MEDYAGÜNDEM- Şu satırları ne kadar doğru, ne kadar çarpıcı:
“’Silivri’deki şahlanış’ yazıları yazanlar, Alevi önderlerine suikast için S-1 Suikast Timi hazırlayan Ergenekoncular için Silivri’de özgürlük istediler. Ama, reklam pastasının kaymaklısını onlar aldılar…
Hrant’a ‘Türklüğe hakaretten’ dava açtıran, bütün duruşmalarda mahkeme önünde ona kan kusturan Ergenekon sanıklarına Silivri’de çiçek attılar. Ama, reklamın büyüğünü yine o gazeteler kaptılar…
Danıştay’ı basıp hakim öldüren, sonra da Allah rızası için öldürdük diyenler için Silivri’de özgürlük yürüyüşü yapanları, demokrasi kahramanı olarak sayfalarında manşetlere çektiler. Ama, reklam pastasından aslan payını yine onlar kaptılar…
Bütün ülke çapında misyoner avı başlatan Ergenekon sanıkları için sevgi gösterisinde bulunanları gazetelerinde öve öve bitiremediler. Ama, reklamın büyüğünü yine onlar aldılar…
Ellerinde binlerce faili meçhule kurban giden insanın kanı bulunan Silivri’deki JİTEM kurucularına çiçek verenlere övgü manşetleri atıp, yazılar yazdılar. Ama, iş dünyasından reklamın büyüğünü yine onlar aldılar…”
Star yazarı Mehmet Ocaktan, “İşte, Türkiye’de reklam veren yaklaşık 30 büyük şirketin ve reklam şirketlerinin, demokratik ve değişimci medyayı görmezden gelerek adaletsiz bir reklam paylaşımı ile besleyip büyüttüğü ve ihya ettiği eski medya düzeni, Silivri’de dersine iyi çalışıyor ve de patronların övgüsünü hak ediyor.” ifadeleriyle reklamlar üzerinden vesayet medyasının nasıl desteklendiğini anlattı.
Yazısı için TIKLAYIN