Rahmi Koç “Nüfus 80 milyon kişiye doğru gidiyor. Bu bize büyük bir ayakbağı oluyor. 50-60 milyonda kalsaydık. Türkiye’yi ABD ile kıyaslamayın. Türkiye’de birikim yok…” dedi. Bu şok sözlere “Bu neyin kafası” denilerek büyük tepki geldi.
Dünyayı yönetmekte ısrarlı olan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan düşmanlığını zirveye çıkartan Rothschild ailesi, dünya nüfusunun çok olduğunu ve özellikle Afrika’da yaşayanların ölmesi gerektiğine işaret etti. Hatta aile birçok savaşın finansörü oldu, dünya nüfusunun da hep düşük kalmasını sağladı. Buna benzer bir açıklama, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç’tan geldi. Koç Üniversitesi’nin mezuniyet törenine katılan Rahmi Koç, skandal bir konuşmaya imza attı:
Yapılan en büyük hata Türkiye’yi Amerika’yla mukayese etmek. Türkiye’yi İtalya’yla mukayesede edeceksiniz. Bize yakın ülkelerle birbirimizi mukayese etmemiz lazım.
Türkiye’de birikim yok. Enflasyon muhasebesi tutmadığımız için erozyona uğradı milli gelir.
Ağır vergiler var. İş adamları ve memlekette kafi derecede birikim yok.
Bu olmayınca dışarıdan yabancı sermaye getirmek gerek. Bunun da kendi içinde şartları var. Bugün dünyadaki mali varlığın çoğu gelişmiş ülkelerin kendi aralarında yaptığı yatırımlardır. Yüzde 80’i oraya gidiyor. Bizim gibi ülkelere yüzde 20’si kalıyor. Oraya da Çin ve Hindistan talip oldu. Bize direkt yatırım olarak pek bir şey kalmıyor.
Yabancılar Türkiye’ye gelmesi için iyi bir teşvik ve tepside bir şey sunmamız gerek. Türkiye’nin bir diğer sorunu da ihracat meselesi. Diğer sorunumuz da nüfus 80 milyon kişiye doğru gidiyor. Bu bize büyük bir ayakbağı oluyor. 50-60 milyonda kalsaydık çok daha zengin olurdu bu ülke. Kimse Amerika’yı kolay kolay yakalayamaz, çok ileri onlar. İyi eğitilmiş insan gücü bu işin en büyük varlığı ve sermayesidir.
NÜFUS VE YATIRIM
Rahmi Koç’un yabancı yatırımın en çok gittiği ülkeler olarak Çin ve Hindistan’ı işaret etti. Çin’in nüfusu 1 milyar 500 milyon, Hindistan’ın ise 1 milyar 300 milyon. Bir ülkeye yatırım için dünya ünlü ekonomistler, “Nüfusu fazla olan ülke” şartını öne çıkarmakta. Ancak rahmi Koç, bu konuda farklı düşündüğünü açıkladı. Örneğin nüfusu 11 milyon olan Yunanistan’a yabancılar yatırım için gelmedi.
YANLIŞ ANLAMIŞ!
Açıklamalarıyla büyük şaşkınlık yaratan Rahmi Koç, Türkiye’de işadamlarına uygulanan ağır vergi yükü olduğunu iddia etti. Oysa, “Türkiye’nin kendini kıyaslamamalı” dediği ABD’de işadamlarına uygulanan vergi yükü 2 kat arttı. ABD’de vergi kaçıran şirketler ve sahipleri, en ağır şekilde cezalandırılmakta. Koç grubunun Türkiye’deki birçok şirketinin vergi kaçırdığı gerekçesiyle cezalar aldı.
