MEDYAGUNDEM.COM- A Haber’de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki 60 Dakika programı BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık’ı konuk etti.
Geçtiğimiz Cumartesi Diyarbakır’da gerçekleşen tarihi buluşmayı değerlendiren Sakık, “1920’de Mustafa Kemal, mecliste Kürt milletvekillerine Kürdistan milletvekili Laz vekillerine Lazistan vekili diyordu. Aradan 90 yıl geçmesine rağmen seslendirdiğimiz sözler yüzünden parlamentoda saldırıya uğruyorduk. Bugün sayın Başbakan çıktı bunları söyledi. Başbakan bir dönün bakın 1920’lere dedi. Kürt var Kürdistan var Gazi Mustafa Kemal’de bunu söylüyor dedi. Başbakanın bu tespitleri bundan bir süre önce açıkladığı demokratikleşme paketinin çok çok ötesindedir. Ancak buralara çok ağır bedeller ödeyerek geldik. Başbakan bir ezberi bozdu Kürdistan dedi Kürt halkı dedi. Bunlar çok önemli tespitlerdir” şeklinde konuştu…
BAĞIMSIZ BİR KÜRDİSTAN TALEBİMİZ ASLA YOK
Türkiye’nin kendi Kürtleriyle barışması ve diğer ülkelerdeki Kürtlere kucak açması durumunda Ortadoğu’nun süper gücü olacağını belirten Sakık, “Asla bağımsız bir Kürdistan talebimiz yok. Amacımız Barış içinde bir Mezopotamya. Bu ülkede iç barış sağlanırsa hamasi siyaset yapan partiler iş yapamaz. Bu yüzden barış sürecini karalamak istiyorlar. Bizim kafamızda ulus devlet yok.Biz halkın kardeşçe yaşayacağı bir ülke düşlüyoruz.” dedi…
KARŞILIKLI HELALLEŞMEDEN BAHSEDİYORSAK GENEL AF KAÇINILMAZ
Sürecin bir helalleşme süreci olduğunu belirten Sakık, bunun içinde genel affın kaçınılmaz olduğunu belirtti.
DEVLETİN İÇERİSİNDE ÇÖZÜM SÜRECİNİ SABOTE ETMEK İSTEYEN DERİN GÜÇLER VAR.
Geçtiğimiz günlerde PKK’lılar tarafından şantiyenin basılıp araçların yakılmasına da değinen Sakık, “Şantiyenin sahibi benim hemşerim. Kendisine buradan geçmiş olsun diliyorum üzücü ve münferit bir hadisedir” değerlendirmesinde bulundu. Ahmet Kaya’yı mahkum ettiren özel yetkili mahkemelerinde hala görevde olduğunu belirten Sırrı Sakık, çözüm sürecini sabote etmek isteyen devlet içinde derin güçler olduğunu ileri sürdü.
EN KÖTÜ MÜZAKERE EN İYİ SAVAŞTAN DAHA İYİDİR.
Sırrı Sakık “Acıların toprağından geliyorum. Acıların ne olduğunu bilen birisiyim. Ancak oğlumu kaybettikten sonra o acıyı daha çok hissediyorsunuz o vesileyle ben bu topraklarda barışın inşa edilmesi için üzerime düşen tüm sorumlulukları yerine getiririm. Benim hiçbir kişisel hesabım bu topraklarda, acının önünde olamaz. Bu acıyı durdurabilirsek bu topraklara en güzel armağanı sunabiliriz. En kötü müzakere en iyi savaştan daha iyidir.”dedi.