Eski bir Dev Sol’cu olduğu bilinen Ruşen Çakır, Vatan’da bugünkü yazısında, Başbakan Erdoğan’ın bu çevrelerin taleplerini yerine getirmemesi halinde Türkiye’nin yıkılacağını, AK Parti’nin de bu yıkıntının altında kalacağını ima etti.
Ruşen Çakır, Başbakan Erdoğan ve Hükümeti’nin “İslam kardeşliği” vurgusunun da iflas ettiğini savundu.
Çakır şöyle yazdı:
“Kürtlerin büyük ölçüde sistemin dışında kalma hâlleri devam ediyor. Başbakan Erdoğan’ın “İslam kardeşliği“ ve “hizmet“ üzerinden Kürtlerin talep ve beklentilerini yumuşatıp geçiştirme stratejisiyse tıkandı, hatta iflas etti. Yeni İmralı süreci tam da bu noktada, yani Kürtlerin taleplerinin gerçekleşmesinin daha fazla ertelenemeyeceğinin, aksi takdirde Türkiye’yi bir yıkımın beklediğinin ve yıkıntının altında AKP ve onun temsil ettiği kesimlerin de kalacağının anlaşılmasıyla başlatıldı.”
Çakır şöyle devam etti:
“Erdoğan’ın ‘çözüm’den esas olarak Kürt sorununu değil de PKK sorununu kastediyor olmasının (veya öyle bir izlenim bırakmayı tercih etmesinin) bu sürecin en ciddi handikaplarından biri olduğu açıktır. Nitekim sürece karşı olanların dillerinde en çok “PKK ne alıyor ki silah bırakacak?” sorusu var. Bir de tabii, açık veya örtülü bir şekilde Öcalan’ın devlet tarafından kandırıldığı ya da kendi kişisel çıkarları için siyasi taleplerden vazgeçtiği yolundaki rivayetler.
Kullanıp atmak mümkün mü?
Sürecin başladığının anlaşılmasından hemen sonra yazdığım ‘Devlet Öcalan’ı kullanıp atacak mı?’ başlıklı analizde, Öcalan’ın süreçle ilgili ilk açıklamasının ardından devlet tarafından kullanılmasının mümkün olmadığının anlaşılacağını ileri sürmüştüm. Nitekim İmralı tutanakları onun ne kadar kendinden emin ve özgüvenli olduğunu gösterdi; keza Newroz’da okunan mektubu da.
Sonuç olarak, eğer hükümet yeni İmralı sürecini, Kürt sorununu kalıcı bir şekilde çözmek yerine PKK sorununu şu ya da bu şekilde bir süre daha ötelemek için başlatmışsa çok büyük bir hüsranla karşılaşması mukadderdir. Çünkü 1999’da örneğini gördüğümüz gibi, bugün silahlı güçlerini sınır dışına çekecek olan PKK yarın onları tekrar geri yollayabilir; PKK şu ya da bu şekilde ortadan kalksa bile bir süre sonra yerini başka bir örgüt alabilir; silah tamamen devreden çıksa bile Kürtler sivil itaatsizlik başta olmak üzere yasal yollarla siyasi iktidarları rahatsız etmeyi sürdürür.
Özetle: Kürtlerin azla yetinme devri kapanalı çok oldu. Çözüm ancak onların da sistemin merkezine taşınmasıyla mümkün.”
Yolu CIA ve Neoconlarla irtbatlı Jamestown Vakfı’ndan geçen, medyadaki “operasyonel işleri” ile bilinen Çakır’ın Kürt sorununun çözümünden yanaymış gibi yaparak tıpkı Cengiz Çandargil gibi süreci zehirleme ve “sabote etme” sinsiliği devam ediyor.