Soner Yalçın bugün Sözcü gazetesinde, Hanefi Avcı’nın son kitabı “Cemaat’in İflası/Hoca’nın Ayağının Kaydığı Yer”den alıntılarla Gülen örgütünün 2011 yılında gerçekleştirdiği “reyting operasyonu” ile her yıl kasasına nasıl 1.5 milyar dolar indirdiğini yazdı. Yalçın’ın yazısı reyting sisteminin nasıl bir Fetullahçı terör örgütünün rant kapısı yapıldığını da tartışmaya açıyor. Yalçın’ın yazısı şu açıdan da önemli. Gülen örgütü adına reyting operasyonunu yapan savcı aynı zamanda MEDYAGÜNDEM’e kumpasla uğraşan savcının ta kendisi. Halen Uşak’ta görev yapan savcı Akif Özgün, 2011 yılında Gülen örgütünün şaibeli reyting operasyonunu yapan isim. O savcı şimdi MEDYAGÜNDEM’i hukuksuzca kapattırmakla uğraşıyor. İşte Yalçın’ın bomba yazısı:
GÜLEN ÖRGÜTÜNÜN REYTİNG OPERASYONU
Hanefi Avcı’nın yeni kitabı “Cemaat’in İflası/Hoca’nın Ayağının Kaydığı Yer” çıktı.
Medyada pek yer bulmadı! Oysa…
Televizyon kanallarını yakından ilgilendiren Cemaat tezgahına dair ilginç bir bölüm var.
Kitaba geçmeden önce hatırlatma yapmam gerekiyor. 2011 yılında; Balyoz’da toplu tutuklama yapıldı ve ardından Odatv, Fenerbahçe ile Cübbeli Ahmet operasyonları geldi.
Ve yılın son polis operasyonu….
Tarih: 14 Aralık 2011
Televizyonların ne kadar izlendiğini gösteren reyting ölçümlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında, Türkiye’nin önde gelen altı büyük yapımcının ev ve işyerlerinde arama yapıldı. Bilgisayarlara, evraklara el konuldu.
Reyting ölçümleri yapan İsviçre AGB Nielsen şirketinin Üsküdar ve Kadıköy’deki merkezlerinde de arama yapıldı; kimi çalışanları gözaltına alındı.
Fatmagül’ün Suçu Ne, Ezel, Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü, Adını Feriha Koydum,Kavak Yelleri, Muhteşem Yüzyıl, Hırsız Polis, Kuzey Güney, Bir İstanbul Masalı, Umutsuz Ev Kadınları, Doktorlar, Arka Sokaklar, Binbir Gece adlı dizilerin izlenme oranlarının şüpheli olduğu iddia edildi!
Neler oluyordu?
Reyting demek, reklam almak demekti…
Reklam almak demek, para demekti.
Kanalların 2011’deki toplam reklam geliri 3.8 milyar dolar idi!
Birileri bundan pay istiyordu…
CEMAATİN REYTİNG OPERASYONUNUN PERDE ARKASINI HANEFİ AVCI YAZDI
Cemaat’in reyting operasyonunun perde arkasını Hanefi Avcı yazdı:
– Cemaat’in Emniyet kısmı, AGB’nin bütün abonelerinin adreslerini temin etmişti.
– AGB’nin tamir bakım ve yeni cihaz kurma araçları bilgisi ellerindeydi.
– AGB’nin araçlarını takip ederek, nerelere, hangi evlere yeni cihaz kurulduğu veya hangi evlere bakım yapıldığını tespit etmişlerdi.
– Emniyet kanalından AGB’nin hatları ve AGB’nin bilgisayar sistemi dinlemeye alınmış ama orada hiçbir işlemin olmadığını; tüm verilerin AGB tarafından İsviçre’ye gönderildiğini; bu bilgilerin İsviçre’deki bilgisayarlarda işlendiğini ve bilgilerin oradan geldiğini anlamışlardı.
– Yani, AGB’yi dinleyerek, izleyerek bir neticeye varmak zordu; çünkü sistem daha çok Avrupa’da İsviçre’deki program üzerine kuruluydu.
– Emniyetçi arkadaşım; “bu tip bilgileri Cemaat’in topladığını ve Amerika’daki Hoca’ya aktarıldığını; Hoca’nın, ‘AGB şirketinin reytingleri yanlış ölçtüğünü, belli kanallar çok reyting alıyor’ şeklinde tepki gösterdiğini; bu nedenle Emniyet’in ciddi bir çalışma yaptığını; bu çalışmaların ilerleyen safhalarda operasyonlara dönüştürülerek, Hoca’nın ‘bu operasyonu H. yönetsin’ diyerek Cemaat’e bir isim verdiğini” söyledi.
