Cayır cayır yanacaksınız!
Pazar öğleden sonraydı.
Haberim ancak “Neler oluyor acaba âlemde?” merakıyla Twitter’a girince oldu. Kıyamet kopuyordu. Bir gece önce Malatya Sürgü’de yaşanan olayın yankıları Twitter’ı teslim almıştı.
Söylenene göre ramazan davulcusuna, “Biz oruç tutmuyoruz! Çalma kapımızın önünde!” şeklinde müdahale eden Alevi ailenin evine, “Sizi de Sivas’takiler gibi yakacağız! Öldüreceğiz!” tehditleri eşliğinde taş ve sopalarla saldırılar düzenlenmişti.
Şoka girdim okuyunca olayla ilgili haberleri. “Vay be! Sürgü bu hale mi gelmiş yani?” dedim kendi kendime. Dedim bunu çünkü iyi bilirim ben o beldeyi ve tanırım Sürgülüleri. Alevi-Sünni kardeş kardeş yaşarlar yıllardır. Yoksa birbirine düşman mı kesilmişlerdi hoşgörü insanı olarak bilinen Sürgülüler?
Öğrenmek için hemen CHP’li Mevlüt Aslanoğlu’nu aradım. Son seçimde İstanbul’dan vekil oldu ama bilmediği köy, tanımadığı muhtar yoktur Aslanoğlu’nun. Şaşkındı o da. Çünkü onun bildiği Sürgü’de de böyle bir vakanın olması mümkün değildi. “Bir yanlışlık vardır muhakkak. Çünkü Sürgülü çok medenidir. Alevi-Sünni bir arada en ufak bir sorun olmadan yaşamıştır bu güne kadar. Emin misin?” diye sordu.
Sonra başkalarını aradım işin aslını öğrenmek için. “Basit bir mahalle kavgası. Medya büyütmüş” dedi yerel gazetede çalışan bir muhabir. Öğleden sonra girip konuyla ilgili bir iki mesaj yazdığım Twitter’a ancak gece bakabildim. Yıkılıyordu ortalık.
“Sürgü’deki Alevi ailenin evini kuşatan gerici yobazlar ateşe verecekler. Aleviler katlediliyor! Sürgü’yü Sivas gibi yakacaklar! Devlet nerede?” mealindeki mesajlar almış başını gitmişti sosyal âlemde.
Yalan yok çok korktum o dakikalarda gerçekten. Hemen AKP Milletvekili Öznur Çalık’ı aradım. “Korkulacak bir durum yok! Hiçbir şey sosyal medyada yazıldığı gibi değil. Olaylar kontrol altında” dedi. Tatmin olmadım. Valiliği aradım. Telefonu açan arkadaş Vali Ulvi Saran’ın Twitter üzerinden olayla ilgili açıklamalar yaptığını söyledi. Hemen takibe aldım. Adamcağız, “Lütfen sakin olun. Sağduyulu olun. Şu anda her şey kontrolümüz altında. Sürgü’de her şey normal!” diyordu ama kimse tınlamıyordu. Hâlâ devam ediyordu insanlar yaygara koparmaya. Bunların içinde kelli ferli siyasiler ve gazeteciler de vardı tabii.
Birileri Sürgü’nün yangın yerine döndürülmek istendiğini ısrarla devam ediyordu yazmaya. Vali Saran’ın açıklamaları ise; “Sivas’ta da öyle denmişti!” şeklinde karşılanıyordu. Sanki “Bir Sivas daha olsun da biz de tadını çıkaralım” modundaydı bu arkadaşlar.
“Durun. Sakin olun” falan deyip bir şeyler yazmak istiyordum ama biliyordum ki kimse ciddiye almayacak. Ne de olsa yandaşız! Yalakayız ya! Tesadüf işte. Tam o anda evde CHP’li mühim bir misafirim vardı. Acıdı halime. “CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’yı arasana” dedi.
Hemen aradım. Meğer o da 5 milletvekili ile birlikte Sürgü’ye doğru yola çıkmış. “Aldığımız duyumlara göre alay abartıldığı gibi değil. Gereksiz yere büyütülüyor. 5 dakika içinde orada olacağız!” deyince yalvardım: “Allah aşkına Twitter’da bişeyler yazın vekilim. Kıyamet kopuyor.
İnsanlar resmen galeyana getiriliyor” diyerek.
Sağ olsun. İki dakika sonra bana telefonda söylediklerini yazmaya başladı. Ancak birlikte olduğu Müslim Sarı ile Ağbaba “Sürgü’deyiz.
Ortalık sakin. Alevi aileyle, belediye başkanı ile birlikteyiz. Gerginlik yok şu anda” demeye başlayınca ortalık sakinledi. O dakikaya kadar kentin valisinin söylediklerini ciddiye almayan ahali rahatladı.
Aynı duyarlılıkla sosyal âlemde yanan ateşe su dökmeye Sabahat Akkiraz da yetişti. Haklarını teslim etmek lazım ki tarihi bir iş yaptılar. Tabii bu arada Sürgü’ye giden bir diğer vekil Hüseyin Aygün, âlemi alevli tutmak için çok uğraştı. Sağ olsun bidonundaki benzinle pek bi dolandı ortalık yerde ama âlem CHP’li Ağbaba, Sarı ve Akkiraz’ın sağduyulu duruşunu önemsedi.
Zaten o duruş sayesinde ateş söndü sonunda. Söndü ve geriye de provokatör alçakların, gözü dönmüşlerin kendini bile aydınlatmaya yetmeyen o pis kor ateşleri kaldı…
Varsın kalsın. Nasıl olsa bir gün barış ve kardeşlik aşkı, inancı o pislikleri o kendi korlarının içinde cayır cayır yakacak!
SEVİLAY YÜKSELİR/SABAH