tutulmalıdır.”
Kararda, ceza hukuku açısından suç oluşturmayan eylemlerle ilgili tazminat davaları açılabileceği de anımsatıldı.
