MEDYAGÜNDEM– Malum tartışma konumuz Muhteşem Yüzyıl dizisi. O meseleden de iktidara düşmanlık için fitne fesat ateşini yaktılar ya medyada; Yeni Şafak’ta Salih Tuna o ateşe odun taşıyan bazı isimleri köşesine taşıdı. Kiminin adını andı, kimini tarif etti.
Tuna, “Evvela dizi izleme zevkine çok saygı duyduğum Nazlı Ilıcak, ‘Muhteşem Yüzyıl’ı izlememe kimse engel olamaz’ yollu feveran etti.” diyerek Nazlı Ilıcak’ı andı.
“Ruşen Çakır adlı gazeteci arkadaş da NTV’den kovulmasıyla ödeşmek istercesine, o dizinin yayımlandığı kanalın patronunun, Başbakan’ın tepkisi karşısında, dizinin ipini çekmek zorunda kalacağını söyledi.” diyen Tuna, Çakır’ın sinsi planını deşifre ettti! Tuna, “Halbuki Sayın Başbakan, ‘Dışişleri Bakanı’nın Myanmar’da ne işi var?’ diyen arkadaşımızı da aynı şekilde eleştirmişti, ne oldu? Aydın Doğan direnmiş mi oldu?” yorumuyla Çakır’ın aslında meseleye kişisel hesaplaşmasını kattığını ortaya koydu.
Tuna’nın sözünü ettiği bir gazeteci de Can Dündar’dı. Ama onun adını bile anmadı, şöyle yazdı:
“Bir başka gazeteci arkadaşımız da, ‘Biz bu aralar ecdadımızın kaç seneyi at sırtında geçirdiğinden ziyade, mesela Uludere’yi kimin bombaladığını merak ediyoruz..’ diyor. Aferin. Gerçekten aferin. Uludere’yi kimin bombaladığını ben daha çok merak ediyorum çünkü.
Ayrıca…
Bu arkadaşımızın her metanetli dönemde tavrını vesayet rejiminden yana koyduğu halde ‘devrimci’, Kılıçdaroğlu’nun üzerinden Erdoğan’a Menderes’in akıbetini hatırlattığı halde ‘demokrat’ kalabilme yeteneğini de merak ediyorum.”
Tuna’nın adını anmadığı biri de Posta yazarı Candaş Tolga Işık’tı:
“Hele biri daha var ki, ‘çanak anten’ yazısıyla bütün Kürtlere yaptığı edepsizlik nedeniyle utancından insan içine çıkmaması gerekirken, mevzua kafasını uzatmış.”
“Anlayacağınız herkes mevzua dalış yapmış, Kılıçdaroğlu nedense susuyor” diyen Tuna’nın yazısını okumak için TIKLAYIN
medyagundem.com