– Cezaevinden çıktıktan sonra konuyu araştırdığımda, operasyon sonrası AGB’nin saf dışı bırakıldığını; operasyon öncesi hazırlık yapılarak iki ayrı ölçüm firması kurulduğunu anlattılar.
– Firmalardan birinin Cemaat, diğerinin ise hükümet yanlısı olarak kurulduğunu; ama hükümet yanlısı olarak kurulan firmanın merkezine yurtdışından bu konuda yetenekli ve çok iyi bilgisayar bilen, Cemaat’ten birinin sızdırılarak (bu kişinin adını ve fotoğrafını bana verdiler.) o sistemin de bir müddet sonra sabote edilmek suretiyle Cemaat’e ait ölçüm firmasının öne çıkarıldığını söylediler.
Hanefi Avcı’nın yazdıkları bunlar. Peki…
REYTİNG DENEKLERİ CEMAATÇİ
Sonuçta AGB kovuldu.
Yerine SBT ve TNS geldi!
Hanefi Avcı’ya göre, SBT Cemaatci; TNS ise hükümet yanlısı gözükmekle birlikte Cemaat kontrolünde idi.
Reyting operasyonu yapılırken o günlerde televizyon dünyasının en güçlü adamı kimdi bilir misiniz: Bugün Silivri Cezaevi’nde yatan Cemaatçi Hidayet Karaca!
Televizyon İzleme Araştırma Komitesi (TİAK) Yönetim Kurulu Başkanı’ydı. Ve AGB’yle olan anlaşmayı iptal eden kişiydi!
Hidayet Karaca imzasıyla yayımlanan açıklama şuydu: “Son zamanlarda kamuoyu gündemine gelen TV ölçüm sistemindeki deneklerin deşifre olduğu ve manipülasyon yapıldığı iddiaları savcılık kararıyla araştırılma konusu olmuş; panelde aktif bulunan 2.224 haneden halen 1.110 tanesinin adres bilgilerinin sızdığının tespit edildiği bilgisi TİAK’a ulaşmıştır. Bu çerçevede reklam pastasının dağıtılmasına esas teşkil eden ve NAM AŞ (AGB) tarafından yürütülen bu ölçüm sisteminin güvenirliği ortadan kalkmıştır. TİAK Yönetim Kurulu, NAM AŞ (AGB) tarafından yürütülen ve manipüle edildiği iddia edilen ölçüm sisteminin 20 Aralık 2011 tarihi itibarıyla durdurulması kararı almıştır. Yeni dönemde TV izleme ölçümü için sözleşme imzalanmış bulunan, TNS Piyasa Araştırma ve Danışmanlık Ticaret AŞ ile bu süreçten etkilenmeden çalışmaların yürütülmesine oybirliğiyle karar verilmiştir” denildi.
CEMAATÇİ KARACA EN BÜYÜK DESTEĞİ KANAL D’NİN CEO’SUNDAN ALDI
Cemaatci Karaca bu faaliyetleri yürütürken en büyük yardımı kimden alıyordu; Kanal D’nin CEO’su eski polis müdürü İrfan Şahin’den!
Yeni deneklerin Cemaatçi olduğu bugün artık biliniyor!
Peki…
Tüm bu gerçekleri medya bilmez mi; bilir.
Cemaat dizilerinin hâlâ ilk on reytingi içerisinde gösterildiğini de bilir.
Bunları; Reklam Verenler Derneği de, Reklamcılar Derneği de bilir. Zaten TİAK içinde birlikte görev yaptılar/yapıyorlar!
REYTİNG SİSTEMİYLE CEMAATİN KASASINA HER YIL 1.5 MİLYAR DOLAR GİRİYOR
Ve bunlar, bugün hâlâ Cemaatçi televizyonlara reklam yağdırmaya devam ediyor! Erdoğan da, Gülen’le, Cemaat’le mücadele ettiğini sanıyor!..
Toparlarsak…
MİT sızdırmasıyla Fethullah Gülen’in kimi Samanyolu dizilerinin “konsept danışmanı” olduğu ortaya çıktı. Kuşkusuz reyting operasyonu Pensilvanya’daki “konsept danışmanı”nı memnun etmek için yapılmadı.
Tüm kanalları kontrolleri altına aldıkları yetmiyor gibi; yeni reyting sistemiyle reklam pastasından her yıl Cemaat kasasına 1.5 milyar dolar giriyor!..
Ne diyor yazımızın başlığı…
seçimlerden sonra çok büyük bir bahar temizliği bizi bekliyor. Paralel yapıdan tamamen kurtulabilmemizin yolu bunların finans kaynaklarının kurutulmasından geçmektedir bu çok net ortada.