MEDYAGUNDEM.COM- Sabah Gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, dün Başbakan Erdoğan’ı açık açık “tehdit eden” Ekrem Dumanlı’ya “sahtekarsın” deyip, öyle bir yazı yazdı ki, resmen savaş ilanı gibiydi…
Yükselir, “Madem pandoranın kutusu açıldı her şeyi tek tek anlatacağım. Ama az bekleyin!” dedi.
İşte çarpıcı yazısından satırbaşları:
SANKİ CAMİLER KAPANIYOR
Dün Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı’nın Başbakan Erdoğan’a hitaben yazdığı yazıyı okuyunca güleyim mi ağlayayım mı bilemedim.
Sanki dersiniz, hükümet dershaneleri değil, Dumanlı’nın ibadet ettiği camileri kapatıyor. Yakınmalar, ağlamalar…
İşin içyüzünü bilmeyen bir insan Dumanlı’nın bir sayfa boyunca yazdıklarını okuduğunda ister istemez der ki; “N’oluyoruz yahu! Bu Başbakan ne istiyor bu zavallı adamdan? Neden böyle yapıyor ve neden bugüne kadar kendisine hep omuz vermiş ve iktidarı boyunca hep desteklemiş insanların bu gözyaşlarını görmezden geliyor? Nedir bu vefasızlık!
AMAÇ CEMAAT TABANININ AKP’YE DESTEĞİNİ GERİ ÇEKMEK
Nedir bu halden anlamazlık!”
Sanıyorum zaten Dumanlı’nın amacı da buydu. Yani işin içyüzünü bilmeyen insanlarda bu türden soru işaretlerinin oluşmasını ve önümüzdeki seçimlerde cemaat tabanının AKP’ye verdiği desteğin geri çekilmesini sağlamak!
“Yeri geldiğinde dürüstlüğün göstergesidir, her şeye doğru demek, takiyye emaresidir.
Madem insanlar civanmert bir eda ile size, ‘Bu yanlıştır…’ diyor, onlara kulak vermek bir nakise değil fazilettir.
Halk sizden bunu bekliyor.
Aksi takdirde açılan yarayı tedavi etmek, değil on yıl, sonsuza kadar sürecektir.
DUMANLI TEHDİT EDİYOR
Değer mi Allah aşkına?” ifadeleriyle Dumanlı açık açık Başbakan’a aba altından sopa gösteriyor.
Bir anlamda tehdit ediyor ve diyor ki yani; “Sen dershanelerimizi kapatmaya kalkarsan, biz de sana sonsuza değin sürecek bir karşı duruş sergileyeceğiz.”
SAHTELİK AKIYOR YAZDKLARININ HİÇBİRİ SAMİMİ DEĞİL
Başbakan ne der, ne düşünür bilemem, Dumanlı’nın bu adeta duygu fışkırması yaşadığı yazısıyla ilgili ama ben azıcık üslubunu da, tarzını da bildiğimden yazdıklarının tek satırının bile samimi olmadığını söylemek istiyorum. Kusura bakmasın Sayın Dumanlı ama yazısından sahtelik akıyor. Sırf cemaat tabanını Başbakan’a karşı soğutmak gayesiyle kaleme alınmış yazısında yazdıklarının hiçbiri doğru değil.
Bir kere şu dershaneler tartışması başlayana kadar, yani Başbakan Erdoğan’ın “Kapatacağız” dediği zamana kadar onun her anında yanında oldukları iddiası külliyen yalan!
Aksine 3 yıldır hep karşısında oldular Başbakan’ın. Hem de muhalefetin olmadığı kadar!
Ne mi yaptılar? Yazmakla bitmez, anlatmakla tükenmez ama çok kötü şeyler yaptılar. En basitinden Başbakan geçirdiği çok ciddi bir ameliyat sonrası evinde dinlenirken kendisinin; “Sır küpüm! Sağ kolum!” dediği MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kellesini almaya kalkan İstanbul Cumhuriyet Savcısı’na, yaptıkları haberlerle, hâkimiyeti ellerinde olan kalemlerle kol kanat gerdiler.
Başbakan’ı ve bürokratlarını değil, gönül bağı olduğu bilinen savcılarının doğru bir iş, isabetli bir hamle yaptığını anlatmak için binbir tezvirat uydurdular. Çözümü baltalamak için, kim onlar bilmiyorum ama birilerinin gözüne hoş görünmek için ellerindeki bütün araç gereci seferber ettiler.
DARBEYE “HOOPP” DİYEN HERKESİ FİTNECİ DİYE YAFTALADILAR
Ve hangi kalem yapılanın neden yapıldığını ve ne amaç taşıdığını anlayıp yazmaya başladıysa, onu sindirmek için ellerinden geleni yaptılar. Kim 40 yıldan beri süren anlamsız kardeş kavgasını bitirmek için alınan riskler mundar olmasın diye yüreğini ortaya koyduysa, onu itibarsızlaştırıp durduğu yerden vazgeçirmek için kara propagandanın alasını yaptılar.
Bulundukları ortamlara aldırış etmeden kibir budalalıklarının ne düzeyde olduğunu sergilediler.
Yetmezmiş gibi milleti ahmak yerine koyup, salak sayıp Başbakan’a, MİT Müsteşarı’na karşı girişilen o aşağılık darbe girişimine “hoppp bir dakikaaa” diyen herkesi “fitneci” deyip yaftaladılar!
Mesela ben… Ben onlara göre fitneciydim. Sırf “akan kan dursun” diye yüreğini ortaya koyanlara sahiplik edip, onları yalnız bırakmadığım için korkunç saldırılara maruz kaldım. Şahsiyetimi aşağılamak için ellerinden geleni yaptılar. Bunun başını da dün yazdıklarında ağzından bal damlayan, üslubuyla gözlerimizi yaşartan Dumanlı ve ekibi çekti.
Neler olduğunu yazacağım.
Madem pandoranın kutusu açıldı her şeyi tek tek anlatacağım. Ama az bekleyin!