Paralel yapıya karşı çıkan doktorları PKK’lı gibi gösteren ve tasfiye etmeye çalışan Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu ile 2 Sağlık Bakanlığı bürokratı görevden alındı.
Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’ndaki (TKHK) paralel yapılanmanın, kendilerine biat etmeyen doktor ve sağlık çalışanlarının hayatını zindana çevirdiği ortaya çıktı. Paralel yapı tarafından tasfiye edilen isimlerden Diyarbakır Kamu Hastaneleri Birliği’nin Kurucu Eski Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Güzel Kurtoğlu, “Paralel yapı Sağlık Bakanlığı’nda kilit noktalara kendi adamlarını atıyordu. Atama bekleyen diğer doktorlar, mütedeyyin, inançlı ve MGV (Milli Gençlik Vakfı) kökenli olmalarına rağmen, paralel yapı tarafından bakanlığa PKK’lı olarak bildirildi” dedi. Önceki gün ise Kurtoğlu’nun suçladığı aralarında Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu (TKHK) Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu’nun da bulunduğu 3 üst düzey bürokrat görevinden alındı. Prof. Ali İhsan Dokucu’nun görevden alınmadan önce, TKHK’da cemaate yakın olmayanların hayatını zindana çevirdiği ortaya çıktı.
İSTİFA ETMEYENE DE MOBBİNG…
Kasım 2013’te paralel yapı tarafından, “Usulsüz ihale” suçlamasıyla hakkında soruşturma açılan ancak Bölge İdare Mahkemesi tarafından aklanan Diyarbakır Kamu Hastaneleri Birliği’nin Kurucu Eski Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Güzel Kurtoğlu, önceki gün görevden alınan Dokucu’nun marifetlerini SABAH’a anlattı. Şu anda Konya’da görev yapan Kurtoğlu, geçen yıl göreve gelen Dokucu’nun vakit geçirmeden paralel yapıya mensup olanları kritik noktalara atadığını, kendilerine biat etmeyen herkesi tasfiye etmeye başladığını söyledi. Kurtoğlu şöyle konuştu: “Diyarbakır Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri olarak atandığımda, atanacak idareciler listesinde Prof. Dr. Cafer Güloğlu, Doç. Dr. A. Aziz Karabulut vardı. Ancak Dicle Üniversitesi’ni ele geçiren paralel yapı, atamalara Bakanlık düzeyinde müdahalede bulunarak bu kişileri liste dışı bıraktı. Kendine yakın bireyleri listeye ilave ettiler. Atama bekleyen arkadaşlar son derece inançlı ve MGV (Milli Gençlik Vakfı) kökenli oldukları halde paralel yapı bakanlığa bu arkadaşları PKK’lı olarak bildirdi. Beni de, iftira atıp görevden aldılar. Yerime Dokucu’nun yakın arkadaşı Doç. Dr. İbrahim Uygun atandı. Uygun, göreve gelir gelmez birçok uzman doktorun bulunduğu bir toplantıda ‘Beni buraya ayakkabı kutusu sahipleri getirmedi’ diye açıklamada bulundu. Ayrıca tüm idarecilerden zorla istifa dilekçesi aldı ve yerine paralel yapının önerdiği kişileri getirmeye çalıştı. İstifa dilekçesi vermeyenlere de mobbing uyguladı.”
HEM 28 ŞUBAT HEM DE PARALEL MAĞDURU
Paralel yapının mağdur ettiği ikinci isim de bir dönem 28 Şubat mağduru da olan Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Eski Yöneticisi Prof. Dr. Dursun Odabaş oldu. Odabaş’ın akademik hakları, 28 Şubat sürecinde başörtüsü eylemlerine destek verdiği için dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz tarafından elinden alınmıştı. Devlet kurumlarında çalışma yasağı getirilen, daha sonra mahkeme kararıyla görevine dönen Odabaş’ın adı Başbakan Erdoğan tarafından Van 100. Yıl Üniversitesi’ne bağlı bir tıp merkezine verilmişti. Bir sempozyumda, kurum içi işleyişten yakınınca ‘kurumun itibarını sarsıcı beyanatta bulunmak’tan hakkında soruşturma açılarak zorla istifa ettirildi. Yaşadığı süreci anlatan Odabaş, “Bizim içimizden görünüp bize muhalefet edenlerle çalışamayız diyerek görevden aldılar. Hile ile ailevi sebeplerden dolayı istifa etmiş gösterildim. Benimle hiç konuşmadan 30 Mart seçimlerinden 15 gün evvel, 14 Mart Tıp Bayramı’nda görevden alındığımı öğrendim” dedi.
‘İKTİDARA YÖNELİK BİR KUMPASTI’
İsmini açıklamak istemeyen Konya’da görevli bir klinik şefi bir doçent de “Odabaş gibi, Başbakan’a her zaman sevgi duyan bir profesörün görevden alınması iktidara yönelik siyasi bir kumpastı. Onun üzerinden paralel yapı siyasi iktidara karşı bir tepki oluşturmaya çalıştı. Odabaş, ayrıldıktan sonra paralel yapının atadığı Prof. Dr. Sadık Özmen, Odabaş’a yakın olan ve paralel yapı ile mücadele eden herkese karşı tavır aldı. İlk önce Doç. Dr. L.A. görevden alındı. Bu arkadaş 17 Aralık sürecinde paralel yapı karşıtı söylemleri ve facebook-twitter paylaşımları nedeniyle paralel yapının hedefinde oldu” diye konuştu. (SABAH)