MEDYAGÜNDEM- Sabah Öazetesi Özel İstihbarat servisinin imza attığı “yılın gazetecilik olayı” sonrasında kapanmasına 3 ay kala Musa Anter suikastı dosyası kurtarıldı.
SABAH’ın, 20 yıldır Şırnak’ta yaşadığını ortaya çıkardığı Yazar Musa Anter’in katil zanlısı Hamit Yıldırım, dün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
SABAH Özel İstihbarat Müdürü Abdurrahman Şimşek’in ekibiyle 6 ay uğraşarak ortaya çıkardığı dosya, medyada da birilerinin kimyasını bozdu. Çünkü “tetikçi” Hamit Yıldırım’ın tutuklanmasıyla ilgili haber, Gazete Habertürk’te o “kimya bozukluğu”nu ele veren biçimde yer aldı.
Gazete Habertürk Yıldırım’ın tutuklanmasını, “’Anter olayını 2 yıl sonra öğrendim’ dedi, tutuklandı” başlığıyla verdi.
Haberin başlığındaki mesaj şuydu:
“Hamit Yıldırım masum.”
Habertürk’ün haberindeki ayrıntılar ise, “tetikçi” Hamit Yıldırım’ı “suçsuz” göstermek amacı taşındığını ortaya koyuyordu. Haberde bazı ayrıntılar yer almamış, Yıldırım’ın tamamen bir “suçlu psikolojisi” ile kendini aklamaya yönelik ifadeleri öne çıkarılmıştı.
Gazete Habertürk’ün bu haberi aslında SABAH’ın “yılın gazetecilik olayı”nı hazmedeğinin de bir itirafı gibiydi. SABAH’ın bombası Altaylı’nın gazetesinin içine oturmuştu.
Oysa “tetikçi”nin tutuklanmasına neden olan ayrıntılar SABAH’ın şu haberinde net biçimde ortaya konuyordu:
***
Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı’nca hakkında gözaltı talimatı verilmesi üzerine, Şırnak’ın Kumçatı beldesindeki evinde gözaltına alınan Yıldırım, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki 4 günlük sorgusunun ardından dün Diyarbakır Adliyesi’ne çıkarıldı. Adliyeye kelepçeli ve çelik yelekli olarak getirilen Yıldırım’ın Emniyet’te “Avukatımla görüşmeden konuşmak istemiyorum,” dediği, ancak kendisine tahsis edilen avukatın dosyayı bırakması üzerine zor durumda kaldığı öğrenildi. Adliyede soruşturma dosyasını yeniden açan özel yetkili savcı Osman Coşkun ise zanlı Yıldırım’ı 2 saat sorguladı. Yıldırım’ın, kendisine iftira atıldığını belirterek “Anter’i vuran kişi ben değilim, bana iftira atılıyor” dediği öğrenildi. Yıldırım’ın ayrıca Abdülkadir Aygan’ı da tanımadığını söylediği de kaydedildi. İfadeleri ikna edici bulmayan savcı Coşkun, Orhan Miroğlu ve Abdülkadir Aygan’ın teşhisleri doğrultusunda Yıldırım’ı tutuklanması talebiyle Nöbetçi Özel Yetkili 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk etti.
MİROĞLU DA TEŞHİS ETTİ
Savcılık, tutuklama talebini cinayet gecesi Anter’in kaldığı otelde resepsiyon görevlisi olarak bulunan iki kişi ile JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan ve saldırıda yaralanan Orhan Miroğlu’nun teşhisine dayandırdı. Görgü tanığı resepsiyon görevlileri Mensur Akdoğan ve Osman Ünsal Ateşal, Hamit Yıldırım’ı hem fotoğraflarından, hem de Kürtçe aksanından tanıdı. O dönemde tetikçinin Botan (Cizre-Mardin-Şırnak bölgesi) olarak bilinen bölgenin Kürtçesi ile konuştuğu belirtilmişti. Tanıklar, Yıldırım’ın fotoğraflarını görüp, konuşmasını duyunca “Anter’i o gece alan kişi büyük ihtimalle buydu” dediler.
YAKINLARI OLAY ÇIKARDI
Savcılığın tutuklama talebi üzerine Nöbetçi Özel Yetkili 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevkedilen Hamit Yıldırım, hakimin sorularını yanıtladıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yıldırım’ın adliyede toplanan yakınları ile güvenlik güçleri arasında zaman zaman tartışma yaşandığı belirtildi. Musa Anter, yazar Orhan Miroğlu ile birlikte 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’ın Seyrantepe semtinde silahlı saldırıya uğramış, Anter olay yerinde hayatını kaybederken, ağır yaralı Miroğlu şans eseri kurtulmuştu.
***
medyagundem.com