(TAKVİM)
Bu ülkenin birikimi yoksa senin gibi üreterek değil paradan para kazanma yolunu seçerek zengin olmayı seçen asalak İstanbul sermayesi yüzünden yok. Ülkemizde otomobil üretilmesine gerek yok yabancılar en iyisini yapmış diyen sen değil misin. Bu ülkeyi kapitalist küresel güçlerin sömürgesi açık pazarı haline getiren siz değilmisiniz. Sen ve senin oğlun değl mi şirketlerinde sendikaya üye olan işçileri işten çıkaran. Siz busunuz işte en az yatırımla maksimum kar elde eden vampirler sürüsü. Konuş konuş da iyice ortaya çıksın gerçek yüzün. Kendi üniversitenden mezun olan teneke kafalılardan mı sandın sen bizi.
Sen ve senin gibi bu ülkenin servetinin yüzde 60 ına sahip o yüzde 1 lik kesim olmasaydı yani milli gelir eşit dağılsaydı bu ülke zaten en gelişmiiş ülke olurdu Rahmi Bey. Benim harika bir hayalim var birgün bu ülkede sizin yani yüzde 1 lik kesimin elindeki yüzde 60 lık servet devlet eliyle alınıyor ve halka adilce paylaştırılıyor mesela nasıl hayal ama olmaz olmaz deme pekçok ülkede bu oldu. o yüzden sesini kesip oturman kendi hayrına olur. Kendinden daha fazla nefret ettirtme istersen bizi.
Yaklaşık beş asır önce İspanyollar, Endülüs Müslümanlarını ve Yahudilerini fazlalık olarak görüp onlardan kurtulmak maksadıyla soykırım uygulamaya başladılar.
Ceddimiz Osmanlı, bir kısmını Selanik’e yerleştirerek yok edilmekten kurtardı. Beş asır boyunca Yahudiler, burada huzur ve refah içinde yaşadılar.
Fakat, ihaneti şiar edinmiş bu lanetli kavim, fıtratı gereği, Osmanlı’ya olan şükran ve minnet borcunu, tam da zaafa düştüğü sırada, o zamanın paralel yapısı olan hain ıttihatçı güruhunu kullanarak, koca çınarın köküne kibrit suyu dökerek ödedi.
Osmanlı’ya ihanet ederek yıkılma şartlarını hazırlayan selanik yahudileri, bu ihanetlerinin mükafatını, mübadele adı altında itihatçılar tarafından toplu halde İzmir’e getirilerek aldılar. Balkan müslümanları arasına karışmış külliyetli miktarda kripto Sabataycı muhacirimiz (!) oldu. O dönem için sayılarının 150.000 olduğu tahmin ediliyor. İzmir’in demografisi o kadar değişmişti ki; “Gâvur İzmir” tamlaması o günlerden kalmadır.
Bir kısmı boğazda çok önceden İstanbul dükalığını oluştumuşken, yeni rejim bunların bir kısmını Ankara’ya taşıdı. Vehbi Koç da onlardan biridir. İleriki yıllarda çok para edecek olan Ankara’nın dağı taşı kelepir fiyatına bunlara satın aldırılarak arazi zengini olmaları sağlandı. Genç cumhuriyetin kıyağı bununla da kalmadı. Ankara’nın imar faaliyetleri sırasında Vehbi Koç, yıllar boyu yeni rejimin tek tedarikçisi olarak hizmet (!) verdi. Karşılığını da ithalat işlerinde tekelleşmek suretiyle aldı.
Koç ve benzerleri, yarım yüzyılı aşkın bir süre boyunca temel ithalat kalemlerinde dünya ticaretini elinde tutan ırkdaşlarının, yani küresel baronların Türkiye Distribütörlüğünü yürüttüler. Tek parti rejiminin rekabete kapalı, yarı devletçi, vesayetçi ve kayırmacılık dolu ekonomi politikaları sayesinde semirdikçe semirdiler. Milletin sırtına sülük gibi yapışıp kanını öyle bir emdiler ki, yetmiş yıl boyunca Anadolu’da ticaret, sanayi ve teknoloji bunlar yüzünden gelişemedi. Aslanlar gibi üretip dünyaya satmak yerine, küresel baronların önlerine attığı kemiklerle geçinmeyi tercih ettiler. Yerli araba (devrim) hangarda çürümeye terkedildi, uçak fabrikamız kazan ve tencere imalathanesine çevrildi. O uçaklar ki, ürettiği uçaklar ancak 250 km/saat hıza ulaşabilen amerikan uçak üreticisi Rockofeller’in önünde pike dalışı sırasında 350 km/saat hıza ulaşarak adamın duraklarını uçuklatmıştı.
