Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu bugün tarihi önemde bir deşifre ile oligarşik büyük sermaye ve Batılı müttefiklerinin yeni “güç merkezi” projesini yazdı. Büyük sermaye ve Batılı müttefikleri CHP’den umudunu kesince, Gezi başarısız olunca, paralel örgütün inlerine girilince çare olarak bakın nasıl bir projeyi hayata geçirmiş. İşte Babaoğlu’nun “Sermayenin ‘tuzluk’larına dikkat!” başlıklı yazısı:
BÜYÜK SERMAYE VE BATILI MÜTTEFİKLERİ VAZ MI GEÇECEK SANIYORSUNUZ?
Ne sanıyorsunuz? CHP umutsuz, Gezi başarısız olunca…
Paralel’in inlerine girilince…
Büyük sermaye ve Batılı müttefikleri ülke siyaseti üzerinde belirleyici olmaktan vazgeçecek, pes edip bir köşeye çekilecek mi sanıyorsunuz?
Geçen uzun hükümet döneminde AK Parti sayısız belayı savuşturmaya çalışırken “ekonomiyi demokratikleştirme” konusunda beklenen adımları atamadı.
O arada büyük sermaye palazlandıkça palazlandı.
Bu sınıfın yeni siyasi hesaplarını tel tel dökülen Kılıçdaroğlu üzerinden yürütmeyi tercih edeceğini sanmak saflık olur.
Oligarşinin zayıf yanı kendini çok zeki, başka herkesi sersem sanmasıdır, bu doğru!
Fakat güçlü medyası ve hayat tarzı kültürüyle halkı yönlendirmeyi beceremediği zamanlarda halkın suyuna gidermiş gibi yapabildiği de doğrudur.
SERMAYE İÇİN HAYATİ OLAN ŞEY SİYASETTE KENDİ “TUZLUK”LARINI OLUŞTURMAKTIR
Sermaye için hayati olan şey kendisine bağlı siyaset seçkinleri sınıfını oluşturmaktır.
Şu veya bu parti…
Bunun pek önemi yoktur.
Hatta esas değerli proje iktidar partisinin çoğunluğu içinde kendi yönetici seçkinlerini, yani kendi “tuzluk“larını oluşturabilmektir.
Lafı kıvırmaya, evirip çevirmeye çalışmayacağım…
Şu anda vardığımız kritik kavşak burasıdır.
OLİGARŞİYLE İÇLİ DIŞLI BATI’YA ÇOK YAKIN YENİ OLUŞUM; “MUHAFAZAKAR GÜÇ ÇEVRESİ”
Kimsenin söylemeye dili varmıyor ama son zamanlarda oligarşiyle içli dışlı ve Batı’ya çok yakın bir “muhafazakâr güç çevresi” oluşturulmaya çalışıldığını bilmeyen yok.
Herkesin dikkati paralellerle mücadeleye odaklanmışken bu yeni oluşum aradan sıyrılmak isteyecektir.
2015 Haziran’ına hazırlanan AK Parti yönetiminin bu tabloyu doğru okuması ve önlemlerini alması gerekiyor.
Peki öyle olacak mı?
Cevap vermeden önce bekleyip biraz daha gözlemleyelim.
