Almanya’da sözde komedyen Böhmermann’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şiir adı altında hakaret etmesi ve bu yüzden yargılanma süreci tartışılıyor. Aslında Batılılar, asırlarca sözde sanat adı altında dini ve milli değerlerimize hakaret etti. Ancak onlara karşı mücadele veren bir kişi vardı. İkinci Abdülhamid bu kirli oyunları bakın nasıl tek tek bozdu.
Almanya’nın sözde komedyeninin hakaretleri karşısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yargı yoluna başvurdu. Alman kamuoyu konuyu tartışadursun tarih sayfaları karıştırılınca
İslam karşıtlığının ve sözde medeniyetler beşiği Batı’nın hakaretlerle dolu geçmişi ortaya çıkıyor.
Çok değil yakın tarihe dönüyoruz… Batılılar, asırlarca sanat adı altında dini ve milli değerlere hakaret ve küfür etti. 19’uncu yüzyılda da İngiltere, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde sık sık Müslümanlar’ın dini ve milli konularına hakaret içeren tiyatro oyunları ve operalar sergilendi veya sergilenmek istendi. İşte bu dönemde tahtta bulunan İkinci Abdülhamid bu hakaretleri engellemek için harekete geçti.
Belgelere dayalı ilginç araştırmalara imza atan Ahmet Uçar, “Sultan, Güç ve Hassasiyet” isimli kitabında Osmanlı’nın son demlerinde bile bir dünya gücü olarak dönemin süper devletlerine müdahale edip, birçok oyun ve operayı yasaklattığını anlatıyor.
Tarih boyunca Avrupa’da İslamiyet’e ve Peygamberimize saldırmak meşhur bir yazar olmak için ilk adımdı. Fransız yazar Henri de Bornier Fransız Bilimler Akademisi’ne üye olmak istiyordu. Daha önce yazdığı “Roland’ın Kızı” isimli oyunda İslam düşmanlığı yapmış ancak fazla ses getirememişti. Bornier, 1888’de “Muhammed” isimli Hz. Peygamberimize hakaret eden sözde oyununu yazdı.. Sultan İkinci Abdülhamid, Avrupa basınından durumu öğrenince oyunun engellenmesi için diplomatlara emir verdi. Osmanlı yönetimi, Fransa’nın İstanbul elçisini defalarca uyardı. Osmanlıların Paris ve Fransızlar’ın İstanbul elçilerinin teşebbüsleriyle oyunun sahnelenmesi engellendi. Oyun Fransa’da yasaklandı.
Henri de Bornier, Fransa’da yasaklatılınca oyununu İngiltere’de sahneletmek için harekete geçti. Ancak Osmanlı yönetimi yaptığı diplomatik teşebbüslerle oyunun İngiltere’de de sahnelenmesini engelledi. Ardından oyunun İtalya’da oynanması gündeme gelince Osmanlı yönetimi tekrar devreye girdi ve orada da oynanamadı.
Oyunun Fransa’da yasaklanması bütün dünya Müslümanları arasında sevinç gösterilerine sahne oldu.
Fatih’in İstanbul’u fethi Hıristiyan dünyasının en büyük kaybıydı. Bunu da unutmadılar. Fatih’i ve fethi kötülemek için ciltler dolusu kitaplar yazdılar, şiirler kaleme aldılar, tiyatro oyunları sahnelediler. Uydurma bilgiler, asırlarca Batı’da tiyatro yoluyla tarihi hakikat gibi olarak halka sunuldu. Batı’da Fatih ile alakalı en meşhur piyes “Irene ve İkinci Mehmed”di. Oyun baştan sona uydurmaydı.
1893 sonlarında, Batı’da Yunanseverlik ve Girit meselesi yine gündemdeydi ve milli birliğini yeni kuran İtalya, Osmanlı aleyhine her türlü rolü oynamaya hazırdı. Böyle bir ortamda, Rossini’nin “İkinci Mehmed” operasının bir benzeri İtalyan sahnelerinde yeniden oynatılmaya başlanmıştı. İkinci Abdülhamid piyesten çok rahatsızdı. Hemen hariciye vekiline, roma sefirimiz vasıtasıyla harekete geçilmesi emrini verdi. İtalya eğer piyeste “Fatih ve Osmanlı aleyhtarı herhangi bir unsur bulunursa” piyesin yasaklanacağı konusunda teminat verdi.
(A HABER)