MEDYAGUNDEM.COM- Deniz Baykal’a kaset komplosu kurulduğu günlerde kendisine yakın ve yanında duran Rasim Ozan Kütahyalı bugün SABAH’taki köşesinde Türkiye’de yeni bir sayfa açacak dönemin işaretlerini veren deşifrede bulundu. Deniz Baykal’ın artık sahneye çıktığını yazan Kütahyalı, kaset komplosu kuranların asıl amacının 12 Eylül 2010 referandumunda düğümlendiğini, devlet içindeki karanlık yapının tasfiyesi için de önce soruşturmaya Baykal’a kaset komplosu kuranların deşifre edilerek mümkün olabileceğini yazdı.
İşte Rasim Ozan’dan çarpıcı bölümler:
BAYKAL YENİDEN SAHNEYE ÇIKIYOR
Uzun zamandır süreci dışarıdan izleyen bir siyasi aktör yeniden sahneye çıkıyor.
Deniz Baykal bu devlet krizi sürecinde aktif rol oynamayı kafasına koydu ve dünden itibaren kozmik görüşmelere başladı. Önce Kılıçdaroğlu ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’le görüştü Baykal.
Önümüzdeki çarşamba da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le görüşecek.
BAŞBAKAN’LA BULUŞACAKLAR
Ardından da Başbakan Erdoğan’la buluşacaklar.
Tüm görüşmelerde Baykal’ın vurguladığı ve vurgulayacağı ana mesaj net: Bu süreci siyasetle aşarız. Şu an siyaseti savunmak ve siyasi mekanizmaları işletmek vaktidir. Bu krizi ülkemiz için fırsata dönüştürelim. Partizanlığı ve kısır çekişmeleri bir yana bırakalım.
Demokratik siyaset ve parlamentonun ortak iradesi sürece hâkim olsun.
DEVLET İÇİNDEKİ KARANLIK YAPI İÇİN SORUŞTURMANIN BAŞLAYACAĞI YER BAYKAL’A YAPILAN KALLEŞ OPERASYON
Başbakan da son dönemdeki her konuşmasında şu gerçeği vurguluyor: Türk siyasetini dışarıdan dizayn etmek isteyen karanlık yapılanmanın kurduğu tezgâhlar Baykal’a yapılan kalleş komployla başladı. Alçakça bir komployla montaj bir kasetle Baykal’ı indirme operasyonu başarıya ulaştı. Sonrasında yaptığı işten güç alan bu yapı ardı ardına kasetler patlatmaya devam etti. O dönem AK Parti de çok vahim bir hata yaparak bu konularda suskun kaldı.
Türkiye eğer devlet içindeki bu karanlıkları araştıracaksa bu soruşturmanın başlayacağı yer Baykal’a yapılan bu kalleş operasyon olmalıdır.
KASET KOMPLOSUNUN AMACI
Eski Türkiye güçlerinin amacı kaset sonrası tuzağa düşen Baykal’ı tasfiye etmek ve yerine kontrol edilebilir bir adam olan Kılıçdaroğlu’nu getirmekti. Fakat kaset komplosunun hedefi başkaydı. Bu komplonun tek amacı Baykal’ın ve dolayısıyla CHP’nin abandone olmasını sağlayarak 12 Eylül 2010 referandumuna giderken kamuoyunu etkileme gücünü azaltmaktı.
12 Eylül 2010’da güçlü bir “Evet” tercihinin çıkması bu operasyonu yapan devlet içi güçler için çok hayatiydi. O devlet içi güçlerin kendini hukuksal garanti altına almasını ifade ediyordu 12 Eylül 2010. Nitekim o tarihten sonra çok daha pervasız yargısal operasyonlara giriştiler. Çünkü bu devlet içi yapı 12 Eylül 2010’la beraber dokunulmazlık kazandı. Bizler de bu gerçeğin farkına sonradan vardık. “Evet” vermek doğruydu ama sonrasında kurulan tezgâhı görememek hayati bir yanlıştı.
ASIL PLAN 12 EYLÜL REFERANDUMU
12 Eylül 2010’a giderken Baykal’lı bir CHP daha güçlü bir propaganda gücüne sahip olacaktı. Baykal CHP’deki liderlik tartışmalarını sonlandırmıştı. Bütün farklı kanatları kendi liderliği etrafına toplamıştı.
Oysa bir kasetle Baykal’ın temizlendiği CHP kendi iç meseleleriyle uğraşacak ve tüm enerjisini 12 Eylül 2010’a veremeyecekti.
Plan buydu ve büyük oranda tuttu.
KILIÇDAROĞLU KENDİSİNİ O KOLTUĞA OTURTANLARA VEFASINI ÖDÜYOR
Kılıçdaroğlu da kaset genel başkanı olarak CHP tarihindeki yerini aldı. Şimdi de adeta kendisini bir kasetle o koltuğa oturtanlara vefasını sergiliyor. Fakat herkes biliyor ki bir yıl sonra iki seçim yenilgisi yaşayacak olan Kılıçdaroğlu CHP’nin başında olmayacak. Peki sonrasında ne olacak? Eski ve yeni derin yapılanmaların birleşerek tayin etmek istedikleri yeni genel başkan belli. Yarın devam edeceğiz.
Sayın Devlet Bahçeli’ye çağrı; Sayın Bahçeli, Deniz Baykal işe uyandı sizler ne zaman uyanacaksınız merak ediyorum? Partinizi alaşağı eden sex kaset operasyonlarına bu kadar sessiz kalmanızı anlayamıyorum-anlıyorum. O kasetleri herkes gibi izleyenlerden biri olarak, ‘Devlet Bahçeli ve ekibi görevi Oktay Vural’a bırakmalıdır’ mealindeki tehdit ve şantaj alt yazıları sizlerde hiç mi bir çağrışım oluşturmadı? Neden bu vurdumduymazlık? İçinizdeki Top Sakal çetesiyle irtibatlı İmamınızı merak etmiyor musunuz? Ben şahsen çok merak ediyorum. Bu suskunluğunuz esbab-ı mucibesini daha da çok merak ediyorum. Üzerinize ölü toprağımı serpildi? Tek kişilik bir ordu olan rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti’ye rahmetli Alparslan Türkeş’in değdi gibi, bizde sana ‘EY TÜRK TİTRE VE KENDİNE DÖN’ diyoruz. Herkes aya MHP yaya olmadan artık kendinizi kurtarın.
Sn Baykal ic politikadaki söylemlerini birakirsak ülkenin menfaati ici hep devlet adami oldu.en Sn Bahcelidende bekliyorum cünkü oda devlet adamligini ispatlamistir tüm sacmaliklarina ragmen.Umarim hayirlara vesile olur ve ülke su karabulutlu günlerden kurtulur.