Geri kalmışlığımızı kendilerine borçlu olduğumuz bu kripto. hırsız haramzade taifesi, yerli sanayi ve teknolojinin gelişmesine ket vurdular. Kurdukları montaj sanayiinin getirdiği yegane teknoloji, vida sıkma teknolojisidir. Arkasına saklandıkları yüksek gümrük duvarları sayesinde millete kötü malı pahalıya kakalayıp servetlerine servet kattılar.
Milli politika izleyen liderleri, teknoloji üreten beyinleri en aşağılık yöntemlerle yok eden, perde arkasından vesayet yoluyla devleti idare ederek, yıllarca milletin ensesinde boza pişiren bu alçak, hain ve namussuz guruh, şimdilerde paralelci hain soysuzlara her türlü desteği sağladığı gibi, küstahlıkta da sınır tanımıyor.
Akılları sıra nüfusumuzun 20-30 milyonunu gereksiz fazlalık olarak görüp kurtulmak gerektiğini ima ediyorlar. Utanmasalar Kürt kardeşlerimizi ve doğu vilayetlerini terkedin diyecekler ama, o kadarına şimdilik dilleri varmıyor.
Zamanı gelince bu millet, kimlerden kurtulması gerektiğini iyi bilir.
Merak etmesinler, zamanı gelince bu millet, kan emici, hain kripto sülüklerden kurtulduğunda nüfusumuz ideal seviyesine düşecektir. Bazıları, ateşledikleri fitne ile çıkarmak istedikleri kaostan nasibini alıp ya telef olacaklar, ya da şimdiden kendilerine başka bir vatan arayacaklar.
Kendilerine Pensilvanya (orada malum şahısla istedikleri kadar ananas yiyebilirler), veya yeni çıkardığı kanunlarla kendilerini geri kabul edecegini açıklayan İspanya tavsiye olunur.
Bu iş için Hahambaşından alacakları bir belge yeterli olacakmış.
Bizden söylemesi.
Komprador Koç yine konuşmaya başladı. Rahmi Bey, 2014 yılında gelir adaletsizliği sıralamasında Dünya 2. si olan Türkiye 2015 de 3. sıraya düştü Seni rahatsız eden bu olmasın. İçinde bulunduğun yüzde 1 lik krem krema tabakasının yüzde 80 lık geliri 78 e düştüğü için mi bu kadar öfkelisin bu halka ve hükümete Siz ne kadar bencil pisliklersiniz be! Ülkenin toplam gelirinin yüzde 80 i neredeyse size ait geri kalan 20 yi bile bize çok görüyorsunuz. Bu kadar düşmanlık, böylesi, alçaklık pes! Allah sizin bin türlü belanızı versin be!
bir kez daha iktidar olmayı Allah nasip ederse, komprador İstanbul sermayesinin bu ülkeden def edilmesini istiyorum.Başımıza her türlü belayı açan bunlardır çünkü bunlar küresel güçlerin içerdeki truva atlarıdır. Küresel güçler bunların menfaatleri azıcık zarar görünce hemen devreye girer çünkü istanbul sermayesi çok uluslu şirketlerin Türkiye şubesidir. Yani istanbul sermayesinin Türkiye sayesinde kazandığı her kuruş ortak oldukları çok uluslu banka ve şirketlerin kasasına gider. Bunlar bu ülkeden defolmadıkça küresel güçler asla va asla bu ülkeyi rahat bırakmayacak bunu herkes açık ve net bilsin