MEDYAGUNDEM.COM- Küresel 28 Şubatçılar, uluslararası Neo-Ergenekoncular, içerideki top sakal çetesinin ve bağlı oldukları hain sürüsünün ağababası Neo-conlar, topyekün İsrail’in köpekleri düğmeye bastılar, “one minute”un intikamı için Başbakan Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik saldırıların dozunu artırdılar.
Bugüne kadar içerideki tetikçi hain sürüsü, top sakal çetesi taşeronluk yapıyordu, artık savaşa küresel ağababaları da karıştı.
Bugüne kadar top sakal çetesi ve bağlı oldukları fitne yapılarının ortaya attığı tüm iddialar bu kez Washington Post üzerinden gündeme getirildi.
Washington Post’un köşe yazarlarından David Ignatius, bugünkü köşesinde Türkiye’ye karşı İsrail odaklı savaşta yeni bir hamle yaptı. 2009 yılında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta verdiği “One minute” tepkisine hedef olmasıyla akıllarda kalan Ignatius’un iddiasına göre, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler geçtiğimiz yıl o kadar kötüydü ki Erdoğan, Mossad için çalışan 10 İranlı ajanı Tahran’a ihbar etti.
İddiaya göre İranlı ajanlar Mossad temsilcileriyle görüşmelerini Türkiye’de gerçekleştiriyordu. Ankara, İsrail-Türkiye ilişkilerinin en kötü olduğu dönem olan geçen yıl başlarında bu İranlı ajanlardan 10 kadarının kimliklerini Tahran yönetimine bildirdi.
Ignatius’a konuşan konuya yakın kaynaklar, Türkiye’nin bu hamlesini “önemli” bir istihbarat kaybı ve “İsraillileri tokatlama girişimi” olarak nitelendirdi.
Yazara göre, ABD’li yetkililer İsrail için çalışan İranlı ajanların kimliklerinin ortaya çıkmasını “talihsiz bir istihbarat kaybı” olarak nitelendirse de doğrudan Türk yetkililere eleştiride bulunmadı.
Aksine Türkiye ile ABD ilişkileri daha da güçlendi. ABD’li yetkililer Türkiye’nin ajanların kimliğini açıklama hamlesinin Mavi Marmara olayına bir yönelik bir misilleme mi yoksa Türk-İsrail ilişkilerindeki gerginliğin bir uzantısı mı olduğunu anlayamadı.
İlk kez Ignatius tarafından ortaya atılan bu iddia eğer doğruysa Tahran ile Batı arasında devam eden İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin perde arkasındaki istihbarat savaşının boyutlarına da ışık tutuyor.
Ignatius yazısında Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nden bir sözcüye konuyla ilgili ulaştığını ancak bir yorum alamadığını da belirtti.
Washington Post yazarı, İsrail’in Mavi Marmara olayıyla ilgili özür dilememekteki inadının arkasında da söz konusu olayın olabileceğini öne sürdü.
Ignatius’a konuşan üst düzey İsraillilere göre, özüre rağmen Erdoğan’la gerginlik sürüyor. MİT Müsterşarı Hakan Fidan da Tahran’la yakın ilişkileri nedeniyle İsrail’deki istihbarat kurumları tarafından şüpheli görülüyor.
İLK TEPKİ ERDOĞAN’IN DANIŞMANI VARANK’TAN
Ignatius’ın iddialarına Ankara’dan ilk tepki, Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Mustafa Varank’tan geldi. Varank, Twitter hesabından yaptığı yorumda, Ignatius’ın yazısını “psikolojik harp” olarak nitelendirdi.
Varank, şu ifadeleri kullandı:
“Ignatius yazısı o kadar tutarsız ki. İstihbarat dünyasında işler anlaşmalarla yürür, ‘ummazdı’ ‘hayal etmezdi’lerle istihbaratçılık mı olur?”
“Sonbahar sıcak geçecekti ya hani? Baktılar olmuyor, hükümetin ve istihbaratın itibarına yönelik uluslararası kampanyaya hız verdiler.”
“Hükümete ve istihbarata karşı uluslararası psikolojik harp harekatından önümüzdeki uzun seçim döneminde vazife çıkaranlar mutlaka olacaktır. “